Royal weddingden beri düğün yazısı yazasım gelmiyor arkadaşlar, biraz hoşgörülü olun.
Yoğun istek üzerine bu yazıyı hazırlıyorum bu böyle biline öncelikle. Hiçbir yerde bulamayacağınız görüntüler yok bu yazıda ama hiçbir yerde bulamayacağınız yorumlarım sadece burada. 😂
Ne yapayım ama beni sizler şımarttınız 😂
Kaçıranlar varsa üzülürüm yazıyı okuduktan sonra royal wedding yazılarıma bakmayı unutmayın, çok emek verdim: 1.yazı - 2.yazı - 3.yazı - 4.yazı
Öncelikle şu 1 milyon liralık kısmı hakkındaki görüşümü bir açıklayayım da öyle devam edeyim.
Paraları var haracamışlar bu niye bu kadar büyütülüyor ben anlamıyorum. Hem demiyorlar mı alın verin ekonomiye can verin diye. Vermişler işte can. Parayı gidip yurtdışına akıtmamışlar ya.
Çok da kasmamak lazım. Gelin güzel giyindiği müddetçe tabii 😁
Bu arada düğün neden hafta içi oldu? Onu bizim gibi garibanlar yapar daha ucuza geliyor diye 🙈
Kınadan başlayayım ister misiniz?
görüyorsunuz tekrar yazmaya gerek yok sabah.com.tr'den aldım kına görüntülerini.
Raşit Bağzıbağlı imzalı, çok da iddialı olmayan diğer davetlerden farksız kıyafetiyle Bengü kızımızı görüyorsunuz. Çok sevimli bir kız. Ama saçını hiç sevmedim. Ve bu sevmeyişim düğüne kadar uzanacak.
Gelin alma:
Kemer?!
Eğlenceli bir gelin alma olmuş, davul, zurna, kalabalık falan.. ama saçlar.. ya bu kızın saç rengi ne zaman açıldı, keşke haberim olsaydı alışırdım şimdiye kadar.
Madem gelin evden çıkarken başka bir beyaz elbise giyiyor bir özelliği olsun bari.. Ne bileyim çok sıradan bir elbise değil mi? Kısa, kabarık, tül, cici bir dönem elbisesi giyebilirdi. Çok yakışırdı Bengü'ye. Keşke bana sorsalardı.
Neyse.. düğüne geçelim.
Şimdi ekonomiye can verdiler falan dedim ama gelinlik Pronoviasmış. 2300 dolar diye bir yerde okudum geçtim ama şimdi düşünüyorum 2300 dolar olamaz ya. Eğer öyleyse makul bir fiyat.
Dolar her geçen saniye arttığı için türk lirasına çevirmeye lüzum görmedim ama çevirsem mi; yıllar sonra okur dolar kuruna şaşırırdık.. Amannn kim okur bu yazıyı yıllar sonra 😂
Türk tasarımcı, yerli malı falan olsa daha güzel olurdu ama bu da Provinas yani.. Belli ki hayali buydu.
Hakikaten gelin gibi gelin olmuş Bengü ♥
Evden çıkarkenki çiçeğini daha çok sevdim.
Bir de bu pozu:
Çok bir şey yazamadım saçları beni o kadar üzdü ki.. Eksiklerimi siz tamamlarsınız nasılsa 😉
Üçüncü gelinlik ise benim hakikaten çok beğendiğim bir tasarımcıya ait. Çok uç, çok dekolte tasarımları oluyor Züleyha Kuru'nun ama açacaksanız da böyle açın kardeşim diyorum görünce ki konumuz bu değil tamam sustum.
Züleyha Kuru imzalı bir diğer gelinlik -mi desem elbise mi desem- işte bu! Bengü'nün proporsiyonuna pek uygun değil kendini gösterememiş bence ama harika bir parça!
Gene damattan asla bahsetmediğim bir yazı oldu. Olsundu.
Çifte mutluluklar dilerken sizin yorumlarınızı merakla bekliyor olacağım.
30 Ağustos 2018 Perşembe
29 Ağustos 2018 Çarşamba
Soğuk Türk Kahvesi
Soğuk kahveyle aranız nasıl bilmem ama ben yazın günde bir defa mutlaka tüketiyorum.
Kahvesiz ayılamıyorum gerçekten, hele bu yaz tansiyonum olayı iyice abarttı beni süründürdü. O süründürdükçe ben de soğuk kahve içtim. Çünkü sıcak içme düşüncesi .. ah hava 35 dereceyken çok korkunç!
Aslında böyle bir videoyu yaz başında çekmek gerekirken ben anca akıl edebildim :)
Gene kolumu kaldıramadığım bir andı. Bizimkiler çay içiyordu ama ben çayla açılacak durumda olmadığımı fark ettim. Ev de mis gibi taze çekilmiş türk kahvesi kokuyorken neden olmasın, dedim, hem yaptım hem görüntüledim. İçerken de editledim. Yarabbi tansiyonum düşükken bile bu kadar becerikliysem tansiyonum gücüm kuvvetim yerinde olsa ne yapardım acaba!?
Ben aslında bunu ilk defa dondurmalı yaptım. Arada sırada, kendimi şımartmak istediğimde, granül kahveyle yaptığıma dondurma koyduğum oluyordu ama genelde şekersiz tüketiyorum soğuk kahvemi. (Dışarıda içtiklerimi saymıyorum onlarda illaki vardır)
Siz de şekersiz tüketebiliyorsanız koymayabilirsiniz. Ben bu güne kadar öyle içiyordum, şekersize alışkın olanlar yadırgamaz yani onu demek istiyorum.
Bir de ilk denemeniz bu kadar büyük olmak zorunda değil, bu her tarif için geçerli aslında önce "deneme boyu" yapın ;)
Kanalıma abone olmayı ve videoyu beğenmeyi unutmayın ya, biliyorum unutuyorsunuz yoksa niye abone olmayasınız ;)
Kahvesiz ayılamıyorum gerçekten, hele bu yaz tansiyonum olayı iyice abarttı beni süründürdü. O süründürdükçe ben de soğuk kahve içtim. Çünkü sıcak içme düşüncesi .. ah hava 35 dereceyken çok korkunç!
Aslında böyle bir videoyu yaz başında çekmek gerekirken ben anca akıl edebildim :)
Gene kolumu kaldıramadığım bir andı. Bizimkiler çay içiyordu ama ben çayla açılacak durumda olmadığımı fark ettim. Ev de mis gibi taze çekilmiş türk kahvesi kokuyorken neden olmasın, dedim, hem yaptım hem görüntüledim. İçerken de editledim. Yarabbi tansiyonum düşükken bile bu kadar becerikliysem tansiyonum gücüm kuvvetim yerinde olsa ne yapardım acaba!?
Ben aslında bunu ilk defa dondurmalı yaptım. Arada sırada, kendimi şımartmak istediğimde, granül kahveyle yaptığıma dondurma koyduğum oluyordu ama genelde şekersiz tüketiyorum soğuk kahvemi. (Dışarıda içtiklerimi saymıyorum onlarda illaki vardır)
Siz de şekersiz tüketebiliyorsanız koymayabilirsiniz. Ben bu güne kadar öyle içiyordum, şekersize alışkın olanlar yadırgamaz yani onu demek istiyorum.
Bir de ilk denemeniz bu kadar büyük olmak zorunda değil, bu her tarif için geçerli aslında önce "deneme boyu" yapın ;)
Kanalıma abone olmayı ve videoyu beğenmeyi unutmayın ya, biliyorum unutuyorsunuz yoksa niye abone olmayasınız ;)
Etiketler:
buzlu kahve
,
dondurmalı türk kahvesi
,
soğuk kahve
,
soğuk türk kahvesi
,
türk kahvesi
,
yaz kahvesi
,
youtube kanalım
27 Ağustos 2018 Pazartesi
Rüya Çift-Rüya Aile: Gaines Family
Ben aslında Fixer Upper hakkında yazacaktım ama bana o programı asıl izleten dekorasyon aşkım, tadilat zevkim değil ki. Bildiğin bu güzel çifti görmek için izliyorum ben o programı. İzlerken hem eğleniyor hem öğreniyorum. Zevkimi de geliştiriyorum belki.
Joanna'ya hayran kalıyorum çoğunlukla.
İlk izlediğimde, programı beraber sunuyorlar sandım. Aralarında ilişkinin bu olduğunu düşündüm sadece, evli oldukları aklıma bile gelmedi.
Ama çok eğlencelilerdi. Sonra evli ve çocuklu, yani dört çocuklu olduklarını öğrendim. Onda da ilk herhalde ikinci evlilikleri, iki çocuk birinin iki çocuk diğerinin diye düşündüğümü hatırlıyorum 🙈
Çünkü Amerikalı bir kadının dört çocuk doğuracağını hiç düşünemiyordum.
Ki geçtiğimiz aylarda Joanna beşinci çocuğunu dünyaya getirdi.
Çok çocuklu ailelerin bir karizması var kesinlikle. Tabii ki doğurdum saldım çayıra aileleri kast etmediğim aşikar.
Neyse beşinci çocuğa gelmeden çiften bahsedeyim biraz.
Joanna 1978 nisan doğumluyken, Chip 1974 kasım doğumlu. Bir akrep! Chip adamım star ışığından belli akrep olduğun, hayranım ♥
İkisi de aynı okula gitmiş fakat okulda tanışmamışlar. (Bu bilgi bana şu an evli ve iki çocuk sahibi başka bir aileyi hatırlattı 😉 Burayı okumaları olası, ama kendilerinden bahsettiğimden anlarlar mı?)
Chip, Jaonna ile tanışmadan evvel fotoğrafını görmüş, o zaman aradığı kadının Joanna olduğunu anlamış. ♥♥♥
Bu öyle, "bak sana birini buldum; fotoğrafı bu", gibi fotoğraf görme değil.
Chip, Joanna'nın babasının dükkanında aile fotoğrafında görüyor Joanna'yı ve tanışana kadar da peşini bırakmıyor. Esprili ve sevimli adam Joanna'yı tabii etkiliyor.
2003 yılında Waco'da evleniyorlar. Bir ömür boyu sürsün isterim ♥
Magnolia aslında ilk başta Joanna'nın kurduğu bir şirket ama Chip'in katılması da uzun sürmüyor.
Chip ilk evini üniversitede okurken.. ne derler.. dönüştürmüş :) Bu arada Joanne Chip'le tanışana kadar bu dönüştürme işine girmemiş.
Adeta birbirlerini tamamlamışlar. Okudukça bana hak vereceksiniz.
15 yıllık evli çiftin 12 yaşında Drake, 9 yaşında Ella, 8 yaşında Duke, 7 yaşında Emmie ve henüz birkaç aylık Crew adlı 5 çocukları var ♥ Bu yukarıda paylaştığım fotoğrafta ise beş numara ile tanışmayı böyle bekleyen 4 kardeşi görüyorsunuz. Daha şeker bir görüntü olabilir mi?
60 hayvanlı bir çiftlik evinde yaşadıklarını söylemeden olmaz ki programda arada sırada çiftliklerini, seralarında geçirdikleri zamanı gösteriyorlar ya işte o kısma bayılıyorum. Bayılıyorum.. ki ben hayvanlardan korkarım 😁
Bence haklarındaki en ilginç şey.. hazır mısınız? Belki de hayranlığımı en iyi bunu duyunca anlayacaksınız: Kendileri bir tv starı olabilir ama evlerinde televizyon yok!
Bence bu çocukların harikalığının nedenini açıklıyor..
Chip'in hiçbir zaman Tv programı yapmak gibi bir hayali olmamış bu Joanna'nın hayaliymiş ama Chip de iyi ki işin içinde değil mi?
Onun hayali mi? Bir beyzbol oyuncusu olmakmış, ya da politikacı.
Bu bilgiyle bitirelim yazıyı.
Çok keyifle yazdım. Umarım Siz de keyifle okursunuz.
Görseller Joanna Gaines ig sayfasından alınmıştır.
Etiketler:
chip gaines
,
dream couple
,
fixer upper
,
gaines gang
,
joanna stevens gaines
,
magnolia farm
,
magnolia home
25 Ağustos 2018 Cumartesi
Masallar Gerçek Olsa
Ayy, yaşasın kitap yorumu yazıyorum.
İşte kendimi blogger hissettiğim tek konu. E diyeceksiniz düğün?
Onda kendimi modacı gibi hissediyorum 😂
Kitaplar başka..
En sonunda yaza uygun, bana uygun, film gibi merakla elimden bırakmadığım bir kitaba denk geldim.
Sanki yüz yıllardır böyle kitap okumamıştım. İlaç gibi geldi diyebilirim. Yazar da benim yeni gözdem olabilir.
Teşekkürler Arkadya.. Sen de olmasan...
Kitap iki kardeşin ağzından anlatılıyor, bir Rachel'ın hikayesini bir Jenny'nin hikayesini okuyoruz.
Jenny kocasından ayrılmış ama hala arkadaş kalabilmiş, düzenli olarak görüşen ama bundan memnun mu değil mi net olmayan bir gelinlik tasarımcısı. Ah o gelinlikleri öyle merak ettim ki, Jenny'nin dükkanına gitmek istedim.
Büyüdüğü kasabada bir dükkan açıp artık orada çalışmaya başlıyor; böylece mutlu bir evlilik sürmekte olan kız kardeşi Rachel'a ve üçüz yeğenlerine de yakın oluyor. Bir de tabii karamsar annesine..
Rachel ise mükemmel anne ve mükemmel eş olayım derken kendinden vazgeçtiğini ancak yaşayacağı bir şokla fark ediyor.
Bu kadar yeter.
Leo'ya değinmek isterdim ama ona girersek bütün her şeyi buraya dökmekten korkuyorum :))
Çok sevdim kitabı.
Elimden bırakmadan okudum 528 sayfayı.
Güzel bir romantik komedi. Aile dram biraz da belki.
Hani hala tatile çıkmayan varsa havuz kenarı kitabı arıyorsa bu kitabı hemen alsın derim.
İşte kendimi blogger hissettiğim tek konu. E diyeceksiniz düğün?
Onda kendimi modacı gibi hissediyorum 😂
Kitaplar başka..
En sonunda yaza uygun, bana uygun, film gibi merakla elimden bırakmadığım bir kitaba denk geldim.
Sanki yüz yıllardır böyle kitap okumamıştım. İlaç gibi geldi diyebilirim. Yazar da benim yeni gözdem olabilir.
Teşekkürler Arkadya.. Sen de olmasan...
Kitap iki kardeşin ağzından anlatılıyor, bir Rachel'ın hikayesini bir Jenny'nin hikayesini okuyoruz.
Jenny kocasından ayrılmış ama hala arkadaş kalabilmiş, düzenli olarak görüşen ama bundan memnun mu değil mi net olmayan bir gelinlik tasarımcısı. Ah o gelinlikleri öyle merak ettim ki, Jenny'nin dükkanına gitmek istedim.
Büyüdüğü kasabada bir dükkan açıp artık orada çalışmaya başlıyor; böylece mutlu bir evlilik sürmekte olan kız kardeşi Rachel'a ve üçüz yeğenlerine de yakın oluyor. Bir de tabii karamsar annesine..
Rachel ise mükemmel anne ve mükemmel eş olayım derken kendinden vazgeçtiğini ancak yaşayacağı bir şokla fark ediyor.
Bu kadar yeter.
Leo'ya değinmek isterdim ama ona girersek bütün her şeyi buraya dökmekten korkuyorum :))
Çok sevdim kitabı.
Elimden bırakmadan okudum 528 sayfayı.
Güzel bir romantik komedi. Aile dram biraz da belki.
Hani hala tatile çıkmayan varsa havuz kenarı kitabı arıyorsa bu kitabı hemen alsın derim.
21 Ağustos 2018 Salı
Bayram Tebriği
Eskiden her şey blog üzerinden olurdu.
Bayram tebriği olmayan blog olmazdı.
Ne çabuk değişiyor alışkanlıklar..
Ah nerede o eski bayramlar..
Vaktim vardı ben de sıkılıp da bloga bakacak birileri olursa diye buraya da bir bayram tebriği düşmek istedim.
Seviyorum bloğumu.
Seviyorum bayramları.
Mübarek olsun.
Blog değil tabii bayram..
♥
19 Ağustos 2018 Pazar
Fetipaşa Korusunda Güzel Bir Gün
Yıllar var ki Fetipaşa Korusuna gitmemiştim. Özlediğimi fark ettim gittiğimde.
Bir sürü anı.. anılarım..
Çok da değişmiş geldi.
Değişmeyen şeylerden biri hesaplı oluşu.
Gitmeyenlerin/özleyenlerin ayağına Fetipaşa'yı getirdim.
Çok güzelsin İstanbul, Çok güzelsin Üsküdar ♥
Sevgili okuyucu, abone ol ♥
Bir sürü anı.. anılarım..
Çok da değişmiş geldi.
Değişmeyen şeylerden biri hesaplı oluşu.
Gitmeyenlerin/özleyenlerin ayağına Fetipaşa'yı getirdim.
Çok güzelsin İstanbul, Çok güzelsin Üsküdar ♥
Sevgili okuyucu, abone ol ♥
Etiketler:
alkolsüz mekanlar
,
belediye tesisi
,
beltur
,
fetipaşa korusu
,
fetipaşa sosyal tesisleri
,
hesaplı mekanlar
,
istanbul
,
mekan önerileri
,
SOSYAL TESİSLER
,
üsküdar
17 Ağustos 2018 Cuma
Nusr-Et Burger | Abarttıkları Kadar Var Mı?
Nusret'in burger menü olayı çıktığından beri yani geçen yazdan beri gitmeye niyetim vardı ama bir türlü kısmet olmadı.
Almanyadaki arkadaşım geldiğinde onu götürmek istiyordum ama o geldiğinde de kısıtlı zamandan ötürü bir türlü gidemedik.
Bu sefer ertelemek istemedim kuzenim de istediğinden ben bir yaz daha beklemeyeyim, nasip olursa Alamancı arkadaşımla da giderim nasılsa dedim ve yola çıktık..
Burada bir ara veriyorum.
Arkadaşlar benim 20 aboneye ihtiyacım var.
Yani özellikle sana sesleniyorum ey bu yazıyı okuyan ama Youtube kanalıma abone olmayan okuyucu! Abone ol.
İşte bu kadar.
Ben Nusret'e gittiğim için çok mutlu oldum. Bence önemli olan bu. Mutlu olmak.
Almanyadaki arkadaşım geldiğinde onu götürmek istiyordum ama o geldiğinde de kısıtlı zamandan ötürü bir türlü gidemedik.
Bu sefer ertelemek istemedim kuzenim de istediğinden ben bir yaz daha beklemeyeyim, nasip olursa Alamancı arkadaşımla da giderim nasılsa dedim ve yola çıktık..
Burada bir ara veriyorum.
Arkadaşlar benim 20 aboneye ihtiyacım var.
Yani özellikle sana sesleniyorum ey bu yazıyı okuyan ama Youtube kanalıma abone olmayan okuyucu! Abone ol.
İşte bu kadar.
Ben Nusret'e gittiğim için çok mutlu oldum. Bence önemli olan bu. Mutlu olmak.
Etiketler:
alkolsüz mekanlar
,
avm
,
kanyon
,
mekan önerileri
,
nusret
,
nusret burger menü kaç tl
Kaydol:
Kayıtlar
(
Atom
)