kitap tanıtım etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kitap tanıtım etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

18 Kasım 2016 Cuma

Tüyap'ta Sizi Bekleyen Sarah Jio


Geçen yıl Tüyap Kitap Fuarında Sarah Jio rüzgarı esmişti hatırlarsınız.
Pena Yayınlarıyla Jio görülmemiş bir imza günü gerçekleştirerek, akıllara kazındılar adeta.
Bu yıl ise yine ilk kez Türkiye'de çıkan kitabı Kelebek Adası, orijinal adıyla Back To You, yine ilk kez Tüyap'ta kitap severlerle buluştu.

Ben de, acaba ne okusam, diye düşünürken, kitap çıktı ve bana da yine okunacaklar listemi alt üst etmek düştü.
Bu aralar çok yavaş okuyorum ve bana ilaç gibi geleceğini düşünüyorum. 😊
Üstelik şimdiden, "nasıl, okudun mu, alayım mı?" diye sorular geliyorsa, benim zaten okumamak gibi bir seçeneğim olamaz.

Sırf sizin için arka kapak yazısını bile okudum.
Beklentimi arttırmasın, konu kafamda şekillenmeye başlamasın diye  kolay kolay arka kapak yazısını okumam.
Ve bak arka kapak yazısı da hoşuma gitti gördün mü?
Bu arada ben bu satırları yazarken Sarah Jio'u özlediğimi fark ettim, ne dersiniz seneye gelir mi?



Mavi kelebeklerin hikâyesini bilir misiniz? Mavi kelebekleri her yerde göremezsiniz. Oldukça nadir görülürler. Sabah uyandığınızda, “Bugün mavi kelebekleri görmeye gidiyorum,” diyemezsiniz. Siz onları değil, onlar size bulur. Efsaneye göre bu kelebekler, değişimin habercisidir. Olur da gündoğumunda yolunuzu bir mavi kelebek keserse, bilin ki artık hayatınız eskisi gibi olmayacaktır. Ne hayatınız ne kaderiniz ne şansınız... Artık bildiklerinizi unutun. Belki bambaşka biri girer hayatınıza. Belki bambaşka bir yerde uyanırsınız. Ya da ilk kez adımınızı attığınız bir yerde kendinizi hiç olmadığınız kadar huzurlu ve evinizde hissedersiniz. Kaybolurken bulunursunuz. Geldiğinizi sanarken gittiğinizi görürsünüz. Hayata başka bakarsınız mavi bir kelebek kanat çırptığında, çünkü size başka bakıyordur artık hayat.



“Sarah Jio, beklenenin üzerinde bir kitapla karşımızda. Okurken, kıyıya ulaşmak isteyen bir yolcu gibisiniz, her zamanki gibi bütün kalbi çevreleyen bir aşk... Kitabı bitirdikten sonra etkisinden çıkamayacaksınız. Gördüğünüz her kelebek size ‘Kelebek Adası’nı hatırlatsın ve umudu hissettirsin.” 

- Berna Saray / SarahJioTurkey

Bu sefer Arka kapakta ben yokum diye paylaşmayacağım sanmadınız herhalde😎 Sevgili Berna (instagram sarahjioturkey sayfası kurucusu ve başkanı 😉 ), Tam bir Jio hayranı, nasıl da merak ettirecek bir yorum yazmış.
Bize de okumak düşer gençler.
Haydi  bu hafta sonu aldığınız kitaplar arasında bu kitap da olsun beraber okuyalım.
Benden önce okumayın ama kıskanırım 🙈

Neredeyse unutuyordum, Sarah Jio, bu cumartesi (19.11.16) telekonferans ile tüyap'ta sevenlerinin sorularını yanıtlayacak. Sevenlerine duyurulur 💖

26 Nisan 2016 Salı

Hediye Kitabımızı Tanıyalım #vol?

Instagram hesabımda çok sevdiğim yazar Fatma Erdek'in eğlenceli bir kitabını hediye ediyorum.

Peki bu güzel kitabın konusu nedir?

Siz hiç, birbirine tıpatıp benzeyen ikizler gördünüz mü?
İşte ben onlardan biriyim... Adım, Arın Soylu.

Genç, yakışıklı, güçlü ve mutlu bir erkeğin hayatı, bir anda nasıl altüst olur? Kolay… Bunun için, serseri ikizinizle, akıl almaz bir oyunun içine girmeniz yeterli. Sadece üç haftalığına, başka birinin hayatını yaşamaya cesaret ederseniz, beraberinde gelecek bütün sürprizlere de hazırlıklı olmalısınız.
Ben de hazırlıklıydım. Ta ki onu görene kadar... Tuna’mı… Bal rengi saçları ve güneş gibi parlayan yüzüyle, birdenbire hayatımı kökünden değiştirmişti. O benim beklediğimdi, o benim geleceğimdi. Onu elde etmeme kimse engel olamazdı. Hiçbir şey beni durduramazdı. Durduramadı da…
Başardım mı? Evet! Onu aşkıma inandırdım. Onu kendime âşık ettim.
Peki ya sonra? Hiçbir yalan sonsuza dek sürmez, öyle değil mi? Bir gün, hiç ummadığım bir anda, yalanımla yüzleşmek zorunda kaldım. Artık ‘Ben o değilim’ desem de bir faydası yoktu. Tuna bana inanmıyordu.
Ne yapacaktım şimdi? Vaz mı geçecektim hayatımın kadınından?
Elbette hayır!

Bedelini ödeyip, seni kazanacağım, Tuna cadısı! Her ne olursa olsun…

6 Şubat 2016 Cumartesi

Yüreğimin Senden Tarafı {Kitap Tanıtım}


GÖKYÜZÜ ILE DENIZ ARASINDAKI MAVI

Nur her gece kız kardeşim Rhet Shel’i yatağa yatırdığında, anneannem Nazmiye gökyüzünü yerine birleştirir, annem de oraya yıldızları ve ayı nakşederdi. Ve sabahları Rhet Shel uyandığında, güneşi     sererdi oraya. Nur geri geldiğinde işte her şey böyleydi.  

Bunlar benim hayatımdaki kadınlar, ruhumun içindeki şarkılardı. Benim dışımdaki tüm sevdikleri 
erkekler bir şekilde kaybolup gitmişlerdi. Ben, o yüzden mümkün olduğu kadar onların yanında kaldım.
Kaderin paramparça ettiği ancak birbirine sıkı sıkıya tutunan bir aile... Onlar Ortadoğu'nun en kanlı 
işgallerinden birinde acının gölgesinde kaldılar, ama o küçük Meryem hiç görmemesi gereken bir şey gördü ve son nefesini vermeden önce ablasından bir dilekte bulundu. 
Bu dilek ki altmış yıl sonra 
savrulmuş köklerini arayan ama konuşamayan bir çocuğa, 
Halit’e ses oldu, yüreğindeki nefes oldu.

23 Ocak 2016 Cumartesi

Siyah Kar {Kitap Tanıtım}


Zaman adeta sihirli bir değnek gibidir. Ya tamamen olacakları değiştirirsiniz ya da geçmişin gölgesini…

“Son bir kez daha gördüm karlar arasındaki yüzünü. Bu kez konuşmadı. Menekşe gözleri her şeyi açıklıyordu. Çok geç kaldın diyordu sanki. Çok geç kaldın.”

İkizlerin birbirini hissettikleri söylenir. Tıpkı gazeteci Jillian Chambord’un, korkunç bir rüyadan karlı sabaha uyandığında ikizi Isla’nın başının dertte olduğunu hissettiği gibi. Yollarını ayırdıktan altı sene sonra Samuel Kelly’nin dedektif olarak Jillian’ın karşısına çıkması iyiye işaret değildir. İkizi Isla, iki genç kızla birlikte İsviçre’den Paris’e giden gece yarısı ekspresinden kaçırılmıştır.

Jillian, acı bir geçmişi paylaştığı ikizini bulmaya çalışırken, Yılbaşı Arifesi’nde tarihin yeniden yaşandığını keşfeder. Çünkü 1937 yılında Isla gibi başka bir genç kız iki kişiyle birlikte aynı trenden kaçırılmıştır. Jillian ve Samuel, olayı çözmek için gece yarısında Doğu Ekspresi treninde yolculuk ettiklerinde kendilerini çok farklı bir durumda bulurlar. Onlar artık 1937 yılındadır… Jillian bu zorlu yolculukta ikizini kurtarmaya çalışırken, Samuel’e olan hislerini dizginleyebilecek midir? Dahası artık onlar için bir gelecek var mıdır?

Siyah Kar, muhteşem kurgu ve etkileyici anlatımıyla aile bağlarının önemini vurgulayan, sevdiklerimiz için neleri göze alabileceğimizi gösteren zaman ötesi bir roman.

22 Kasım 2015 Pazar

Nazarzede Kliğini {Kitap Tanıtım}


Hızır hemen önünde duruyordu. Dün ilk kez gördüğü kıyafetiyleydi. Tariflere sığmaz gözlerimuazzam bir enerjiyle yanıyordu. Baktığında başı dönüyordu.

“Hazır mısınız?”

Kadir çevredeki kimselerin kendilerine özel bir anlam iliştirmeden bakmasına şaşarak, “Ne için?” dedi.
Hızır istihzayla gülümsedi.

“Yeni açılan Nazarzede Kliniği’ne gideceğiz.”

Konuş Benimle {Kitap Tanıtım}


Konuşmak gittikçe zorlaşıyordu. Boğazım sürekli acıyor, dudaklarım kuruyordu. Geceleri uyurken çenemi o
kadar sıkıyordum ki sabahları başım ağrıyordu… Ne zaman annemle, babamla ya da öğretmenlerden biriyle 
konuşmaya çalışsam ya kekeliyor ya da donup kalıyordum. Sorunum neydi benim?

Melinda Sordino’nun bir sırrı var. Ama sırrını paylaşabileceği kimsesi yok. Bütün arkadaşları, hatta tanımadığı insanlar bile ondan nefret ediyor.
Ve günden güne içine kapanan Melinda, çareyi susmakta buluyor.
Yalnızlaştıkça susuyor, sustukça yalnızlaşıyor. Ta ki O ŞEY’den kaçıp saklanamayacağını, O GECE’yi unutamayacağını anlayana dek…

21 Kasım 2015 Cumartesi

Asuman "Bir Deli Kız"


Ailenizin kızı olmaya talip olan Asuman’ın hikayesi bu. Bu talip, minibüs şoförü olan Talip değil tabi. “Onca zaman birçok çok okul, kurs gördüm. Ne öğrendim? Büyük bir pamuk şekeri içinde yaşamayı.” diyerek kendisini tanıtmaya çalışsa da Asuman gerçekten “Bir Deli Kız”...

Kardeşi Gülendam’la ev temizleyen, sinirlenince de annesinin tavuğu Çilli, mahalle bakkalının yedi yaşındaki aşık oğlu Muzaffer.  Bir de iki tane ağabeyi var. İşte Asuman’ın hayatı...

Facebook’ta ilişki durumu hiç değişmeyen Asuman’ın hikâyesi? Akşam kafede oturup nargile içerken, omzuma şal getirecek bir garson olmasını bekleyen. “Benimki” olsun ve öyle uzatmadan da evlenelim diye iç geçiren, ara sıra Çilli ile didişen mahallenin deli kızı Asuman...

7 Ekim 2015 Çarşamba

Hediye Kitabımızı Tanıyalım: Sen Benimsin

Kitap çekilişimiz çok yakında sonuçlanacak. Hala katılmayanlarınız varsa şansını denesin.
Ama önce kitap neyi anlatıyor hep beraber bir göz atalım.

Derek Tyler, oldukça başarılı bir komiserdir. Fakat mesleği artık neredeyse tüm hayatını ele geçirmiştir. Öyle ki, karşısındaki daireye yeni taşınan Ginger Peet’ten etkilendiği anda, onun bütün kişisel bilgilerine ulaşabileceği bir araştırma yapar;
o güne kadar aldığı trafik cezaları da dahil…

Ginger, kız kardeşiyle birlikte uzak bir şehirden Chicago’ya taşınmıştır ve yeni bir hayat kurmaya çalışmaktadır. İhtiyacı olan son şeyse, tam karşı dairesinde oturan çekici, yakışıklı ve meraklı bir komiserdir.

Sıkı durun, burası karışacak!

Sizi bilmem ama ben okumak istedim. Kitap sadece bir tık uzağınızda ;)

23 Ağustos 2015 Pazar

Çıkmaz Sokak {Kitap Tanıtım}


"Çünkü sana geç kalmak istemiyorum." 
İlk aşkım dediğim insandan duyacaktım bu cümleyi. 
Tabii doğru zamanda ve doğru yerde duyup duymadığım tartışılır. 
Her neyse, artık bunu dert etmiyorum zaten. 
Ben Eslin. 
Söylemeyi en çok sevdiğim şekli ile; Eslin Yılmaz. 
Şu klasik, hayata 1-0 yenik başlayanlardanım. 
Ama sadece başlangıcı öyle. 
Sakar, kararsız, kimsesiz ve yalnızım. Daha doğrusu yalnızdım. 
Şimdi mi? 
Şimdi her şey değişti. 
Bana geç kalmak istemeyen bir ilk aşkım, çıkmaz sokak olduğumu düşünen bir son aşkım var. 
Bana tamamlanmanın, bir bütün olmanın ne demek olduğunu öğreten arkadaşlarım, yani kocaman bir ailem, Uluç, hatta Hulusi var… 
Değişmeyen tek şey ise sakarlığım. 
Söylediğim gibi; şimdi her şey değişti. 
Artık acılarımın kahkaha almış halini yaşıyorum. 

27 Haziran 2015 Cumartesi

Süper Dadı {Kitap Tanıtım}


Âşıksanız; Dağları delebilirsiniz, “Ferhat” derler,
Çölleri aşabilirsiniz, “Mecnun” derler,
Canınıza kıyabilirsiniz, “Romeo” derler,
Ya iki küçük sevimli canavarın tüm sorumluluğunu alıp, kalplerini çalar ve oradan sevdiğiniz kadına ulaşmayı başarırsanız?
İşte o zaman, “Süper Dadı” derler.

 Efran’ın verdiği zorlu, eğlenceli, acılı ve se- vimli mücadeleyi okurken aşk uğruna giri- lebilecek en güzel sınavlardan birine şahit olacaksınız. Beril, Baler, Sare ve Efran’ın “aile”si sizi de aralarına alacak kadar sevgi dolu; gerçek bir aile olmak için kan bağından daha faz- la ihtiyacımız olan tek şey de bu.

17 Nisan 2015 Cuma

Hediye Kitabımızı Kaçırmayın

Hediye Kitabımız için hala şansınız var.
Ben bir de kitabın tanıtımını yayınlayıp sizi iyice heveslendireyim :)

Çekilişe katılmak için tıklayın.

Sana Ateş Böceği ve Peri Kızının hikâyesini anlatmamı ister misin?
ECE ALTINKAYA
Gençlik Hatırası

Masum bir masalın içinde çok sevmişlerdi, Peri Kızı ve Ateş Böceği…
Birbirlerine bir kalp atımı kadar yakın olup, okyanus aşırı kadar uzakken. Yer yüzünde, insanlık tarihi kadar eski, yeri göğü yakacak kadar heyecan verici; ey AŞK!
Ve yaşamaya devam ettikçe, o da bizimle birlikte var olacak.

Çocuk yaşlarımın sonu genç kızlığımın başıydı. Başımda kavak yellerinin estiği, rüya gibi yıllardı. Henüz lisedeydim. Ve kalp kırıklığından henüz bihaberdim. Bir gün okulun çıkışına o geldi. Adı Ateş'ti. Adı gibi yakıp kavuran koyu renk bakışları, asi tavırları ve tavırlarına inat gülümsediğinde amansızca ortaya çıkan can yakan gamzeleri vardı. Ansızın gelmiş ve benim tekdüze çarpan yüreğimi alıp kendi yörüngesine fırlatmıştı. Ateş çenemden tutarak başımı tekrardan kendisine doğru kaldırmıştı. Güven veren ve ışıldayan bir gülümsemeyle bana bakmış "Ve eğer senin için kokum, biraz olsun senden bana esen ve beni serseme çeviren kokun gibiyse, şu zavallı kalbim mutluluktan çıldırabilir…" demişti.
Kocaman açılmış gözlerimle ona bakmıştım.

"Ben nasıl kokuyorum ki?
"Aşk gibi…"

4 Nisan 2015 Cumartesi

Ardımda Kalanlar {Kitap Tanıtım}

Çıkmazdaysa yüreğiniz, hikâyemi dikkatli okuyun, belki de bu sizin hikâyenizdir…


Hiç uçurumun kenarında olduğunuzu hissettiniz mi?
Ya da ayaklarınızın altındaki kaya parçalarının koparak düştüğünü…
Ben artık öyle hissediyorum ve gitgide karanlığa düşüyorum. İhanetin en ağırını en yakınlarımdan gördüm. Anne ve babamdan…
Tek suçum, onların isteklerine boyun eğmememdi.
Tek suçum, onların değil de yüreğimin seçtiği adamı sevmemdi…
Neden insanlar kendileri gibi olmayanı ötekileştirir ki?
Bu başkaldırımın bedelini çok ağır ödüyorum. Bir akıl hastanesine kapatıldım.

Tüm hayatım çalındı benden. Sevdiğim adam… Dünyaya getireceğim çocuğum belki de…
Ne zormuş insanın kendinde olduğunu ispat etme çabası.
Ve artık aklım yerinde mi bilmiyorum ama yüreğimin hâlâ aklı başında. Buradan kurtulmak istiyorum. Gün yüzüne kavuşup rüzgârın saçlarımı savuruşunu hissetmek, denizin tuzlu kokusunu içime çekmek istiyorum.

Tek ümidim bu yazdıklarımı birinin bulması. Ne kadar zaman alır bilinmez, fakat bu satırları okuyacak kişiye sesleniyorum:

Benim adım Clara Elizabeth Cartwright ve bu, benim hikâyem. Seçim senin, ya hikâyeme ortak ol ya da diğerleri gibi görmezlikten gel beni…

Ardımda Kalanlar, anlattıkları ve karakterleriyle kurgu ürünü olsa da hikâyenin çıkış noktası gerçeğe dayanmaktadır. Tüm gizemleri içinde barındıran, duygu yüklü bu kitabı gözyaşları eşliğinde bitirdiğinizde, kendinizi sorgulamadan edemeyeceksiniz.

 “Muhteşem bir kurguya sahip olan Ardımda Kalanlar, tüm okul ve halk kütüphanelerindeki yerini almalı.”
VOYA - Lindy Gerdes

17 Şubat 2015 Salı

Deniz Feneri Koyu {Kitap Tanıtım}


Bilemeyiz, belki de karanlıklardır bizi ışığa kavuşturan ve o ışığa tutunmamızı sağlayan…

“Belki de kırılmıştır kalbim. Bildiğimiz anlamda kırık bir kalp değil, sadece ortadan ikiye çatlamış bir kalp de değil. Şömine rafından alınıp, sert bir el tarafından sökülerek parçalarına ayrılan, sonra da paramparça bir halde yere bırakılan bir saat gibi. Bir daha çalışamayacak kadar parçalanmış bir saat…”

 Ünlü bir kuyumcu ailesinin gelini olan Isabella Winterbourne, kalbi acıdan kavrulsa da, 1901 yılında eşiyle birlikte o çok kıymetli hediyeyi Avustralya parlamentosuna teslim etmek üzere bir gemi yolculuğuna çıkmak zorundadır. Ancak gemi Queensland sahilinde batar ve bu kazadan sağ kurtulan tek kişi Isabella’dır. Ve ne talihtir ki eşinin gözü gibi sakındığı hediye de kıyıya vurmuştur. Isabella bir karar vermek zorundadır. Ya kocasının zengin ve baskıcı ailesine geri dönecektir ya da elindeki bu hediyeyle yıllardır özlemini çektiği saklı rüyasını gerçekleştirecektir. İşte o an uçsuz bucaksız karanlık sahilde bir ışık dikkatini çeker. Ve Isabella deniz fenerinin sığınağına bırakır kendini… Bir asır sonra Libby Slater, hiç karşılık beklemeden sevdiği adamı kaybedince, artık ona anlamsız gelen Paris şehrini ardında bırakmaya karar verir. Yaşamını çocukluğunun geçtiği Deniz Feneri Koyu’nda devam ettirecektir. Ancak yirmi senedir hiç görüşmediği kız kardeşinin düşüncesi onu endişelendirse de geçmişte yapılan hataların telafisi yoktur. Dahası fener evinde kalmaya başladığı günler ona bu koyun her zaman sürprizlerle dolu olduğunu gösterecektir…

 Kır Çiçeği Tepesi ile gönülleri fetheden Kimberley Freeman, farklı yüzyıllarda yaşamış iki kadının geçmişi geride bırakıp geleceklerine yön verişlerini ustalıkla anlatıyor. Ve bu kadınların aradıkları cevaplar ise Deniz Feneri Koyu’nda saklı.

 “Freeman, bir asır arayla yaşayan ama geçmişin zorluklarıyla bir şekilde başa çıkan ve aynı deniz fenerinin huzuruna sığınan iki kadının hikâyesini ustalıkla kaleme alıyor.” 
 Publishers Weekly

1 Şubat 2015 Pazar

Ünlü Aşk {Kitap Tanıtım}


O bir Türk. O bir kadın. O bir bodyguard. O ünlü film yıldızı Can Taker’ın seksi, havalı, belalı takıntısı...

KAREN YAĞIZ… 25 yaşında. Gençliğinin baharında. Ve hep yapmak istediği işi yapıyor, çünkü bu işte iyi! Ancak işinde hareketi sevse de, özel hayatı içler acısı derecede sıradan, rutin ve sıkıcı... Aslında Karen, bu sıkıcı ve rutin hayatından da memnun. Fakat her şeyin bir kırılma noktası var. Karen bir anda kendisini iki yakışıklı erkek tarafından kuşatılmış olarak buluyor!

CAN TAKER… O bir dünya starı. Kadınlar onunla birlikte olmak için yarışıyor ama onun peşinde olduğu tek bir kadın var; şımarık bodyguardı.

TOPRAK ise Karen'in en yakın arkadaşı, dostu... O olmadan geçen bir günü bile olmadı.

İki erkek, iki aşk, üstüne bir de suikastçı bir psikopat!
Karen için hayat bundan sonra diken üstünde bir maceradan ibaret…

31 Ocak 2015 Cumartesi

Gözlerinin Esareti {Kitap Tanıtım}

Sevgiye aç bir kadınla… 
Kalbi buz tutmuş bir adam.
Tutkuyu keşfettiklerinde, dönüşü olmayan bir yola girmek zorunda kalırlar...
Küçüklüğünden beri aradığı sevgiyi bulamayan Keira Destina’nın tek bir dileği vardı; kendisini gerçekten sevecek bir kalp. Babası tarafından sürekli hor görülüp, sevgisiz ve korumasız bir hayat süren Keira, şeytanla yaptığı anlaşma sonucu Karanlıklar Lordu’nu öldürmeye kalkıştığında, hayatının altüst olacağından habersizdi. Herkesin, önünde korkuyla titrediği Karanlıklar Lordu tarafından esir alınan genç kız için artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı.
Karanlıklar Lordu Kayran için, bu namı almak hiç de kolay olmamıştı. Katıldığı tüm savaşlardan galibiyetle ayrılmış, düşmanlarının korkulu rüyası haline gelmişti. Karanlık ruhunun bir tek savaş meydanlarında ışığa kavuştuğuna inanan bu adam, bir gece çadırına gizlice sızan, asil ama hırçın bir güzelin ölümcül saldırısından kendisini korumak isterken, onu bekleyen sürprizin farkında değildi. Gözlerine ilk baktığı an, bu kızın tanıdığı tüm kadınlardan farklı olduğunu anlamıştı. Genç kızın öfkesinin ve cazibesinin ateşi Kayran’ın buz tutmuş, karanlıklar içindeki kalbini sarmıştı. Genç adam için artık tek bir gerçek vardı; bu asi güzel ona ait olmalıydı!

24 Ocak 2015 Cumartesi

Kızıl Tepe - Jamie McGuire


Âşık olduğunuz kişiyi hayatta kalabilmek için öldürmek zorunda olduğunuzu bilseniz ne yapardınız?
 
İki kızını yalnız başına yetiştirmek için çabalayan Scarlet; evli, fakat âşık olmanın ne demek olduğunu unutmuş, tek yaşama nedeni küçük kızı olan Nathan ve tek derdi kız kardeşi ve erkek arkadaşlarıyla yapacakları hafta sonu kaçamağı olan üniversiteli bir genç kız olan Miranda…
 
Dünyayı etkisi altına alan bir salgın patlak verdiğinde bu üç kişinin hayatı beklemedikleri şekilde kesişir ve artık tek amaçları vardır: Bu yeni ve acımasız dünyada hayatta kalabilmek.
 
“Etkileyici… Yüreğinizi hoplatacak bu hikâyenin her dakikasına bayılacaksınız!” – Tracey Garvis Graves, Ada romanının New York Times çok satan yazarı.
 
“Sürükleyici bir kıyamet sonrası hikâyesi… McGuire etkileyici detaylar ve güçlü karakterlerle başarısını bu türde de kanıtlıyor.” – Booklist
 
“Ürkütücü, sürükleyici ve acımasızca gerilimli.” –Closer Magazine

2 Ocak 2015 Cuma

Düğün Dansı/Düğün Şarkısı {Kitap Tanıtım}


Düğün Dansı
Kilitli bir kalbi, hangi anahtar açabilir?
Rose’un Köşkü’nde sular durulmuyor… Aşk bu kez de mekânın çiçekçisi Phoebe Davis’in peşinde. Ancak tıpkı çok sevdiği çiçekleri gibi hayatta her şeyin geçici olduğunu düşünen Phoebe, kalbinin kapılarını aşka sonsuza dek kapatmaya kararlı. Öte yandan sadece tek bir dansla Phoebe’nin başını döndüren yakışıklı mimar Patrick Knight’ın Phoebe, doğru olduğuna inandığı her şeyden vazgeçmek pahasına aşkın kazanmasına izin verecek mi?

Düğün Şarkısı
Kaderinden kaç kez kaçabilirsin?
Whitney Banning teyzesinin düğünü için Rose’un Köşkü’ne geldiğinde kaderin onun için hazırladığı sürprizlerden habersizdir. İlk dansın ardından karşısına dikilen mekânın müzik yönetmeni, yıllar önce ardında sadece ismini bırakarak terk ettiği adamdan başkası değildir. Yani bu zamana dek öptüğü en yakışıklı adam… Tyce Smith. Daha da kötüsü Whitney birkaç ay sonra başkasıyla evlenecektir, hem de Tyce’ın çalıştığı mekânda. Whitney onu terk ettiği günden beri tek bir şarkı yazamayan Tyce ise, onu terk eden kadını asla kalbinden silememiştir. Şimdi kader onu ikinci kez karşısına çıkarmışken, bir başkasıyla nişanlı olması onu büyük aşkından vazgeçirmeye yetecek midir? Yoksa bu kez sonsuza dek çalınacak olan o aşk şarkısını yazmayı başarabilecek midir?

21 Aralık 2014 Pazar

Sonrası Yok - Caner Yaman

SONRASI YOK
 Kolay iyileşmez iyi niyetinden vurulanlar…

Gidiyorsun madem...
İyi çiğne bu aşkı, boğazında kalmasın, yüreğine oturmasın...
Kalem çekmeyi unutma gözlerine, bakışların yüzüme işlesin iyice.
Sen titrek ellerle dövme yapar gibi işle tenime öncesi hiç, sonrası yok olanı.
Tenimden çıkamasın yokluğun...
Sanki hiç olmamıştı.
San ki şimdi başladı...

23 Kasım 2014 Pazar

Pabucumun Ajanı II {Kitap Tanıtım}

Evet, o ateş hâlâ yanıyor ve kimse söndürmek istemiyor!

Tuna Üstüner’le yaşadığım delidolu, dengesiz, kavgalı, bir o kadar da tutku dolu aşkım bana yepyeni bir hayat bahşetmişti. Öncelik sırasında birinciliği kimseye kaptırmayan bu adamın kollarında, bakışlarının gölgesinde, sahiplenici varlığının esaretinde olmak müthişti. Yeni bir kimliğe sahip olmuş, Deniz Üstüner olmanın lüksüne varmıştım. Kurumsal Kasıntım beni kendi dünyasına almış ve benim dünyama girmişti. Her şey o kadar güzeldi ki, bir hayal gibi…

Ta ki o güne kadar!
Saklanan sırlar çözülüp, gizlenen yalanlar açığa çıkınca, o hayal dünyası da yıkıldı. Ama benim o enkazın altında kalmaya hiç niyetim yoktu. Peki, buz tutan bir kalbi yeniden ısıtabilir miydim? Belki bunu ben yapamazdım, ama kaçınılmaz olarak yeniden bir araya geldiğimizde, Tuna’nın kalbi bu savaşa tek başına girmek zorunda kalacaktı.

Bir yandan yaralı kalplerimizle biz, diğer yandan tatlı ve gizemli bir aşka yelken açan Yasemin ve Mert…

Kazanan aşk mı, ayrılık mı olacak?
Bildiğim tek şey, bu hikâyede herkes yanacak!

22 Kasım 2014 Cumartesi

Aşık Kim? {Kitap Tanıtım}

Nehir; yirmi iki yaşına kadar ikiz kardeşi Irmak’ın ihtişamlı varlığının gölgesinde kalmış, sade ve duru güzelliğine tezat duygusal ve karmaşık kişiliğe sahip bir genç kız…
O iflah olmaz bir hayalperest, umutsuz bir romantik. Mükemmel erkeği bekleyecek kadar saf olmasa da, kendi için mükemmel olanı bekleyecek kadar inatçı ve kararlı…
Fakat konu erkekler, daha doğrusu Mert olduğunda, tam anlamıyla inatçı ve sivri dilli cadının teki oluyor…

Mert; istediğini elde etmeye alışmış, genç, hırslı ve başarılı bir iş adamı. Aşka inanmayıp, evliliği aileler arasında bir çeşit iş anlaşması olarak görüyor...
O, âşık olduğu kadına sahip olmak için her şeyi göze alabilecek derecede çılgın, ama onunla evlenmek istemeyecek kadar katı mantıkla hareket eden bir erkek…
Mert’in Nehir’den vazgeçmeye niyeti yok. Nehir’in ise mükemmelden daha azına razı olmaya…
Aşk, tutku, iniş ve çıkışlarla dolu bu ilişkideki çekişmeleri sonlandıracak hangisi olacak dersiniz?
Aşk mı, mantık mı?

“Sen... Sen! Allah’ım, tanımlayacak sıfat bile bulamıyorum! Hayatımda gördüğüm...”
“En âşık erkek mi?” diye sırıttı Mert.
“Yüzsüz! Hayırdan anlamayan!”
“Ben kararlı olarak nitelendirirdim aslında.”
“Saygısızsın da... Beni dinlemiyorsun bile, hep kendi bildiğini okuyorsun!”
Mert, Nehir’in gittikçe artan öfkesini görmezden gelerek rahatça açıklamaya devam ederken göz kırptı.
“Haklısın. Söz konusu hedeflerim olunca içgüdülerime güvenirim. Bazen hiç olmayacak gibi görünen bir işi oldurabilirim.”