melden notlar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
melden notlar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

15 Ocak 2015 Perşembe

Bir Hediyenin Hikayesi

Paslanmışım biliyor musunuz?
Giriş cümlesi bulmakta zorlanıyorum. 
Ya da içimde çok fazla parmaklarımın ucuna gelmeyi bekleyen kelime olduğundan nereden başlayacağımı kestiremiyorum.


Melike'nin hediyesinden bahsetmem lazım mesela, nasıl girsem konuya. Direkt dalsam mı?
Daldım gitti.
Melike dediğim sizin Mel benim Melo.

Bir gün bana dedi ki; "Ben seni çok seviyorum, illa sana hediye göndereceğim" ay yok zahmet etme falan, "yok valla olmaz yollayacağım da yollacayağım adresini ver". (Tamam bu kadar coşkulu söylememiş hatta beni sevdiğini de söylememiş hatta ben de bu kadar nazlanmamış olabilirim ama yani teşbihte hata olmaz - ay yoksa o tasvir miydi?)
:)
İyi peki tamam madem ısrar ediyorsun, dedim adresimi verdim... 
...
Üç nokta yetersiz kalır beklediğim süre için.
Bu süre zarfında Melo'ya merhaba, diyorum, ay hastayım kargon hazır yollayacağım,
instagrama fotosunu beğeniyorum, ay Seyhan ilk fırsatta hediye geliyor.
Yani hediye gelmediği gibi benim Mel ile aram da açıldı. Kıza "n'aber?" bile diyemiyorum, utanıyorum hediyeden kelli soruyorum sanıyor.

Gel zaman git zaman, bu gerilime daha fazla dayanamadım Melo'ya mesaj attım:
Hani la benim hediyem?
Tutuştu tabii. Tutuşacak elbet.
Hemen ertesi gün geldi kargom :)))


Yiğidi öldürsem de hakkını veririm. Nokta atışı yapmış.
Mest etti beni.
Her şeyi düşünmüş, çok da tatlı bir not yazmış.
Ama İtalya'dan aldığı mask yolda kırılmış.


Kahroldum ki ne kahroldum.

Nasıl?
İyi ki baskı yapmışım, değil mi, hediyemi gönder diye? :)

Öyle bana hediye göndereceğim deyip gönderememezlik edemezsiniz efendim.
Söke söke alırım hakkım olan hediyeyi ^.^

14 Aralık 2012 Cuma

A Gentleman's Dignity

Boşu boşuna yazdığım bir Güney Kore dizisi tanıtım yazısı.
Okunmayacak korkusuyla değil, aksine okunuyor biliyorum.
Ama bu dizi hakkında bloglar o kadar çok yazdı ve de öyle güzel yazdılar ki, ben üstüne bir şey ekleyemeyeceğimi bile bile çabalayacağım.


Bu dizinin ilgi çeken yanı 40'lık delikanlıların oluşu.
Yaş ilerlemesi hiç bir şeyi değiştirmiyor aşk kapınızı her an çalabilir mesajı içeriyor.
Oyuncular olgun olunca öyle korkunç moda kurbanları ortaya çıkmıyor, hatta önceki dizilere nazaran çok ama çok daha güzel giyiniyorlar ki ben zaten bunlara her tarzı yakıştırıyorum, daha doğrusu onlar çok güzel taşıyor.


Bu da dizinin güzel hanımları. Kadınlar her zaman çok güzel olup çok güzel giyiniyorlar ama ben bu kadar güzel fiziğiyle bu kadar hoş bir albeniye sahip olanını görmemiştim.


İşte bu hanım kızımız. Kore dizilerinde adettendir başroldeki kızın pek iddiası olmaz, güya siliktir dikkat çekici değildir falan. Ama bu uzun bacaklarla bir insan ne kadar silik olabilir ki?
Çok da harika bir çift oldular, ne yalan söyleyeyim.


Dizide her bölüm başlarında bu dört delikanlıya ilişkin bir ön gösterim oluyor ki tadından yenmiyor.
Dizinin Şüphesiz en sevdiğim yanıydı. Ve tabii izleyiciye hak ettikleri sonu vermesi.


Dizideki favorim Lee Jung Rok. O tuhaf saçını bile sevdim :)


Dizideki onca kıyafet arasından favori kıyafetim ise bu.

Yok bu böyle olmayacak size dizinin hakkıyla tanıtımını yapmış bloglara yönlendirmeliyim.
Bunlardan biri şüphesiz Kore dizileri kraliçesi LaFea'nın yazmış olduğu bu yazı.
Diğeri ise izlenmemiş Kore dizisi bırakmamaya adeta ant içmiş Melike'mizin bu yazısı.

Yok ben diziyi izledim ama bölümleri hatırlamak, nadide sahnelerin üstünden geçmek isterim diyorsanız. Şüphesiz Nabrut'un hazırlayıp 2 post halinde yayımladığı yazıyı okumanızı ve mest olmanızı öneririm.
Nabrut'un yazısı 1.bölüm - 2. bölüm

30 Ekim 2012 Salı

Mel'in Dükkanı

Bugün sizlere belki de bildiğiniz bir dükkanı anlatacağım.

Blog alemi başkadır.
Bakarsın, canım cicim, der size ama link vermekten ödleri kopar.
İsterler ki sadece onu ziyaret edin aman başka blogları onu beğendiğiniz gibi beğenmeyin.
Ben de isterim ki, sevdiğim kişiyi sevdiğim diğer kişiler de sevsin.

Bahsetmeye değecek kişiden bahsedeceksin arkadaş.
Başarıyı takdir etmeli, kıymet bilmeli.

Mel'in dükkanını gezerken, yeteri kadar insan biliyor mu ki acaba, diye düşündüm.
En azından benim sevdiklerim bilsin istedim.
Güzeller çünkü.


Broş, kolye, yüzük, bileklik..
Özellikle yüzükleri çok beğendim, otantikler. mesela:

Ne ararsanız var hatta sadece takı da yok. Melike ayrıca 'party organizasyonları' da yapıyor.
Açıkçası bir parti olsa da bütün işi Melike yapsa diye düşünüyorum bu ara :)


Melike Melike diyorum. Yani Mel'den notlar.
Ve Mel'in Dükkanı facebook.