16 Haziran 2014 Pazartesi

Bir İlkbahar Macerası

Aylardır rafta okunmayı bekleyen kitabı ilkbahar bitmeden son bir gayretle okudum ama ilkbahar bitmeden yazısını yetiştiremedim.

Milly Johnson daha önce okumadığım ama gerek kitap isimleri gerek kitap kapaklarıyla ilgimi çeken bir yazar.
Sizi böyle kapaklar çekmese de, ben cicili bicili kapakları seviyorum. Bana keyifli zaman geçirtmeyi vadediyor. Ben de bu vaat karşısında kayıtsız kalamıyorum çoğu zaman.


Kitabımızın ana karakteri Lou -ki alışana kadar hep erkek sandım- bir gün dergide okuduğu bir yazı sonrası atmaya kıyamayıp tavan arasında sıkıştırdıklarından, fazla fazla aldığı bardak, çanak ve süzgeç gibi şeylerinden kısacası fazlalıklarından kurtulmaya başlar. Konteyner konteyner çöp çıkacaktır evinden. Konteynercının köpeğinin adı Clooney'dir bu arada.
(Eğer George Clooney bu sene evleneceğini açıklamamış olsaydı biraz kızabilirdim buna ancak şimdi anlayışla karşılıyorum :)
Neyse kitabın bana kalırsa sadede gelmesi uzun sürdü.
Bir ara "N'olur ilkbahar macerasından kasıt kadının evini temizlemesi olmasın!" bile dedim. Öyle ya temizliği bir macera, bir yaşam amacı olarak gören kadınlarımız yok değil.
Neyse ki hikaye gelişti.
Kadının fazlalıklarından kurtulurken hayatını sorgulamaya, yaptığı hatalardan ders almaya da başlıyor. Bir yandan hayalleri olduğunu eskiden böyle olmadığını hatırlayıp bunun üzerine gidiyor. Ama siz her şeyi en son öğreniyorsunuz. Gereksiz bir merak unsuru var kitapta. Merak ettireyim derken bıktırdı beni yazar açıkçası.
Yoksa güzel bir de aşk vardı ^.^
Olmaz olur mu? Tabii tahmin etmiştiniz;)

Yanisi biraz daha kısa olup o merak ettirmeyi abartmasaymış 'harika bir yaz kitabı' diyerek size bahsederdim. Ancak harikadan biraz eksiği var gördüğünüz gibi :)

2 yorum :

  1. bende okusam bir çırpıda elimde hasretle okunmayı bekleyen kitapları ne iyi olur... kalemine sağlık yazdığın satırları okumak ilkbahar da sabah yürüyüşüne çıkmak gibi:)

    YanıtlaSil

söz sizin...