kurban bayramı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kurban bayramı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

21 Ağustos 2018 Salı

Bayram Tebriği


Eskiden her şey blog üzerinden olurdu.
Bayram tebriği olmayan blog olmazdı.
Ne çabuk değişiyor alışkanlıklar..
Ah nerede o eski bayramlar..
Vaktim vardı ben de sıkılıp da bloga bakacak birileri olursa diye buraya da bir bayram tebriği düşmek istedim.
Seviyorum bloğumu.
Seviyorum bayramları.
Mübarek olsun.
Blog değil tabii bayram..

24 Ekim 2012 Çarşamba

Arefe Mi, Arife Mi?

Bu yazıyı kaçan uykuma armağan ediyorum.

O vesileyle bayramdı seyrandı kutlayalım, küçüklerin gözlerinden, büyüklerin ellerinden öpelim.
Harçlık aldığımız günleri anımsayıp, nerede o eski bayramlar, diyelim.
Kapıyı çalan çocuklara avuç avuç şeker verelim.
Sevdiklerimizin yolu kabristan da olsa gidip görelim...

*nedensizce sevdiğim bir fotoğraf...

6 Kasım 2011 Pazar

Bu Bayram Harçlık Verecektim Ama

Bayramı hissetmek yaşla alakalı bir şey.
Bir yetişkinin bayram anlayışıyla, çocuğunki arasında dağlar kadar fark var.
Bizim yaşadığımız şey değil bayram.
Çocukların hissettikleri.

En küçük kuzenime bakıyorum, giyinmiş kuşanmış.
Kalabalık etraf. Bir kutlama. Bir şenlik.

Kendime bakıyorum sonra. Bitmeyen hazırlıklar, ziyaretler.. etler :/
Telaş. Yorgunluk.

Bayramların çocukken ne kadar güzel olduğunu hatırlıyorum en azından.

O yüzden dün minibüsçünün, para üstünü tamamen madeni para olarak vermesine hiç kızmadım.
Kapıya gelen çocuklara veririm, dedim.

Ama kimse çalmadı kapımı :/
Çocuklar çıkmıyor mu artık şeker toplamaya?
Neden ama?


Elma Kurdu'mda size birlikte çıktığımız bir şeker toplama anısı anlatsın bence.

18 Kasım 2010 Perşembe

Kusura Bakmayın Sarımsak Kokuyorum

Sarımsak, soğan ne severim!
Ayrıca kokoreç, işkembe, kelle paça da severim.
Balık da severim, çemen de.
Ne kokarsa ben, onu mu severim?

Şimdi şöyle oluyor:
Bir yere gideceğim zaman kokutacak birşey yemiyorum. Ama her günüm planladığım gibi sonlanmayabiliyor.

Misafirliğe gidip içinde sarımsak bulunan yoğurtlu salatadan yiyebiliyor, eve dönerken bir tanıdığa rastlayabiliyorsunuz:
"Kusura bakmayın sarımsak yemiştim de"

Veya kızlarla balık yemeye gidiyor, bol soğanlı salataya karşı koyamıyorsunuz. Akşam çay davetine de hayır diyemeyince..
"Çok afedersiniz, soğan kokuyorum"

Veya planınızın bütün gün pineklemek olduğu bir gün, nihayet, çemen yiyip davetsiz misafirlerin sürprizlerine maruz kaldığınızda benzer, bağışlama bekleyen cümleler kurabiliyorsunuz..

Bir de bunu ikiyle çarpın.
Ben bu cümleleri normalden biraz fazla kuruyorum, yani size göre daha fazla soğan sarımsak tüketiyorum.
Bunları yazınca kendimden iğrendim :)
Ama sarımsak doğal antibiyotiktir! :P

Peki ne yapayım?
Ben ki, sabah planları iptal olunca koy vermiş, 'nasılsa evdeyim' diye öğlen yemeğinde kelle yemiş biriyim.
Şehir dışından çıkıp gelen, buluşalım diyen arkadaşıma 'Aa, yoo gelemem' mi diyim?
Bunun yerine gidince kusura bakma diyeceğim :))

Çevreye verdiğim rahatsızlıktan ötürü özür dilerim =)
Gidip karanfil bulayım ve maydanoz çiğneyeyim:))

17 Kasım 2010 Çarşamba

Mutlu Mesud Bayramlar...


Son 5 yılın en yalnız bayramını geçiyorum.

Dinlenmek için oturmak yetmiyor bana mutlaka ayaklarımı uzatmalıyım!

Çocukluğumdan bu yana ilk defa bu yıl et dağıttım.

Yediğim çikolata ve tatlılar beni korkutuyor.
Oysa bayramdan önce yediklerime dikkat etmeye başlamıştım.
(Hiç de bir kere, kilo alıyorum diye değil sivilce çıkıyor diye(: )

Her bayram bir öncekinden daha fazla el öptürüyorum, benim yaşlılığım hiç çekilmez :)

Aslında ben sadece 'büyüklerin ellerinden küçüklerin gözlerinden' öpüp bayramınızı kutlayacaktım ;)

27 Kasım 2009 Cuma

İyi Bayramlar!


Herkese sevgi dolu bir bayram diliyorum..
Selam eder - :Pp -
Büyüklerimin ellerinden, küçüklerimin gözlerinden,
akranlarımın ise yanacıklarından öperim...
---
Nerde o eski bayramlar demeyin!
Akrabalarınızı ziyaret edin,
Çocuklara harçlık verip, sevindirin ;)