galiba çok mutluyum etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
galiba çok mutluyum etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1 Ocak 2012 Pazar

Bir Sürü Çay Fotografım Var

Yazmak istediğim çok şey var aslında ama tarihlerin 'ocak 1'i gösteriyor olması, elimi kolumu bağlıyıp, izlediğim filmi, okuduğum kitabı ya da yaptığımın yemekleri anlatmamı engelliyor.

Nasıl bir dayatma bu?!
Hayır efendim, hayatımızdan geçip giden "bir" 365 günün muhasebesini yapmayacağım.

Yapıyordum aslında, yazdım yazdım sildim.
Biri acıklı oldu, öteki çok neşeli.
İkisi de bu ruh halim değil ki.

Ben şu anda yine bir yerlere geç kalıyorum :)

Ben buyum arkadaşım; sana göre, ona göre şekillenemem.
Sen de şekillenme! Ya da ben diyorum diye yapma, sende şekillen ne biliyim sen sen ol.

Derinlere inerseniz gerçekten mühim şeyler yazdığımın farkına varacaksınız.
Böyle demişken, okuldayken edebiyat hocama derdim böyle.
Kompozisyonum kısa olmuşsa,
Hocam o iki cümlede neler gizli derinlere indiğiniz zaman anlayacaksınız :))
Gelen not gösterirdi ki hoca anlamamış, o da onun sorunu :)


Mutlu olmayı becerebilmek çok başka bir şey.


Bu saatte nerden çıktı demiyorum, kalkıp elmalı kek yemeye gideceğim.
Giderim.
Gitmek istiyorsam.



Bu da çekim arkası :)
Ne tatlıyım değil mi? :)
Değilim valla bazen cadının tekiyim.
O da sana bağlı, ben aslında senim, nasıl görüyorsan öyleyim.

3 Aralık 2011 Cumartesi

Zil Sesi

Telefonumun zil sesine çok zor karar veriyorum.
Çalan şarkıyı hem sevmeliyim, hem giriş kısmı güzel ve sözsüz olmalı, hem de beni yansıttığına inanmalıyım.

Bundan önceki, zil sesim Pink'in 'So what'ıydı.
Güzel başlar.
İnanmazsan tıkla :)

Şu kız da, benim telefonum çaldıkça çok sevdi mi?
Benden istedi mi?
Sonra da zil sesi yaptı mı?
Onun telefonu çaldıkça ben benimki sandım mı?

Evet.

Haliyle bir zaman sonra dayanamadım. Değiştirdim. Yazın favori şarkım haline gelen bu şarkıya geçiş yaptım.
Hem çok severim. Hem çok güzel başlar.
Hem de deli gibi dans etmişliğim vardır -ben zaten normal dans etmem :)-
Bana iyi gelir yani her telefonum çaldığında.


Benim telefonum çaldığında Nursel istedi, aa bana gönder ben de kullanayım, diye. Tamam dedim hadi o Nursel. Ayda yılda bir görüştüğümüz için aynı zil sesinden rahatsız olmam, dedim.
Nitekim geçen hafta beraber Bursa'ya gittik. İkimiz de çıldırdık :)

Geçen zaman sırasında şu kız ısrarla benden istiyor bu şarkıyı, ama göndermiyorum. Biliyorum. yapmayacağım dese de, zil sesi yapacak, beni deli edecek.

Ama geçtiğimiz haftalarda bir fırsatını bulup benden kendine göndermiş, bu şarkıyı. Yetmemiş, Mehtap'a da göndermiş.
Şimdi her buluşmamızda, birimizin telefonu çalıyor hepimiz telefonumuza davranıyoruz.

Tıpkı bugünkü gibi.

Şimdi yeni zil sesim için kriterlerim:
Hem sevmeliyim.
Hem güzel ve sözsüz başlamalı.
Hem beni yansıtmalı.
Hem de benden başka kimse sevmemeli ;)