Bu sene şimdiye kadar o kadar az kitap okudum biliyorum.
Ona rağmen bu kitabın yorumunu yazmayı nasıl ihmal etmişim, nasıl unutmuşum bilmem.
Hani çok okursun yetiştiremezsin unutursun anladım da, ayda bir iki kitap okuyup onu da nasıl yazmazsın hayret yani Seyhan!
Bu bizim Hayalperver kitap kulübümüzün mart ayı kitabıydı 🙈
Mart ya mart!
Aşk olsun Seyhan!
Ağlayan ağaç Hilal'in seçimiydi. Ama ben dedim, bak, dedim. Pegasus, dedim. Ben uzak durmayı tercih ederim, dedim.
Pegasus neden sevmediğimi bir kez daha söyleyeyim. Hem pahalı, hem de o kadar boş kitapları öyle şişirip satıyorlar ki 😕 Evimde okunmayı bekleyen -hatta güzel olduklarını düşündüğüm- kitapları var yok değil, okuyacağım elbet ama söz konusu pegasus ise ben çok seçiciyim 😊
İlginç bir konusu var aslında, arka kapağı okuyunca heh diyorsunuz ne de güzek bir konu bulmuşlar.
Evlerine giren bir hırsız tarafından evlatlarını kaybeden bir aile var bu kitapta.
Düşünerek yazıyorum çünkü çok ince bir şeyle spoiler vermiş olurum. İlk başlardan itibaren bir şeyler döndüğünü hissediyorsunuz ama ne? Zaten böyle giderse fırlat at kitabı bir şeyler olmalı hikaye kopmalı diyorsunuz mesela. bu süreçte çok saçma alakasız şeyler de okuyorsunuz, bir yerde mutlaka toparlayacak diyerek.
Bir af, bir merhamet hikayesi diye lanse edilmesinin sebebini de, evladını kaybeden annenin, katille iletişime geçmeye karar vermesinden sonra anlıyorsunuz.
Ağladım mı? Sarstı mı beni? Hayır.
Tavsiye eder miyim? Etmem.
Ama kötü müydü? Çok da kötü değildi ama eksikti. Bazı yerler yetersiz bazı yerler yersizdi mesela.
Bu kitap hakkında detaylı konuşamadık kızlarla. Onların yazısı hazır olunca bu postu günceller o yazıların linkini de eklerim.
Aranızda okuyan var mı? Ya da bu yorumumdan sonra hala okumayı düşünen? 🙈
hayalperver kitap kulübü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
hayalperver kitap kulübü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
29 Mayıs 2017 Pazartesi
22 Mart 2017 Çarşamba
İpeği İşleyen Kız
Arkadya'nın güzel kapaklı güzel kitaplarından biri olan İpeği İşleyen Kız Hayalperver kitap kulübümüzün ikinci kitabı oldu.
Biri geçmişte biri günümüzde anlatılan iki farklı olay ve tabii o iki hikayenin kesiştiği kitaplardandı, Ve ben böyle kitapları seviyordum. Zaten biliyorsunuz bunu.
Keli Elles ilk defa okuduğum bir yazar.
Çok başarılı buldum ama.
Konu da çok güzeldi. Acıklıydı ve gerçek hayat hikayelerinden esinlenerek yazılmış bir kitap olduğu için çok etkileyici.
Bu kitapta daha önce bahsedilmeyen bir konu var. Amerikalıların Çinlilere yaptıkları zulüm.
19. yüzyılda Çinliler Amerika'ya çalışmak için gelirmiş, ve Amerikalılar kendilerinden ucuza çalıştıkları için ve gittikçe çoğaldıkları için bu ufak tefek çekik gözlü insanlardan pek hazzetmemiş. Her yerde değilse de bazı kesimlerde ciddi zararlar verilmiş bu insanlara.
Hell On Wheels isimli bir dizi vardı hatırlar mısınız bilmem. Onun son sezonunda da Çinliler demiryolu inşası için gelmişlerdi ve gene beyazlar çinlilere zulüm etmeseler de iş gücünü aldıklarını için kızıyorlardı. O dizi için hep yazı yazmak istemiş bir türlü yazamamıştım bu arada :)
Neyse konudan uzaklaşmayayım.
Böyle ikili hikayeleri okumayı sevenlere özellikle önerimdir. Zaten Arkadya'nın kitaplarını seviyorsanız o çizgide sizi memnun edecek bir kitap olduğunu da söylemeden edemeyeceğim. Gerçek hayat hikayelerinin olması da kitabın artılarından.
Biri geçmişte biri günümüzde anlatılan iki farklı olay ve tabii o iki hikayenin kesiştiği kitaplardandı, Ve ben böyle kitapları seviyordum. Zaten biliyorsunuz bunu.
Keli Elles ilk defa okuduğum bir yazar.
Çok başarılı buldum ama.
Konu da çok güzeldi. Acıklıydı ve gerçek hayat hikayelerinden esinlenerek yazılmış bir kitap olduğu için çok etkileyici.
Bu kitapta daha önce bahsedilmeyen bir konu var. Amerikalıların Çinlilere yaptıkları zulüm.
19. yüzyılda Çinliler Amerika'ya çalışmak için gelirmiş, ve Amerikalılar kendilerinden ucuza çalıştıkları için ve gittikçe çoğaldıkları için bu ufak tefek çekik gözlü insanlardan pek hazzetmemiş. Her yerde değilse de bazı kesimlerde ciddi zararlar verilmiş bu insanlara.
Hell On Wheels isimli bir dizi vardı hatırlar mısınız bilmem. Onun son sezonunda da Çinliler demiryolu inşası için gelmişlerdi ve gene beyazlar çinlilere zulüm etmeseler de iş gücünü aldıklarını için kızıyorlardı. O dizi için hep yazı yazmak istemiş bir türlü yazamamıştım bu arada :)
Neyse konudan uzaklaşmayayım.
Böyle ikili hikayeleri okumayı sevenlere özellikle önerimdir. Zaten Arkadya'nın kitaplarını seviyorsanız o çizgide sizi memnun edecek bir kitap olduğunu da söylemeden edemeyeceğim. Gerçek hayat hikayelerinin olması da kitabın artılarından.
13 Mart 2017 Pazartesi
BabilMekan
Hayalperver kitap kulübümüzün ilk buluşmasının gerçekleştiği yeri hepiniz çok beğendiniz.
Şimdi sıra mekandan bahsetmeye geldi.
Güneşli bir cumartesi sabahı Çengelköyde buluşmak ne kadar akıllıca bir işti tartışılır ama babilmekan hepimizin merak ettiği bir yerdi.
Konumuz kitaplar olunca kitap cafeler buluşulacak en güzel yerler oluyor.
Maalesef alt katın fotoğraflarını çekmedik. Çıkarken çekeriz dedik ama çıkarken de alt kat doluydu. O yüzden elimizde olan üst kat fotoğraflarıyla yetineceğiz. Alt katın da ayrı bir güzelliği olduğunu belirtmekte yarar var.
Efendim mekan güzel, elemanlar güler yüzlü hem de sık boğaz etmiyorlar. Kim ediyor derse yalan olur, çünkü biz o gün -tamamen test amaçlı😁- tecrübe ettik.
Her taraf kitaplarla çevrili. Kitapları satın alabiliyorsunuz ama oturayım şurada okuyayım,yerine koyarım, yok! Zaten kütüphane mi orası lütfen teklif bile etmeyin.
Dekor da güzel, çocuklar içinde ayrılmış bir kısmı var.
Kırtasiye ürünleri de bulmak mümkün. Çarpı işi çok güzel kitap ayraçları vardı mesela, ah ne hoştu.
Ben bu tür buluşmalarda en az fotoğraf çeken kişi oluyorum nedense, bu kadar fotoğrafım var, aslında Şahika veya Hilal'in çektiklerini rahatlıkla kullanabilirdim ama zaten bu konuyla alakalı tüm yazılarımda onların fotoğraflarını kullandığım için bu sefer kendi çektiklerimi kullanayım istedim.
Köreldim aslında farkındayım, arık daha fazla makine kullanmayı hedefliyorum.
Babil.com'dan hiç alışveriş yapmadım ve en son bir arkadaşım o siteden alışveriş yaparken sıkıntı yaşadığı için oradan alışveriş yapmayı da düşünmüyorum ama BabilMekan güzel!
Çok sevdiğim fotoğrafla kapanış yapayım, kapın bakalım lattenizi.
Afiyet olsun ♥
21 Şubat 2017 Salı
Hayalperver
Bu kitap bana Pena yayınlarından hediye edilmişti ve ben kapağına vurulmuştum.
Kabul edelim ki ismi de çok güzeldi. Ne de güzel kitap kulübü ismi olurdu, öyle de oldu. 😊
Kitap kulübümüze dair detayları kuruluş hikayesini kaçıranları Hayalperver Kitap Kulübü isimli yazıma davet edeyim, sonra buraya dönüp kitap yorumumu okuyabilirler.
Efendim bu kitabın başlarında hemen aklıma Tozlu Rüyalar Kitapçısı isimli kitap geldi. Kasım ayında gene kulüp arkadaşlarımla okumuştuk hatırlarsanız, hatırlamazsanız Tozlu Rüyalar Kitapçısı isimli başlığa giderek okuyabilirsiniz.
Önce o kitabı okuyan herkesin de aklına gelir ama aynısı değil işler çok farklı ilerliyor.
Alice ve Max aynı rüyaları paylaşan birbirinden haberi olmayan iki genç. Rüyalar uçuk kaçık ve tam hayalperest işi. Alice'in enerjisi kitaptan taşıyor ve karakteri çok seviyorsunuz. Max ise çoğunlukla sizi kızdırırken sonunda gönlünüzü almasını biliyor.
Kitabı ben sevdim. İlk başlarda adapte sorunu yaşadım ama 70. sayfadan sonra böyle rüyalar görsem, böyle arkadaşım olsa falan diye ben de hayallere dalmıştım.
Kabul ediyorum biraz genç kitabı. Ama ben zaten - bunu söylememe bile gerek yok- gençlik kitaplarını çok seviyorum. Eğlenceli, akıcı, kafa dağıtmalık!
Sadece sonu çok çabuk oldu bittiye geldi diye düşünüyorum.
O yüzden goodreads'te 5 yıldız üzerinden 4 yıldız verdim.
Bu arada en güvenilir, en kestirme kitap yorumlarım için beni goodreads'te takip edebilirsiniz.
Bu fotoğrafı Hilal çekti. Ben instagram hesabında paylaştığımda kitabın yazarı Lucy Keating çok beğendiğini söyleyip paylaşmak için izin istedi. Ben de uçtum tabii. Böyle de hatıram burada kalsın.
Kabul edelim ki ismi de çok güzeldi. Ne de güzel kitap kulübü ismi olurdu, öyle de oldu. 😊
Kitap kulübümüze dair detayları kuruluş hikayesini kaçıranları Hayalperver Kitap Kulübü isimli yazıma davet edeyim, sonra buraya dönüp kitap yorumumu okuyabilirler.
Efendim bu kitabın başlarında hemen aklıma Tozlu Rüyalar Kitapçısı isimli kitap geldi. Kasım ayında gene kulüp arkadaşlarımla okumuştuk hatırlarsanız, hatırlamazsanız Tozlu Rüyalar Kitapçısı isimli başlığa giderek okuyabilirsiniz.
Önce o kitabı okuyan herkesin de aklına gelir ama aynısı değil işler çok farklı ilerliyor.
Alice ve Max aynı rüyaları paylaşan birbirinden haberi olmayan iki genç. Rüyalar uçuk kaçık ve tam hayalperest işi. Alice'in enerjisi kitaptan taşıyor ve karakteri çok seviyorsunuz. Max ise çoğunlukla sizi kızdırırken sonunda gönlünüzü almasını biliyor.
Kitabı ben sevdim. İlk başlarda adapte sorunu yaşadım ama 70. sayfadan sonra böyle rüyalar görsem, böyle arkadaşım olsa falan diye ben de hayallere dalmıştım.
Kabul ediyorum biraz genç kitabı. Ama ben zaten - bunu söylememe bile gerek yok- gençlik kitaplarını çok seviyorum. Eğlenceli, akıcı, kafa dağıtmalık!
Sadece sonu çok çabuk oldu bittiye geldi diye düşünüyorum.
O yüzden goodreads'te 5 yıldız üzerinden 4 yıldız verdim.
Bu arada en güvenilir, en kestirme kitap yorumlarım için beni goodreads'te takip edebilirsiniz.
Bu fotoğrafı Hilal çekti. Ben instagram hesabında paylaştığımda kitabın yazarı Lucy Keating çok beğendiğini söyleyip paylaşmak için izin istedi. Ben de uçtum tabii. Böyle de hatıram burada kalsın.
Etiketler:
2017 okumaları
,
babilmekan
,
dreamology
,
gençlik
,
hayalperver
,
hayalperver kitap kulübü
,
kitaplar
,
lucy keating
,
ocak ayı hayalperveri
,
pena yayınları
,
roman
,
teşekkürler pena yayinlari
20 Şubat 2017 Pazartesi
Hayalperver Kitap Kulübü
Sizin de artık anladığınız üzere ben artık kitap kulübü olmadan duramıyorum.
Bir kez bu tada varınca artık geri dönmek zor. Hala yalnız kitap okumak güzel ama ayda bir kitap da sevdiğiniz kafa dengi arkadaşlarınızla ortaklaşa okumak, sonra buluşup hem kitaplardan hem havadan sudan konuşmak, gelecek kitapları seçmek çok güzel.
Öncelikle her paylaştığımda "katılabilir miyim?" diye soran mesajlar alıyorum ve okuyan takipçilerim olduğu için çok mutlu oluyorum.
Kitap kulübü arkadaşlarım Hilal, Şahika ve Aylin ile bir araya gelmemiz bile oldukça zor olduğundan kitap kulübünün üyeleri çoğaldıkça toplanmak daha zor olacağından kulübe yeni kişiler eklenmesine sıcak bakmıyoruz ama her kitabı sosyal medya hesaplarımızdan duyurduğumuz için bizlere online olarak katılmanız çok kolay. Sizin için de bizim için de.
Onun dışında eğer gerçekten bu fikir hoşunuza gidiyorsa, sevdiğiniz arkadaşlarınızla böyle bir kulüp de siz kurun. Az sayıda kişiden oluşmasına dikkat edin ve keyfini çıkarın.
Bizim kitap kulübümüze dönersek, ocak ayında okuduğumuz ve kulübün ilk kitabı olan Hayalperver kitap kulübümüze ismini veren kitap oldu.
Buluşma yerimiz Çengelköy'deki Babilmekan oldu. Daha iyi bir yer olabilir miydi bilemiyorum. Kitaplarla çevrili dekoru da hoş, cumartesi olmasına rağmen çok kalabalık değil ve mekanla ilgilenenler sizi sık boğaz etmiyor.
Bol bol fotoğraf çekip gülüp konuşabildik çok eğlendik.
Hava harikaydı biz şahaneydik.
Mekan için ayrı bir yazı gelir mi bilmiyorum ama kitap için ayrı bir yazı gelmeli bence.
Bu kitap kulübümüzü duyurma postu olsun.
Katılırsanız memnun olurum. Ya da bu fikirden yola çıkıp kendi kitap kulübünüzü kurarsanız da mutlu olurum.
Unutmadan, fotoğraflar Şahika'dan. Onun yazısını da mutlaka ziyaret etmelisiniz. İşte link.
Etiketler:
babilmekan
,
hayalperver
,
hayalperver kitap kulübü
,
kitaplar
,
pena yayınları
,
sevdiğim bloggerlardan bir demet
Kaydol:
Kayıtlar
(
Atom
)