Size 30 nisanda kazananı açıklayacağımı söylemiştim.
Şimdi internet orucumu sadece sizin için bozuyorum.
Görüyorsunuz 8. yorumun sahibi benim de pek sevdiğim Tatlı Kiraz!
Şartları yerine getirdiğini söylemişsin, sana güveniyorum :)
Gün içinde mail atarım sana, ya da bekleme sen de mail atabilirsin adres bilgini.
Sizin şansınız da devam ediyor.
Bu linkten kitap için şansınızı deneyebilirsiniz.
Ayrıca mayıs ayında yeni bir çekiliş olabilir, takipte kalın ;)
30 Nisan 2013 Salı
25 Nisan 2013 Perşembe
The Greatest Love
안녕하세요!!
Bu dizi aslında benim ödevimdi.
Şöyle ki, biliyorsunuz twitter film clubımız sayesinde Büşra ve Nabrutsuz dizi-film izleyemez oldum. Bu arada gittikçe genişliyoruz;)
Ancak onlar bu diziyi izlemişlerdi, ben izlememiştim. O yüzden onlarsız bu diziyi izlemek ödevimdi.
Ben Greatest Love'ın romantizm yüklü eğlenceli dakikaları içinde kaybolurken onlar I'm Sorry I Love You ile ile hüzünden depresyona gark oluyorlardı, evet elbette onların da ödevi vardı :)
Dok Go Jin kalbinden rahatsız çok ama çok ünlü bir film yıldızıdır. Gu Ae Jung ise bir dönemin çok popüler kız grubunun dağılmasına neden olmuş ve toplum tarafından pek sevilmeyen, antipatik ünlüler kategorisinde yer alan bir solisttir.
Hayatımda bu kadar çirkin giyinen bir başrol daha görmedim. Hele ki her fırsatta korelilerin modada öncü olduklarını gözlemlerken bu kadının birbirinden zevksiz kıyafet tercihleri, üç kuruşluk göz zevkimin.. nasıl desem yani.. Olan da gitti yani.
Ancak, Dok Go Jin yıllar önce kalbinden ameliyat olurken, doktorunun Gu Ae Jung'ın söylediği şarkıyı dinlemesinden midir bilinmez, boylu poslu karizmatik mega starımız Dok Go Jin bu sünepeye aşık oluyor.
Kız sünepe falan ama çok güzel bir kalbi var.
Öyle de yiğidi öldürür hakkını yemem!
Dok Go aşık oldu dedik de, o da öyle kolay değil biliyorsunuz, türlü kabalık zorbalığına katlandı Gu Ae Jung.
Zaten bu kore dizilerinin başında esas oğlan ne kadar kabaysa, sonunda o kadar harika bir aşık çıkıyor.
Reply'deki esas oğlanımız hariç, onun yeri işte bu yüzden çok ayrı ;)
Misal yukarı paylaştığım görsel, program için kurbağa kostumu giymiş Gu Ae Jung'ın turnikelerden geçemediğini görünce Dok Go Jin biranda geliyor kucaklayıp turnikelerden geçiriyor ve hiç birşey demeden gidiyor.
Çok sevdiğim sahnelerden biriydi.
Bir diğer sahne Dok Go Jin'in ameliyatından önce, Gu Ae Jung'ın çıkacak olan single parçasını terasta dinledikleri sahne. Aaa bir de arabadan uzanıp kızı öptüğü sahne var. Uzun zaman oldu ben bu diziyi izleyeli, bu kadar şey hatırlamam ne hoş ^_^
Bu dizinin en şahane yanı şüphesiz, göz kamaştıran bir yan rol olan; doktor. Utanır insan bu kadar güzel yan rol olunur mu?!
Gu Ae Jung'ın bir de dünya tatlısı yeğeni vardı ki sormayın. Doktorun ona aldığı kurabiyeleri yerken kendini Dok Go Jin'e ihanet ediyor gibi hissettiği, Dok'un da onu teselli ettiği sahne muhteşemdi!
- Seni düşünüp yememeye çalıştım..
- Tüm hayatın yedi yılı kapsıyor başkalarını düşünmemelisin!
Çok uzun bir yazı oldu, ama bu yazının birçok görselini bana temin eden Nabrut'a bu dizi hakkında yazı yazdıramayınca yazdım da yazdım, daha yazardım da saat gecenin üçü.
Bu dizi aslında benim ödevimdi.
Şöyle ki, biliyorsunuz twitter film clubımız sayesinde Büşra ve Nabrutsuz dizi-film izleyemez oldum. Bu arada gittikçe genişliyoruz;)
Ancak onlar bu diziyi izlemişlerdi, ben izlememiştim. O yüzden onlarsız bu diziyi izlemek ödevimdi.
Ben Greatest Love'ın romantizm yüklü eğlenceli dakikaları içinde kaybolurken onlar I'm Sorry I Love You ile ile hüzünden depresyona gark oluyorlardı, evet elbette onların da ödevi vardı :)
Dok Go Jin kalbinden rahatsız çok ama çok ünlü bir film yıldızıdır. Gu Ae Jung ise bir dönemin çok popüler kız grubunun dağılmasına neden olmuş ve toplum tarafından pek sevilmeyen, antipatik ünlüler kategorisinde yer alan bir solisttir.
Hayatımda bu kadar çirkin giyinen bir başrol daha görmedim. Hele ki her fırsatta korelilerin modada öncü olduklarını gözlemlerken bu kadının birbirinden zevksiz kıyafet tercihleri, üç kuruşluk göz zevkimin.. nasıl desem yani.. Olan da gitti yani.
Ancak, Dok Go Jin yıllar önce kalbinden ameliyat olurken, doktorunun Gu Ae Jung'ın söylediği şarkıyı dinlemesinden midir bilinmez, boylu poslu karizmatik mega starımız Dok Go Jin bu sünepeye aşık oluyor.
Kız sünepe falan ama çok güzel bir kalbi var.
Öyle de yiğidi öldürür hakkını yemem!
Dok Go aşık oldu dedik de, o da öyle kolay değil biliyorsunuz, türlü kabalık zorbalığına katlandı Gu Ae Jung.
Zaten bu kore dizilerinin başında esas oğlan ne kadar kabaysa, sonunda o kadar harika bir aşık çıkıyor.
Reply'deki esas oğlanımız hariç, onun yeri işte bu yüzden çok ayrı ;)
Misal yukarı paylaştığım görsel, program için kurbağa kostumu giymiş Gu Ae Jung'ın turnikelerden geçemediğini görünce Dok Go Jin biranda geliyor kucaklayıp turnikelerden geçiriyor ve hiç birşey demeden gidiyor.
Çok sevdiğim sahnelerden biriydi.
Bir diğer sahne Dok Go Jin'in ameliyatından önce, Gu Ae Jung'ın çıkacak olan single parçasını terasta dinledikleri sahne. Aaa bir de arabadan uzanıp kızı öptüğü sahne var. Uzun zaman oldu ben bu diziyi izleyeli, bu kadar şey hatırlamam ne hoş ^_^
Bu dizinin en şahane yanı şüphesiz, göz kamaştıran bir yan rol olan; doktor. Utanır insan bu kadar güzel yan rol olunur mu?!
Gu Ae Jung'ın bir de dünya tatlısı yeğeni vardı ki sormayın. Doktorun ona aldığı kurabiyeleri yerken kendini Dok Go Jin'e ihanet ediyor gibi hissettiği, Dok'un da onu teselli ettiği sahne muhteşemdi!
- Seni düşünüp yememeye çalıştım..
- Tüm hayatın yedi yılı kapsıyor başkalarını düşünmemelisin!
Çok uzun bir yazı oldu, ama bu yazının birçok görselini bana temin eden Nabrut'a bu dizi hakkında yazı yazdıramayınca yazdım da yazdım, daha yazardım da saat gecenin üçü.
22 Nisan 2013 Pazartesi
Akıl Ve Tutku
Kitap çekilişimiz devam ederken bir kitap yorumunun iyi olacağı kanaatindeyim.
Jane Austen'in en popüler kitabı, desem doğrudur sanırım bu kitap için.
Okumayı çok istediğim ancak bulamadığım kitaplardan biriydi.
Hala basımı varken alın bence, çünkü basılıyor bir ara bulabiliyorsunuz, sonra tekrar ulaşılmaz oluyor.
Öncelikle kapak tasarımıyla bir kaç kelam etmek isterim.
Sevgili Olimpos Yayınları..
Tamam; kitabı basmışsınız, güzel indirimlerle de bize sunuyorsunuz, ama "Dünya Aşk Klasikleri" ne demek?!
Bugüne kadar böyle bir kategori duymamıştım, Jane Austen'ın birçok kitabı dünya klasikleri arasındadır.
Ya kapağa ne demeli? Bana ticari bir kaygıyla tarihi romans havası verilmek istenmiş gibi geldi - ki iki yüzyıl önce yazılmış bir kitaba böyle bir anlam yüklemek.. nasıl desem.. saçma.
Ama işte tam metin diyor, fiyat uygun, çeviri de güzel.
Bu kitapta Jane Austen iki kardeşi, iki kardeşin başına gelen olaylar karşısındaki tutumlarını anlatıyor ki birinin aklı diğerinin tutkuyu temsil ettiğini söylemek yanlış olmaz. İlk başlarda ismini Elinor ve Marianne olarak düşünse de kitap günümüze akıl ve tutku (veya kül ve ateş) şeklinde geliyor.
Orjinal ismi "Sense and Sensibility" olduğunu da yazalım.
Ben, bir Jane Austen sever olarak, kitabı beğendiğimi söylemeliyim. İlk yazdığı kitap olmamasına karşın ilk basılmasına şaşırmadım. Olaylar önceki kitaplarıyla kıyaslandığında daha kapsamlı ve düşündürücü.
Bu kitapla beraber yazarın yazdığı altı kitaptan okumadığım sadece iki tane kaldı.
Onları da dediğim gibi bulmak zor.. Mümkünse güzel kapaklı ve güzel bir çeviriyle okumak istiyorum.
Jane Austen'in en popüler kitabı, desem doğrudur sanırım bu kitap için.
Okumayı çok istediğim ancak bulamadığım kitaplardan biriydi.
Hala basımı varken alın bence, çünkü basılıyor bir ara bulabiliyorsunuz, sonra tekrar ulaşılmaz oluyor.
Öncelikle kapak tasarımıyla bir kaç kelam etmek isterim.
Sevgili Olimpos Yayınları..
Tamam; kitabı basmışsınız, güzel indirimlerle de bize sunuyorsunuz, ama "Dünya Aşk Klasikleri" ne demek?!
Bugüne kadar böyle bir kategori duymamıştım, Jane Austen'ın birçok kitabı dünya klasikleri arasındadır.
Ya kapağa ne demeli? Bana ticari bir kaygıyla tarihi romans havası verilmek istenmiş gibi geldi - ki iki yüzyıl önce yazılmış bir kitaba böyle bir anlam yüklemek.. nasıl desem.. saçma.
Ama işte tam metin diyor, fiyat uygun, çeviri de güzel.
Bu kitapta Jane Austen iki kardeşi, iki kardeşin başına gelen olaylar karşısındaki tutumlarını anlatıyor ki birinin aklı diğerinin tutkuyu temsil ettiğini söylemek yanlış olmaz. İlk başlarda ismini Elinor ve Marianne olarak düşünse de kitap günümüze akıl ve tutku (veya kül ve ateş) şeklinde geliyor.
Orjinal ismi "Sense and Sensibility" olduğunu da yazalım.
Ben, bir Jane Austen sever olarak, kitabı beğendiğimi söylemeliyim. İlk yazdığı kitap olmamasına karşın ilk basılmasına şaşırmadım. Olaylar önceki kitaplarıyla kıyaslandığında daha kapsamlı ve düşündürücü.
Bu kitapla beraber yazarın yazdığı altı kitaptan okumadığım sadece iki tane kaldı.
Onları da dediğim gibi bulmak zor.. Mümkünse güzel kapaklı ve güzel bir çeviriyle okumak istiyorum.
20 Nisan 2013 Cumartesi
Nişan Tepsisi
Sakin olun bir şey yok!
Baştan bunu söyledikten sonra rahat rahat yazabilirim.
Nişan tepsisinin olayını bilmiyordum ben.
Ağabeyimin nişan zamanı teyzem anlattı. Siz duymuşsunuzdur belki, bilemiyorum.
Hala istemeye giderken çiçek çikolata götürülür.
Önceden çikolata, özellikle tepside götürülürmüş.
Kız tarafı olumlu bakıyorsa çikolata dağıtılır ve yenir, nişan için geldikleri zaman yüzükler o tepside getirilirmiş.
Şimdi çikolatalar; gondollar, ayaklı tepsiler, seramiklerde gidiyor, zaten kız tarafının gönlü yoksa sizi hiç ağırlamıyor ve nişan yüzükleri için özel yastıklar dikiliyor.
Çeşitlenmesi çok güzel tabii, ama bilmek gerekiyor öncesini.
Bu da ağabeyimin yüzükleri.
Çok severim bu fotoğrafı. Yeri gelmişken görselimiz bu olsun.
Taze çiçek yaprakları, bir numaralı çiçekçimiz Ayfer Abla'nın fikri.
Baştan bunu söyledikten sonra rahat rahat yazabilirim.
Nişan tepsisinin olayını bilmiyordum ben.
Ağabeyimin nişan zamanı teyzem anlattı. Siz duymuşsunuzdur belki, bilemiyorum.
Hala istemeye giderken çiçek çikolata götürülür.
Önceden çikolata, özellikle tepside götürülürmüş.
Kız tarafı olumlu bakıyorsa çikolata dağıtılır ve yenir, nişan için geldikleri zaman yüzükler o tepside getirilirmiş.
Şimdi çikolatalar; gondollar, ayaklı tepsiler, seramiklerde gidiyor, zaten kız tarafının gönlü yoksa sizi hiç ağırlamıyor ve nişan yüzükleri için özel yastıklar dikiliyor.
Çeşitlenmesi çok güzel tabii, ama bilmek gerekiyor öncesini.
Bu da ağabeyimin yüzükleri.
Çok severim bu fotoğrafı. Yeri gelmişken görselimiz bu olsun.
Taze çiçek yaprakları, bir numaralı çiçekçimiz Ayfer Abla'nın fikri.
Etiketler:
nişan
,
nişan adetleri
,
nişan tepsisi
18 Nisan 2013 Perşembe
Kitap Hediye Ediyorum!
Sevgili takipçilerim için hep yapmak istediğim bir şeydi bu.
Kitap Çekilişi!!
Hediye edeceğim kitap; Şeytan Ve Şair.
Yakında burada kitabın yorumunu da okuyacaksınız ;)
Katılım şartımız sadece, sizlere bu kitabı hediye etmeme vesile olan Arkadya Yayınlarını facebookta beğenmeniz, twitterda beni ve Arkadya Yayınlarını takibe almanız.
Bu yazıya mail adresinizi veya twitter isminizi yorum bırakmayı unutmayın, bu kısım çekiliş sonrası size ulaşmam için gerekli!
Kitap Çekilişi!!
Hediye edeceğim kitap; Şeytan Ve Şair.
Yakında burada kitabın yorumunu da okuyacaksınız ;)
Katılım şartımız sadece, sizlere bu kitabı hediye etmeme vesile olan Arkadya Yayınlarını facebookta beğenmeniz, twitterda beni ve Arkadya Yayınlarını takibe almanız.
Bu yazıya mail adresinizi veya twitter isminizi yorum bırakmayı unutmayın, bu kısım çekiliş sonrası size ulaşmam için gerekli!
30 Nisan, talihli açıklanır.
Etiketler:
arkadya yayınları
,
hediye
,
john underwood
,
kitap çekilişi
,
kitaplar
,
şeytan ve şair
14 Nisan 2013 Pazar
Seyhan'ın İstanbul Albümü
Hayır hayır bir adaşım konuk değil bugün.
Başlıkta bahsi geçen Seyhan benim.
Evlatlarım ilerde, anne ne kadar megalomansın, desinler diye sadece kendi fotoğraflarımdan oluşan bir albüm yaptım kendime.
Hepsi babanızın suçu evlatlarım, hepsi...
En güzel çıktığım ve çektiklerim.
Yalnız bir sorun var insanlara göstermeye utanıyorum.
O kadar şahaneyim ki...
:)
Siz de hala düşünün olur mu? Fotoğraflarımızı tab ettirsek mi falan diye..
Başlıkta bahsi geçen Seyhan benim.
Evlatlarım ilerde, anne ne kadar megalomansın, desinler diye sadece kendi fotoğraflarımdan oluşan bir albüm yaptım kendime.
Hepsi babanızın suçu evlatlarım, hepsi...
En güzel çıktığım ve çektiklerim.
Yalnız bir sorun var insanlara göstermeye utanıyorum.
O kadar şahaneyim ki...
:)
Siz de hala düşünün olur mu? Fotoğraflarımızı tab ettirsek mi falan diye..
Etiketler:
anılara sahip çıkan kitapçık
,
Anılarınıza sahip çıkın
,
foto albüm
,
fotograf sevdam
,
fotografçılık
,
fotokitap
,
gezi albümü
,
photobook
11 Nisan 2013 Perşembe
Online AlışVerişte İndirim!
İndirime doymuyoruz arkadaşlar.
İndirim hakkımız söke söke alırız.
:)
Ancak bunun için uyanık olmak lazım.
Ahh arkadaşlarım bunu duyunca bayılacak..
Henüz duymayanları sevindirecek bir site; Kupon Sihirbazı.
Zaten alışveriş ettiğimiz sitelerin indirim çeklerini bulabileceğiniz bir site.
Bazı kuponları kullanmak için belirli bir alt limit olmasına karşın bir çok kuponda bir alt limit yok.
Kuponları kullanmak için ön ödeme yok!
Üye olmak yok!
Yani, kupon işinize yarıyorsa kullanmak için hiç bir koşulu yerine getirmeniz gerek yok!
Çok sevdiğim diğer yanı ise, kuponu gördünüz, dediniz ki, tamam bu benlik kuponu göster, kupon yan sekmede o siteyle beraber açılıyor kuponu tek tıkla kopyalayıp sitede gezinmeye başlıyorsunuz.
Seveceksiniz, deneyin. Beni de şimdilik rahat bırakın, Mudo çekini kullanacak bir çanta arıyorum ;)
Alışverişlerden önce Kupon Sihirbazında indirim avına çıkmalı, hiç bir fırsatı kaçırmamak için kupon alarmına üye olmalı!
İndirim hakkımız söke söke alırız.
:)
Ancak bunun için uyanık olmak lazım.
Ahh arkadaşlarım bunu duyunca bayılacak..
Henüz duymayanları sevindirecek bir site; Kupon Sihirbazı.
Zaten alışveriş ettiğimiz sitelerin indirim çeklerini bulabileceğiniz bir site.
Bazı kuponları kullanmak için belirli bir alt limit olmasına karşın bir çok kuponda bir alt limit yok.
Kuponları kullanmak için ön ödeme yok!
Üye olmak yok!
Yani, kupon işinize yarıyorsa kullanmak için hiç bir koşulu yerine getirmeniz gerek yok!
Çok sevdiğim diğer yanı ise, kuponu gördünüz, dediniz ki, tamam bu benlik kuponu göster, kupon yan sekmede o siteyle beraber açılıyor kuponu tek tıkla kopyalayıp sitede gezinmeye başlıyorsunuz.
Seveceksiniz, deneyin. Beni de şimdilik rahat bırakın, Mudo çekini kullanacak bir çanta arıyorum ;)
Alışverişlerden önce Kupon Sihirbazında indirim avına çıkmalı, hiç bir fırsatı kaçırmamak için kupon alarmına üye olmalı!
8 Nisan 2013 Pazartesi
Bir Yumak Mutluluk
Biliyorsunuz ben "Küçük Mucizeler Dükkanı"na bayılmıştım.
Bu kadar seveceğimi tahmin etmeden, okumuş olmak için başlamış, içimi kaplayan sıcaklığa şaşırmıştım.
Daha sonra Debbie'nin beş kitabının çok karlı bir şekilde satıldığı setine rastladım. Ve aldım!
İlk kitabı beklentim düşüktü diye mi bu kadar sevdim, yoksa diğerlerini sevmeyecek miydim?
Dedim ama fiyatı acayip makul olunca, hem Debbie'yle aramda gönül bağı olduğunu düşününce aldım ve nihayet 2. kitabının yorumunu yapıyorum.
Tam istediğim ve beklediğim gibi.
Yine heyecanlandım, üzüldüm, sevindim, kızdım.
Demek ki iyi birşey yapmış Debbie.
Elimden düşürmedim, hızlıca bitirdim.
Yalnız -SPOİLER- Lydia'nın Brad ile ayrılığı zorlama, barışmaları basitti.
Not1: Bir ilk olarak kitap alışverişimi hepsiburada.com'dan yaptım. Ve çok memnun kaldım. Kargo hızlı ve ücretsizdi. Setle beraber aldığım ve tedarik edilemeyen kitapları beklememek için set önceden gönderildi, bir kaç gün sonra da aldığım diğer kitaplar kargo ödemeden elime ulaştı. Hepsiburada kitap alışverişimden çok memnun kaldım anlayacağınız. Şimdi bakıyorum da benim aldığımdan 2-3 lira daha pahalı set, ama yine çok karlı ;)
Not2: Yazardan hep Debbie diye bahsettim çünkü o bir yakınım gibi. Bazen ölürse çok üzülürüm diye düşünmeden edemiyorum :(
Bir Yumak Mutluluk...
Kitabın arkasında yine Debbie'den not, bende yine acayip bir örme isteği var.
Bu kadar seveceğimi tahmin etmeden, okumuş olmak için başlamış, içimi kaplayan sıcaklığa şaşırmıştım.
Daha sonra Debbie'nin beş kitabının çok karlı bir şekilde satıldığı setine rastladım. Ve aldım!
İlk kitabı beklentim düşüktü diye mi bu kadar sevdim, yoksa diğerlerini sevmeyecek miydim?
Dedim ama fiyatı acayip makul olunca, hem Debbie'yle aramda gönül bağı olduğunu düşününce aldım ve nihayet 2. kitabının yorumunu yapıyorum.
Tam istediğim ve beklediğim gibi.
Yine heyecanlandım, üzüldüm, sevindim, kızdım.
Demek ki iyi birşey yapmış Debbie.
Elimden düşürmedim, hızlıca bitirdim.
Yalnız -SPOİLER- Lydia'nın Brad ile ayrılığı zorlama, barışmaları basitti.
Not1: Bir ilk olarak kitap alışverişimi hepsiburada.com'dan yaptım. Ve çok memnun kaldım. Kargo hızlı ve ücretsizdi. Setle beraber aldığım ve tedarik edilemeyen kitapları beklememek için set önceden gönderildi, bir kaç gün sonra da aldığım diğer kitaplar kargo ödemeden elime ulaştı. Hepsiburada kitap alışverişimden çok memnun kaldım anlayacağınız. Şimdi bakıyorum da benim aldığımdan 2-3 lira daha pahalı set, ama yine çok karlı ;)
Not2: Yazardan hep Debbie diye bahsettim çünkü o bir yakınım gibi. Bazen ölürse çok üzülürüm diye düşünmeden edemiyorum :(
Bir Yumak Mutluluk...
Kitabın arkasında yine Debbie'den not, bende yine acayip bir örme isteği var.
6 Nisan 2013 Cumartesi
Tişörtüm Nasıl?
Bugün size bir kıyak geçip tanımayanlara Kaft tasarımlarından bahsedeceğim.
Ben de geçen gün aldığım mail sayesinde tanıştım.
Paul Auster’den Osho’ya , Mevlana’dan Einstein’a hatta Pink Floyd’dan Mendelssohn’a birçok müzisyen, düşünür ve yazardan ilham alan KAFT, sıradan grafiklerden farklı, yaratıcı tasarımlara sahip, aynı zamanda tüm detaylarıyla özenerek hazırlanmış tasarım tişörtler ve tasarım ürünleri sunuyor.
Siteye girince farkı anlıyorsunuz sadece t-shirt değil, iphone kılıfları, posterler, kapşonlu sweatshirtler de birbirinden özgün.
Bir tişört sepete atıyorum. Karar vermesi zor oluyor.
Ücretsiz kargo! 30 gün iade süresi!
Alıyorum.
Anında mail. Siparişiniz alındı.
Çok geçmeden bir mail daha: Siparişiniz kargolandı.
Kargolandı mı?!!!
Ve dün aldığım t-shirt bugün elimde!
Haliyle hemen yazmak istedim. Malı tam istediğim gibi.
Şimdiden 34 ülkeye ulaşan KAFT tasarımlarına sahip olmak için www.kaft.com adresine girip ücretsiz
kargo ve 30 gün iade garantisiyle güvenli bir şekilde sipariş verebilirsiniz. Eğer ürünleri görerek
almak isterseniz, tasarımlarının satışta olduğu seçkin mağazaların adreslerine web sitesinden de
ulaşabilirsiniz.
KAFT’ı sosyal medyada www.facebook.com/kaft.co adresinde Facebook’tan, www.twitter.com/
kaftco adresinde Twitter’dan takip edebilirsiniz.
Ben de geçen gün aldığım mail sayesinde tanıştım.
Paul Auster’den Osho’ya , Mevlana’dan Einstein’a hatta Pink Floyd’dan Mendelssohn’a birçok müzisyen, düşünür ve yazardan ilham alan KAFT, sıradan grafiklerden farklı, yaratıcı tasarımlara sahip, aynı zamanda tüm detaylarıyla özenerek hazırlanmış tasarım tişörtler ve tasarım ürünleri sunuyor.
Siteye girince farkı anlıyorsunuz sadece t-shirt değil, iphone kılıfları, posterler, kapşonlu sweatshirtler de birbirinden özgün.
Bir tişört sepete atıyorum. Karar vermesi zor oluyor.
Ücretsiz kargo! 30 gün iade süresi!
Alıyorum.
Anında mail. Siparişiniz alındı.
Çok geçmeden bir mail daha: Siparişiniz kargolandı.
Kargolandı mı?!!!
Ve dün aldığım t-shirt bugün elimde!
Haliyle hemen yazmak istedim. Malı tam istediğim gibi.
Şimdiden 34 ülkeye ulaşan KAFT tasarımlarına sahip olmak için www.kaft.com adresine girip ücretsiz
kargo ve 30 gün iade garantisiyle güvenli bir şekilde sipariş verebilirsiniz. Eğer ürünleri görerek
almak isterseniz, tasarımlarının satışta olduğu seçkin mağazaların adreslerine web sitesinden de
ulaşabilirsiniz.
KAFT’ı sosyal medyada www.facebook.com/kaft.co adresinde Facebook’tan, www.twitter.com/
kaftco adresinde Twitter’dan takip edebilirsiniz.
Etiketler:
iphone kılıfları
,
italyaya gidince giyerim artık
,
kaft
,
kaft desing wear
,
sweatshirt
,
tasarım tişörtler
,
tişört
,
tshirt
3 Nisan 2013 Çarşamba
Mert Paşa'nın Albümü
Dikkat!
Bu bir yakışıklı albümüdür!!
Mert'in albümü, önceki yaşlarına ait fotoğraflarıyla açılıyor sonlara doğru günümüze geliyor ve benim çektiğim fotoğraflarla bitiyor. Ve tam 32 sayfa.
Bana karşı mesafesini kaldırdığında ben kendisine çoktan aşık olmuştum.
Annesine diyorum; ilerde ünlü bir model, oyuncu falan olursa beni unutmayın :)
Bu da cilt ve sayfa yapısını görmeniz için.
Mert albümüne baktığında "bu arabalı pasta benim miydi anne?" diye sormuş.
Bilmiyorum benim çok hoşuma gitti bu.
O fotoğraflar vardı ama bakılmıyordu. Şimdi ise unutulmayacak.
Albüm hakkındaki sorularınız için mail adresim: seyhanc@gmail.com
Bu bir yakışıklı albümüdür!!
Mert'in albümü, önceki yaşlarına ait fotoğraflarıyla açılıyor sonlara doğru günümüze geliyor ve benim çektiğim fotoğraflarla bitiyor. Ve tam 32 sayfa.
Bana karşı mesafesini kaldırdığında ben kendisine çoktan aşık olmuştum.
Annesine diyorum; ilerde ünlü bir model, oyuncu falan olursa beni unutmayın :)
Bu da cilt ve sayfa yapısını görmeniz için.
Mert albümüne baktığında "bu arabalı pasta benim miydi anne?" diye sormuş.
Bilmiyorum benim çok hoşuma gitti bu.
O fotoğraflar vardı ama bakılmıyordu. Şimdi ise unutulmayacak.
Albüm hakkındaki sorularınız için mail adresim: seyhanc@gmail.com
Anılarınıza sahip çıkın!..
Etiketler:
Anılarınıza sahip çıkın
,
bebek fotografları
,
çocuk albümü
,
foto albüm
,
fotograf sevdam
,
fotografçılık
,
hikaye albümü
,
photobook
Kaydol:
Kayıtlar
(
Atom
)