sağlıklı beslenme etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
sağlıklı beslenme etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

14 Mayıs 2018 Pazartesi

Şekersiz Beslenme -3-

Şekersiz beslenmeler nasıl gidiyor anacım?
Ben sizin bu gün şekersize geçip ertesi gün kekleri poğaçaları götürdüğünüzü bilmiyorum sanki.
Hiçbiriniz yapamıyor bu şekersiz beslenmeyi benden başka!
Ben! Bir tek ben!
Nasıl bir farkındalık oluştu bende var yaa! Şekersiz besleneni şırakkt diye gözünden anlıyorum. Bir mutsuz oluyorlar çünkü 😂

Arkadaşlar cidden ama farkındalık konusunda ciddiyim ay sen çayına şeker mi atıyorsun diye burun kıvıranlar çayın yanında bir koca pasta götürüyorlar ya! Ben bunu daha evvel fark edememiştim mesela. 
Ben çayımı şekersiz içiyorum -ve nefret ediyorum bu durumdan- ama yanında tatlıları gömmüyorum!
Ya da milletin şekerine asla laf etmiyorum. İç diyorum yavrummm yarasın!

Millete çemkirmeyeyim hadi. 
Ciddileşiyorummm. Tamam hazırım.
Bana çevremde tatlı krizi yaşayıp yaşamadığımı soruyorlar ne çok bu soru geliyor; tatlı krizinde ne yapıyorsun?
Tatlı krizine hiç girmedim. Ölüp bitmedim çikolata için. Zaten girsem yerim arkadaşlar kasmam yani 😂Benim hayatım benim kararlarım. Hastalık dolayısıyla olsa tamam da kendime öteki türlü neden eziyet edeyim.
Ben gerçekten çabuk yorulan biriyim o düzelir sandım şekerdendir sandım, değilmiş. Hala yoruluyorum.
Hayat kalitem yükselmedi.
Cildim güzelleşmedi.
Göbek kısmındaki yağlar erimedi.
Ha tamam zayıfladın sen diyorlar eş dost ama tartılmadım, onun takibi yapacak durumda ve o amaçta değilim zaten.
E o zaman?
Rahatladım arkadaşlar.
Ben zaten paket gıdaya karşı serin bir insandım. Ama helallik kısmında. Bilmediğim bir yerde bir şey yediğimde huzursuz oluyordum. İçinde ne vardı bunun, ben şimdi ne yedim diye.
Şimdi istersem gene yerim ama ben şeker kullanmıyorum diyince öyle güzel oluyor ki 😊

Sıfır şeker beslendiğimi iddia etmiyorum sakın yanlış anlamayın. Ama bu tip şeyleri yedikçe yiyesiniz gelir. Bunu unutmayın. 
Ben gene size arada cinlenince yazarım.

Şekersiz beslenmede bir tek beni takip edin, tek beni!!

19 Mart 2018 Pazartesi

Şekersiz Beslenme Deneyimlerim

Şekeri bırakmış biri olarak bunu yazmaya hakkım olduğunu düşünüyorum.
Vay be Seyhan! Sen! Şekeri?! gibi sorularla yüklenmemenizi rica edeceğim çok hassas bir konu.
Şekersiz 15. günüm diyorum Seyhan abla sen daha geçen hafta başladın ne 15. günü?! diyorlar.
Sen her gün şeker yeyip nasıl şekersiz bilmem kaç diyebiliyorsun? diyorlar.
Çok üstüme geliniyor arkadaşlar, size gelmeyin 😂

Bu bildiğiniz şekersiz beslenme değil, bana göre şekersiz beslenme.
Çaya kahveye tövbe koymuyorum şeker.
Zaten içtiğim çay sayısı 5-6 bardaktan 2'ye, günde bir içtiğim kahve de içmesem de olura düştü. Gerçekten ama gerçekten başladığımdan beri hiç çikolata yemedim. Bir düşüneyim... yok yemedim gerçekten. (Çok fazla gerçekten dedim doğruluğundan şüpheleneceksiniz şimdi ama gerçekten diyorum.)
Dışarı çıkınca tatlı matlı yemiyorum, çaydan kahveden de bir lezzet alamadığım için o tatsız içeceklere para vermek istemiyorum. Resmen sosyal hayatım bitmek üzere 😂

Dışarıda tatlı yemesem de arada bir ev yapımı yiyorum, yalan yok. Bunu da şekersiz beslenmemi bozduğunu düşünmüyorum.
Yani bence eve misafir geldiğinde, misafirliğe gidildiğinde ikram edilen tatlıdan yememek de ayıp.
🙈
Bu on altı günde ya da tamam ya on gün olsun tamam, toplam yediğim tatlı, şeker -ki yok yemedim- pasta hepsini toplasanız benim önceki zamanlarda bir günde yediğim tatlı miktarıdır. Az bir şey değil bu. Bunu az bir şey gibi göstermenize izin vermeyeceğim, 21 günde de bitirmeyeceğim bu şeker diyetini.
Gerçi çayıma şeker atmak istiyorum, ya acaba tatlıyı kesip çaya mı şeker atsam ne yapsam. 😊

Bir de instagramda falan takip ediyorum şekersiz 3. gün diyorlar ertesi gün bi' bakıyorum güne gitmiş yüz çeşit tatlı çekmiş yemiş, aksam pasta yapmış, iki üç gün sonra tekrar şekersiz beslenme ile ilgili bir şey paylaşmış..
Benimki daha makul bence.
Çaya da ister atarım ister atmam.
Ay resmen kendimle kavga ediyorum biraz asabi yaptı şekersizlik beni galiba.

Neyse şekersiz ikinci günümden bir kareyle veda edeyim.
Kahvem şekersiz, tatlıyı da bitirmedim. Daha ne olsun.

22 Şubat 2018 Perşembe

Şekerle İmtihanım

Şeker seviyorum arkadaşlar ben. Sadece şeker de değil çikolata, tuz.. bunları doruklarda seviyorum. Şekersizliğin moda, şekerin zehir sayıldığı günümüz şartlarında ağız tadıyla beslenmek ne kadar zor anlatabilir miyim size?
Deneyeceğim..

Şekere karşı mesafeliyim bu ara. O yüzden aslında bu şeker sevgisi konulu yazı çabaları.

Geçenlerde bir arkadaşıma gittim, kendi ve 3 yaşındaki kızı şekersiz çay içiyorlardı ve sofraya benim için şeker konmuştu. Zehra'nın, o üç yaşındaki ufaklığın sofradaki şekere bakışı beni derinden etkiledi. "Bu ne şimdi?!" der gibi bakıyor elim şekere uzanırken gözleriyle "yok artık çayına şeker mi atacaksın" diye adeta çığlık atıyordu. Annesi de fark etti ki "hani dedemiz de atıyor ya Zehracım" diye açıklamaya, beni ve kızını rahatlatmaya çalışıyordu.
Zehra, dedim, çokları uğraştı benle 'şekerli içme' diye ama hiç bu kadar etkilenmemiştim ve şekeri bırakacağım gerçekten, dedim.
O gün bugündür daha az çay içiyorum çünkü şekersiz tadı yok 😂😂

Aslında gerçekten denemek istiyorum çünkü ben devamlı yorgun ve halsizim. Beslenme şeklimin bununla bir alakası var mı bilmek istiyorum ve bir ara bu konuya eğileceğim.
Ve ben var ya kafaya koydum mu hepinizden daha fazla şeker düşmanı olabilirim.
Yalnız neden olayım?
Dışarı çıkıyorsanız sağlıklı beslenme çok zor. Ne yapayım arkadaşlarla buluşunca kebap yerine salatamı söyleyeyim, magnolia yerine chialı puding mi yiyeyim?
Ki ben dışarıda yemek yemeden ziyade dışarıda yeme fikrini, kahveden çok kahve içme fikrini seviyorum.

Gözlemlediğim ve çok güldüğüm iki şeyi yazmadan bitirmek istemiyorum.
1- Dikkat ettim tek başınıza sağlıklı beslenemiyorsunuz.
Hadi kızlar başlıyoruz bugün bunları yiyoruz (iki tane sap fotoğrafı paylaşır).
Ara öğünümde yoğurt dedim muhteşemdi. Siz kaçırmıyorsunuz değil mi?
Derdin ne ya neden hep beraber giriyoruz neden birden sağlıklı yaşam koçu kesildin?

2- Bugün diyette yarın altın gününde börekte.
Çok ciddi diyetteyim arkadaşlar (pazartesi sabah kahvaltısı olarak 3 ceviz paylaşılır). Salı gecesi 23.30 kebapçı bildirimi "sefamız olsun". Perşemde sporda.

Birinci maddeye ilişkin, zaten açılışı amacı bu olan hesapları kast etmiyorum, Komşu Ayşe Ablayı diyorum mesela 35 takipçisini gaza getirmeye çalışan masum fenomeni.
İkinci madde ise takip ettiğim yakinen tanıdığım hesapların %60'ı.

Yani tehlikenin farkında mısınız?
Şekeri bıraktığım an emdiğiniz şekeri burnunuzdan getiririm 😄

31 Aralık 2015 Perşembe

Portakal Ağacı Ferahlığı

Türk Bloggerlarının herhalde atası desem Portakal Ağacı için, yanılmış veya yanıltmış olmam.
Buralar hep dutlukken o blog yazıyordu.
Kurduğu sofralar, yaptığı yemeklerle gönülleri fethediyordu.
Hatice Özdemir Tülün'den bahsediyorum.

Kendisini takip etmeye başladığımda daha bekardı. 
Evlendi, çocukları oldu. Ailesi genişledi. O yazmaya, başarmaya, örnek olmaya devam etti.
Bilgili, görgülü, nazik bir kadın.

Portakal Ağacı dergisi zamanı yaptığı buluşmaların birinde kendisiyle tanışmış elektriğine de bayılmıştım. Bende iş elektrikte biter zira, uyuşmasa konu kapanmıştır.

Instagramda kimi takip edelim bölümüne uzun zamandır yazmıyordum ama ne zamandır Hatice Hanımdan bahsetmek istiyordum.
Bu vesileyle hala onu takip etmeyen varsa takip etmelerini önermek istiyorum.

Çok negatif insanlar, hesaplar var çevremizde, onlar yerine böyle ciddi birikimleri, hayat görüşleri pozitif olan, yapıcı insanlar olsun takip ettiklerimizde. Ana sayfamızı neden instagörl kavgaları, önce ben yapmıştım tartışmaları, laf sokmalarla  dolsun ki.

Hatice Hanım uzun zamandır sağlıklı beslenme adına çok güzel şeyler yapıyor. Önceleri bir rahatsızlığı mı var yoksa tamamen tercih meselesi mi bilmiyor merak ediyordum. Blogda bu konuda çok soru aldığı için bir yazı hazırlamış merakımın bir kısmını gidermişti. Hala çocukları bu durumla nasıl başa çıkıyor bilmiyorum ama gıpta ediyorum. 

Igde gördüğüm kadarıyla arada laf atanlar da oluyor kendisine ama dedim ya görgülü diye, çizgisinden, o eleştirilere maruz kalınca bile, çıkmıyor.
Öyle ya, sadece zayıflamak fit olmak değil mesele, herkes undan şekerden vazgeçmeyebilir ama buna mahkum olan insanlar var. Onlar için çok güzel alternatif sunuyor ve ben eminim umut da oluyordur.

Kendisini instagram, blog ve lokma dergisinden takip edebilirsiniz.

Beni de bu blogdan :) veya instagram adresim: the_syhn'dan veya işte ne bileyim Youtube kanalımdan takip edebilirsiniz. ^.^

3 Ekim 2014 Cuma

Nalan 50 Kiloyu Nasıl Verdi?

Ben yuvarlak hesap 50 kg dedim ama Nalan tam 45 kilo verdi.
Gerçi belli olmaz, siz bu yazıyı okurken belki de Nalan eksilen kilolarına yenilerine ekleyerek 50'yi bile geçti.

Yanlış duymadınız, bu bir reklam ya da şaka değil.
Operasyonsuz sadece rejim ve sporla, yani yüksek bir iradeyle kilolarını veren bir arkadaşım.
Eski bloggerlardan Nalan.
Nalan'ın instagram hesabından adım adım incelmesine tanık oldum.
Belki bu ana tanık olduğumdan, belki de Nalan'ı tanıdığımdan bu zayıflama süreci bana büyüleyici geldi.
Hani gazetelerde okuyup geçeriz ya, bu sefer geçemediğim sizinle paylaşmak istediğim bir hikaye.

Nalan'ı kuzeni operasyona yönlendirir. Operasyon fikrine sıcak bakan Nalan'ı arkadaşı caydırır.
Yeter ki iste, der, yapabilirsin. YAPABİLİRSİN!
İşte bu şekilde diyete başlar Nalan: YAPABİLİRİM!

136 kilodur başladığında, aradan bir yıl geçer ve artık  45 kg eksiktir tartıda.
Günde iki kere, bazen saatlerce spor yapar. Bazen diyeti bozsa da, nasılsa bozdum diye koyvermez, Hayır yapacağım, der devam eder.
Nalan artık daha zayıf, daha genç, daha güzel.
Nasıl bir irade bu?!
3 kilo vermek isteyip de veremeyen bir kişi 45 kilo verenin halinden anlar bence.
Nasıl yendi nefsini? Nasıl direndi abur cubura?
Demek ki olabiliyor...

Ben de çok zayıf biri sayılmama ama benim söylememle Nalan'ın söylemesi bir olmaz.
Ben, yapabilirsin, dediğimde "tabii senin tuzun kuru" diyebilirsiniz ama Nalan söylediğinde karşısındaki insanın ceketinin önünü iliklemesi ve "haklısın" demesi gerekir!

Nalan'ın hedefi 64 kg olmak, eğer bu sürece tanık olmak istiyorsanız Nalan'ın instagram hesabı quantum_k
Bana gelinceee.. nasıl hızla yaşlanıp kilo aldığımı görmek istiyorsanız benim hesabım ise The_Syhn :P

2 Ekim 2012 Salı

Can Boğazdan Çıkar

Ben aslında karar vermiştim kitap almayacaktım. Ama babam önerdi bu kitabı. O kadar ısrarla okumamı istedi ki, internet siparişimi beklemeden gidip kitapçıdan almak zorunda kaldım.
İnternetten alsam daha ucuza alacaktım ama kitapçı gezip kitaplara dokunarak seçmeyi de özlemişim.

Bu kitap için okuma sıramı bozmaya hiç niyetim yoktu ama belli ki babamla aynı fikirde değildik. Bu kitabı okuyana kadar okuduğum bütün kitaplara laf etti.
Baktım rahat edemeyeceğim okunacaklar listesinin üstüne taşıdım ve önce bu kitabı okudum.

Kitap, doğru beslenmeden sıkça yapılan ama aslında yanlış olan beslenme alışkanlıklarından ve kan grubuna göre beslenme şeklinden bahsediyor.

İtiraf edeyim bu kitap için doğru kişi değilim çünkü çabuk etkilenirim. Ve kitaptan acayip etkilendim.

Kitaptan yola çıkarak şunu diyebilirim ki hepiniz ama hepiniz yanlış besleniyorsunuz!
Düşünün, sizin nasıl beslendiğinizi nerden bilebilirim, ama eminim ki hepiniz yanlış besleniyorsunuz.

Hemen bir örnek vereyim. İnsanın günlük yemek ihtiyacı, diyor Mehmet Ali Bulut, kendi yumruğu kadardır.
Bırakın günlüğü, bir öğünde yediğimiz bir çeşit bile yumruğumuzdan fazla. Kaldı ki bir çeşitten fazla yedimiğimizi söylersem yanlış olmaz sanırım.

Hepiniz yani hepimiz yanlış besleniyorsunuz derken bunu kastettim :)
Daha neler neler... tek tek yazmayacağım size. Alırım, okur uygularım diyorsanız, ne ala! Yararını göreceğinize eminim.
Ben de ciddi bir takıntı oldu, yemek yerken veya su içerken saate bakıp sonraki yiyeceğimi ona göre ayarlamak.
Zavallı annem, babam yetmezmiş gibi bir de benle uğraşmak zorunda kaldı. Onu yemem, bunu yemem, şimdi yemem, bu bizim kan grubumuza iyi gelmiyor, falan..

Her şey bir tarafa. Zaten çok lanet bir kan grubumun varmış ne seviyorsam yasak ama hamsinin benim kan grubuma yaramadığını hatta zararlı olduğunu görünce yıkıldım!
Her yasağa uysam da buna uyamam!

Not: Kitabın arkasında hangi kan grubuna ne yarar ne yaramaz diye bir liste var. Devamlı listeyi kontrol ettiğim için kitabı birine hediye ettim :)
Not2: Yazarın buradaki uygulamalarla 35 kilo verdiğini ve bir çok rahatsızlığından kurtulduğunun altını çizelim ;)