sultanı öldürmek etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
sultanı öldürmek etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

3 Kasım 2012 Cumartesi

Sultanı Öldürmek


Bu kitabı bana Gamze göndermişti, içinde, en son sen oku diye bu kadar geç gönderdim, yazıyordu.
Daha önce bundan bahsetmiştim.
Ben de Gamze'nin emeklerini boşa çıkarmadım, önce elimdeki kitapları bitirdim.
Tamam hepsini bitirmemiş olabilirim ama yeteri kadar geç okudum bence :)

Ahmet Ümit'in kitapların için ben, sağ gösteriyor-sol gösteriyor ve kafa atıyor, diyorum.
Yine koşturuyor düşündürüyor sizi ve sürpriz sonla, vayy, dedirtiyor.

"Sultanı Öldürmek"teki anlatıcı tarihçi Müştak  Serhazin'i,  Kukla kitabındaki gazeteci Adnan'a benzettim ben.
Onun gibi iç hesaplaşmaları bitmeyen bir karakter. Sonra Ahmet Ümit twitter hesabında bundan bahsetti.
Sadece bana öyle gelmemiş yani.

Ve gelecek kitapta anlatıcının Başkomiser Nevzat olacağının sinyallerini verdi ki, bu benim için çok sevindirici bir haber;)

Kitap hakkında çok yorum okumuşsunuzdur hatta belki kitabı okumuşsunuzdur :)
Okumayanlara tavsiyem okumaları yönünde olacaktır.

2 Temmuz 2012 Pazartesi

Ah Şu Kitaplar...

Çok kızıyorum kendime...
7 yaşında değilde daha önce okumayı öğrenemedim diye.

'Onlu' yaşlarda daha fazla klasikleri okumadım diye.
Daha hızlı okuyamıyorum, bir şeyleri okurken çok vakit kaybediyorum diye...
Okuduklarımı unutuyorum, okuduğum bir kitabı tekrar okumak istiyorum ve bir kitabı tekrar okuyacağıma yeni bir kitap okurum düşüncesi daha ağır basıyor diye...

Elimdeki kitabı bitirir bitirmez soluğu kitapyurdunda aldım.
Oysa söz vermiştim, sağdan soldan alıp okuyacaklarım vardı, yeni kitap almadan okuyacak kitap bırakmayacaktım etrafta, ama zaten kitap okumak ne kadar güzelse almakta bir o kadar güzel değil miydi?
Arada bir girip sepetime bakıp yenileyip çıkıyordum ama bu sefer sepeti güncelledim ve dayanamadım aldım.


Büyüleyici bir kalınlık değil mi?

Değil işte!
Kalın kitabın cazibesi başka olur, kimilerini korkutsa da en sevdiğim kitaplar kalın olmuştur.
Bu kalınlık ise bana 'Rüzgar Gibi Geçti'yi hatırlatıyordu.

Bitmeyen kitap koydum adını. Kucağımda sürünüyor şu aralar.
Kitabın hikayesi ve yorumu bitince gelecek.
Çok hevesle aldığım ve gördüğünüz kuleyi oluşturan kitaplardan da soğuttu beni, o kadarını söyleyebilirim.


Ya da birden kapımda beliren bu kitap beni diğerlerinden soğutmuş olabilir :


Der-saadet gönderecek diye almamıştım ben ama o da göndermeyince artık iyice umudu kesmiş, burda ona gönderme yapmıştım. Hemen sonra geldi zaten.
Herkes okusun en son ben okuyayım diye bu kadar geç gönderdiğini yazmış içindeki mektupta :)))

Ben artık kitap almayacağım maalesef, buna kendim de inanmakta zorlansam da, önümüzdeki kış için başka planlarım var.
Kısacası mecburum :/
Ama siz gönderebilirsiniz yani, insanlık ölmedi ya :D

Aslında yazlık kitaplar listesi hazırlamaktı niyetim,
ama bu post çok uzadı artık başka yazıya ;)