Malumunuz üzere Melek Baykal instagram hesabı üzerinden bir fotoğraf paylaşıp, altında medeniyet edebiyatı parçalaması üzerine tepkilere hedef olup hesabını kapatmak zorunda kaldı.
Hesabını kapattıktan sonra haberim oldu durumdan ama tabii ekran görüntüleri çoktan alınmıştı ve her yerdeydi. Okuduğumda şok oldum.
Bir insan, ne olursa olsun hoş karşılanıp, onu güzelce ağırlayan insanlar hakkında nasıl bunları derdi?
Dahası bunları demek için fotoğraf çektirmişti.
Bir insan?! Nasıl?!
İnsan diyorum bakın, başı açık ya da kapalı değil, kadın ya da adam da değil, insan ya insan.
Birine bakıp onun rengini, dilini, dinini, ırkını fark etmeden insan olarak görmek bu kadar zor mu?
Sonrasında özür yayınlandı tabii. Bekliyordum. Hevesle okudum bakalım, nasıl çevirebilmiş miydi?
Çevirememiş.
Kendi yazdıklarına o da şok olmuş.
Dönüp dediklerini tekrar okuyorum, yanlış anlaşılacak bir yan göremiyorum. O kadar net ki. Zaten dediği gibi "yüzünden anlaşılıyor".
Özrü benim için tükürdüğünü yalamaktan ibaret ki, bu bile söyledikleri sözler kadar tiksindirici değil.
Ama neticede onun için de kolay olmamıştır özür dilemek. O kadınların ayağına kadar gidip gönüllerini almak. Uzatmamak lazım.
Uzatmamak lazım derken, özür dilediği için, yoksa eskisi gibi sinip oturmak yok, başta gösterilen tepkilerin hepsi yerinde.
Şunu da söylemekte yarar var, o da toplumun her kesiminden tepki geldi. Bu da demek ki milletçe kutuplaşmak istemiyoruz aslında, farklılıklarımızla bir arada aynı haklarda yaşamak istiyoruz. Medeniyet çıplaklık değil budur! Bu kadar basit.
yobazlık nedir etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
yobazlık nedir etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
12 Kasım 2015 Perşembe
Kaydol:
Kayıtlar
(
Atom
)