diziler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
diziler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

14 Şubat 2021 Pazar

The Queen's Gambit

 


Az önce bitirdiğim diziden bahsetmeye geldim.

The Queen's Gambit aslında her iyi dizi ve filmin çıkar çıkmaz tüketildiği bugünlerde yeni bir şeyden bahsediyormuş gibi gözükmek istemem. Ama ben dayatmalardan hoşlanmıyorum. Çok fazla dizi de izlemiyorum artık. O yüzden seçiciyim. Benim gibiler için yazıyorum bu yazıyı da. 
Seçkin kesime :)))
Tamam tamam şaka yapıyorum, hepimiz kendi çapımızda seçkiniz farklı şeylerden hoşlanabiliriz.

The Queen's Gambit, aslında bir kitaptan uyarlama. Yetimhanede hademeden satranç öğrenen bir kızın dünya şampiyonasına uzanan sıradışı hikayesini anlatıyor. Yıl bin dokuz yüz altmışlar. Haliyle bir kadının bu kadar yükselmesi bu zaman için bile hala şaşılacak şeyken bir de o zamanları düşünün.
Bir satranç dehası olmasıın yanı sıra Elizabeth Harmon, çok da güzel giyiniyor, kızın giydiği her kıyafete ya da şöyle düzelteyim para kazanmaya başlayıp kendi kıyafetlerini kendi almaya başladığı andan itibaren giydiği her parçaya vuruldum. 
Benim de zaafım bu herhalde. Kadının başarıları şöyle dursun başarırken giydikleri :))
Bir de kızıl malum. Çok sık kafayı bulup dağıtmasında rağmen çok zarifti hareketleri.


Detaylı konusuna her yerden ulaşabilirsiniz. Daha fazla açmayacağım size konuyu. Hatta bence izlersiniz ya da izlediniz bile. 
Etkilendiğim bir şey de var ki bence buna çoğumuz hasretiz.
Kız baştan beri tam bir vefasızlık örneği sergilese de gördüğü vefaya şaşırdım kaldım. 
Mesele adama ilkin mektup yazıp 5 dolar istemişti kazanırsa ona 10 dolar ödeyeceğini söylemişti. Onu göndermediğini dizinin son bölümlerine yaklaşınca öğreniyoruz. Merak ediyordum doğrusu gönderdi mi? Ya da neden hiç yanına gitmedi? Ya da parayı göndermese bile sizden bahsettim ama dergi o kısmı basmamış diye sonradan da yazabilirdi. Ki gördük, adam kızın her haberini takip etmiş.
Hayatındaki insanları kaybetmemek için hiçbir şey yapmamasına rağmen ihtiyacı olduğunda karşılarına çıkması da gene beni çok etkiledi. Belki kitapta kızın psikolojik durumu daha iyi anlatıldığından bu kuramadığı bağın nedenleri de daha açıklayıcı olmuştur fakat dizide, yani benim gözümde vefasız bir konumda kalıyor. Benim arkadaşım olmasını istemeyeceğim bir tip kısacası :) 
Zaten onun da arası daha çok erkek arkadaşlarıyla iyi.


Bir de bağımlılığına değinmek isterim ki ne kadar acı bir şey bu bağımlılık. Zararsız şeylere olan bağımlılık bile çok acıklı bence. Kendimde böyle bir zayıflık sezdiğimde savaşmaya başlıyorum. 
Kaldı ki böyle başarılı birinin yaşadığı buhranlar ve madde bağımlılığı ise beni gerdi. İçme kızım yapma kızım falan modundaydım. Son bölüm gene içip dağıtacak diye ödüm koptu mesela :)

Güzel bir diziydi. 
İkinci sezon olacak mı? Sanırım henüz onayı almamış. Ama bence zaten bir sezonluk ayarlanmış bir şeydi devam ederse aynı tadı verir mi, emin değilim.
Bir sezon. Yedi bölüm. Fırsatınız olursa ya da zaten izlemek niyetindeysiniz bunlar da benim fikirlerim.

30 Mayıs 2020 Cumartesi

Selfmade

Aaa ben bunu yazmamış mıyım?
Halbuki çok oluyor izleyeli.

Mini dizileri çok seviyorum. İzliyorsun ve bitiyor.
Film gibi ama daha.. hmm.. ne demeli.. Keyfi uzun sürüyor.

Üstelik gerçek yaşam öyküsü!
İşte bu, üstelik de güçlü kadın hikayeleriyse bayılıyorum.


Madam CJ Walker'ın gerçek yaşam öyküsü.
Madam'ı Octavia Spencer canlandırıyor. Zaten bu kadının hangi işi kötü ki?
Ben de onun adını görünce bir bakayım diyerek izlemiş bulundum.

Bana bazen dizi / film tavsiyesi soruyorsunuz. Eskisi gibi dizi önermeye gönüllü değilim. Karşı tarafın zevkini, neleri izleyip izlemediğini de bilmiyorum ki çoğunlukla.
Bu diziyi denk geldiklerime öneriyorum.
Siz de aklınıza yatan bir diziyi / filmi kaydedin, ihtiyaç anında kimseye sormadan izleyiverin :)

21 Ocak 2020 Salı

Anne With an E #3


Geçenlerde dedim ya hiçbir şey izlemiyorum diye.
Sonra dedim neden izlemiyorum ya, Anne'in son sezonunu gelmiş bir bölüm kendimi ödüllendireyim dedim.
Bir bölüm bir bölüm daha derken, ama özellikle yavaş izlemeye çalışırken.. bitti.
Yalnız ne güzel bir son sezondu.
Ve keşke son sezon olmasaydı.
Tadı damağımda kaldı.
Hemen hemen her bölümde gözlerim doldu ya.
Ama yarım da kaldı değil mi birçok şey?
İzleyenler bana katılacaktır. Kesinlikle.

Arşivimizden güzel bir dizi daha geçti.

9 Ekim 2019 Çarşamba

And Then There Were None


Size 3 bölümden oluşan bir diziyle geldim.
Agatha Christie roman uyarlaması olan bu 3 bölümlük diziyi polisiye sevenlere şiddetle tavsiye edebilirim sanırım.
Tabii önce kitabını okumak isteyebilirsiniz, hakkınız.
Bence öylesi daha güzel olur.


Bu kitap/dizi bir grup insanın adadaki bir malikaneye o veya bu şekilde davet edilmeleri ile başlıyor. Malikaneye vardıklarında ise ev sahibi ortalarda yoktur. Onu beklerken içlerinden biri ölür. Sonra başka birinin ölüm haberi.. Derken..
Tamam anlatmıyorum zaten 3 bölüm, izlersiniz bence.

25 Eylül 2019 Çarşamba

The Haunting of Hill House


Size Stranger Things yazımda demiştim güzel bir korku dizisi önereceğim diye.
Ben on bölümlük bir mini dizi sanıyordum ama ikinci sezonu da gelecekmiş.
Ama birinci sezonda konu bağlandı merakla beklemeyeceksiniz, sadece geldiği zaman güzel bir şekilde geleceğini bileceksiniz.

İşleri eski evleri alıp restore edip satarak kar sağlamak olan çok çocuklu bir ailenin tepedeki eve taşınmasıyla gelişen geçmiş- günümüz şekilde anlatılan bir hikayeye sahip, Tepedeki Ev.
Böyle yavaş ilerliyor gibi ama çok da şey oluyor gibi.
NE? Nasıl yani diye şaşırtarak ürperterek ilerliyor. Çok çok iyi!
Hiç sıkılmadım. Sadece mutlu son olsun istedim,çünkü karakterleri çok sevdim. Çünkü çocukluklarını da görüyorsunuz, sevmemek elde değil ♥

Korku severlere özellikle tavsiyemdir.
Diğerleri de benim gibi akşamları izlememek şartıyla izleyebilir.

13 Eylül 2019 Cuma

La Casa de Papel

Ayyy ne bezdirdiniz yok la casa yok de papel. Bezdim bezdim.
Ama bunu yazdığıma göre ben de izledim :)
İzleyecek bir şey yoktu ben de aman ya izleyeyim dedim öyle başladım yani.


İlk bölüm ne zaman ingilizce konuşmaya başlayacaklar diye beklemekle geçti.
İspanyolcaymış ya dizi!
Bilsem başlamazdım ya gerçekten.
Sonra alıştım ama. Hatta çok hoşuma gitti. İspanyolca yani dizi değil.

Üçüncü bölümde hala aynı soygunda olduklarından ben kahroldum ne yani bu dizi burada mı geçiyor diye.
Öğrendim ki sadece(!) iki sezonu 💆
Üçüncü sezon ise en merak ettiğim ama püff çok zorlama dediğim bir sezondu, sorry not sorry!

Bana biraz abartılmış bir dizi geldi arkadaşlar ya, netflixte izlediğiniz her diziyi böyle göklere çıkaracaksanız işimiz var sizle.

Ya da ben gerçekten siz aşırı övünce bir şey var sanıp beklentimi iyice yükselttiğimden..

Ha bir de Tokyo!!
Diziyi izlemeden evvel tokyo aşşa tokyo yukarı, habire ona övgüler okuyordum. Gerçekten böyle asalak bir karaktere neden bütün bu övgüler? Kıçı güzel diye mi?
Dizide sevdiğim karakterleri sıralasam tokyoyu en sona yazarım.
En başa da kimi koyarım peki tahmin edin :)


Son olarak diziyi izlemeyenler varsa bir şey kaybetmiyorsunuz bence.
Diziyi izleyip çok sevenler varsa, lütfen insanların yakasında düşün: izle izle izle!..

7 Eylül 2019 Cumartesi

Stranger Things

Bu dizinin ilk senesinde kuzenim bir gecede bütün sezonunu bitirdim çok güzel falan diye bahsetmişti ama o zaman herhalde ben sınava hazırlanıyordum, izleyemezdim.
Nasılsa bir gün izlerim diye çok da durmadım üstünde, kısmet bu yazaymış.
Ben dizinin ilk iki sezonunu bitirdiğim gün üçüncü sezonu yayınlandı :)
Öylede şanslıyımdır.


Diziyle anılarımı bırakıp diziden bahsedecek olursam neden bu kadar abartıldığını anlayamadığım diziler kervanına katıldı kendisi.
Evet bir gecede bitirmesem de ben de peş peşe izledim bölümleri. Sıkıcı değil ama biraz çocuksu :) Stephen King romanlarını anımsattı biraz da.

Bir de ben şöyle bir şey hayal ettim ilk sezon bu kahramanlar arasında geçti tamam, ama ikinci sezon başka kişiler başka maceralar olacak diye niyeyse kendimce bir beklentiye girmiştim.
Ama öylesi daha güzel olmaz mıydı? Hep aynı şey etrafında. İkinci sezon neyse de üçüncü sezonda artık yuh dedim gene mi aynı konu.
Dönüp durmuşlar,  haliyle dördüncü sezon olacak mı henüz belli değil.
Spoiler vermek istemem ama şefe de haksızlık oldu.
En sevdiğim karakter oydu zaten. Bir de Dustin tabii ki! Aslında Steve'i de seviyorum dizinin yan rol olmasına rağmen kilit adamı, o olmasa çoktan ölmüşlerdi :)


Sizin var mı favori karakteriniz bu ucubeler içinde 😂
Ucube demişken gerçekten dizinin en övülecek yanı seksenlerdeki ucubeliği şahane bir şekilde yansıtması. Bu insanlar bu kadar tipsiz miydi dizide mi böyle hale geldiler anlamak zor.

Neyse, ben size çok güzel korku dizisi önereceğim ki.
Bekleyin. Geliyor.

12 Temmuz 2019 Cuma

Friends'e Konuk Olan Ünlü Friendler

Size bu yazımda dedim ya çok sitcomsuz kaldım diye.
İşte ben o kadar uzun zamandır öyle hissediyorum ki on sezonluk olan Friends dizisine bulaştım.
Ve hatta şunu da söyleyeyim bitirdim!
Friends'i zaten izlediğimi sandığımdan bunca sene yanaşmamıştım ama sadece birkaç bölümünü hatırladım izlerken. O da tabii ki George Clooney ve Julia Roberts'lı olan bölümlerdi ve çok güzellerdi.

Bu arada dizi, otuzlarına yaklaşanlar veya otuzların başında olanlar için keyifli bir alternatif olabilir. Hala izlemeyenler varsa.. Zira o dönemleri hatırlamak da güzel, onlarda aynı yaşlarda olmak da..

George Clooney demişken onla başlayalım. ER'daki rol arkadaşı Noah Wyle ile yine doktor rolünde karşımıza çıkıp izleyenleri mest ettiler dersem torpil geçmiş sayılmam herhalde?! ♥


Hemen arkasında yer alan ünlü bence Julia Roberts olmalı.


Julia Roberts'ın olduğu bölümde aynı zamanda Jean Cloude Van Damme da vardı.


Tamam. Şimdi kimle devam etsek...
Gördüğümde en şaşırdığım kişilerle devam ediyorum. Robin Williams ve Billy Crystal, süper konuklar ♥
Çok tatlılardı ♥

Sıradaki en sevdiğim bölümlerden, Rachel'dan nefret eden karakteriyle Brad Pitt'in konuk olduğu bölüm. (Sanırım Brad Pitt'in en yakışıklı olduğu dönem)

Sonra Dr. House olarak tanıdığımız Hugh Laurie. Sahne çok güzeldi, çooookkk ♥

Aslında katıldıkları sırayla burada bahsetmek isterdim ama o biraz mümkün değil, haksız mıyım :))
O yüzden Danny Devito ile devam edeceğim. Çok komikti bu bölüm ya, acayip.. Danny Devito striptizci rolündeydi :)))))


Yoruldum ama aklıma Sean Penn geldi. Hem de birkaç bölümde gördük sanırım Sean Penn'i.

Bitti mi bitmedi! Susan Sarandon da "Arkadaşlar"arasında.

Rachel'ın kardeşlerin rolünde Reese Witherspoon ve Christina Applegate'i görmek de varmış.


Bruce Willis ise gördüğümde çok olduğum kouklardandı. Çok karizmatikti.

Winona Ryder ile bu yazıya son vereceğim. Belki sonra devam ederim, ama şimdilik bu kadar yoruldum. Ve evet Winona Ryder da konuk oldu!!


24 Nisan 2019 Çarşamba

Sizin İçin New Girl Seçtim

Uzun zaman önce biten dizilerimden biri New Girl. 
Az sonra sizinle paylaşmak için aldığım ekran görüntüsünü paylaşacağım. Aradan o kadar uzun zaman geçti ki, neden bunu saklamışım diye düşünmeden edemiyorum.
Evet New Girl keyif alarak izlediğim dizilerden biriydi. Evet sezonlar ilerledikçe tadı kaçtı ve son sezon zaten çok zorlamaydı. 
Muhtemelen bu alıntılardan yola çıkıp başka bir şeye geçiş yapacaktım ama maalesef, hafızam ozaman ne düşünerek bu görüntüleri aldığımı hatırlayacak kadar kuvvetli değil.





Tek bir sitcomum var o da Modern Family artık.
Bana düzgün bir sitcom önerenenin alnından öpeceğim. 

19 Şubat 2018 Pazartesi

Big Little Lies


Yazın, Nicole Kidman, Reese Witherspoon Shailene Woodley gibi dev isimler oynuyor ve mini dizi diye izlediğim bir diziydi.
Blogda yazsam mı yazmasam mı diye düşündüm.
Bir yazayım dedim, bir yazmayayım.
Güzelliğe güzel ama önermeli miyim o konuda tereddüt ettim.
Sonra Ufak Tefek Cinayetler adlı bir türk dizisi çıktı ortaya. İzlemiyorum ama izleyenlerin söylediğine göre bu dizinin yerli versiyonuymuş.
Arkadaşım, ne oldu cinayeti kim işledi, diye sordu ama ben gene de söylemedim, bence bizimkiler öyle uzatacak ki sonu falan da hep değişecek :))

Neyse.. sonunda bu konu hakkında yazıyor olmamın nedeni, dışarıdan bakıldığında özenilen, istenen, kıskanılan hayatların aslında ne pislik içinde olduğunu görmeyi sağlamak açısından önemli olmasını düşündüğümden.
Özellikle tek dertleri para olan, zengin bir koca olan genç kızlarımıza ders olması için izletilebilir.
+ 18 diyebilirdim ancak şimdiki ergenlerin neler izlediğini bilmeseydim.

Eski kafalıyım ben. Öyle çoluk çocuk her şeyi izlemesin istiyorum. NE?!

İkinci sezonu olacak mı olmayacak mı net bir bilgim yoktu en son ikinci sezonun olacağı ve Meryl Streep'in de ikinci sezonda oynayacağı yönünde bir haber okudum ki pek inandırıcı gelmedi nedense 😃 ancak doğruymuş efendim. 😉

11 Ocak 2018 Perşembe

Bazılarımız İçin Haysiyet Önemlidir

İzlediğim mini dizide sizin için seçtim. (Bahsi geçen dizi yazısı için tıklayınız)
Herkes anlamaz.
Anlayanlar anlamayanlara anlatabilse keşke.


Buradan adam "ne demek istiyorsun yani Sadie'ye bunları anlatayım mı?" diye sorar.




1 Ocak 2018 Pazartesi

11.22.63


Şimdi size bir günde bitirmeniz için bir dizi önereceğim 😀
Bu diziyi izlememe instagramda gördüğüm bir fotoğraf neden oldu.
Bir akşam film izlemek istiyordum kaydettiğim film görsellerine bakarken bu diziyi görüp imdb puanının da 8.2 olduğunu öğrenince, başka şeye ihtiyacım yok, dedim, başlıyorum.
İşte böylelikle film değil de mini dizi olduğunu, Stephen King'in bir romanından uyarlandığını da öğrenmiş oldum.


Dizide James Franco'nun canlandırdığı karakter Jfk suiastını önlemek için 1960 yılına açılan bir portaldan geçiyor. 1960 yılında ne kadar kalırsa kalsın geri döndüğünde sadece 2 dk geçmiş oluyor ve portal hep aynı zamana gidiyor.
Diyelim ki gitti yıllarca kaldı bir şeyleri değiştirdi geri döndü tekrar gittiğinde her şey başa sarıyor. Yani değiştirdikleri değişmesin istiyorsa işini bir kerede halletmesi gerek.
Karışık ya da saçma gelmedi umarım.

Bunları Jake'e söyleyen Chris Cooper'ın canlandırdığı karakter Al.
Jake de başta anlam veremiyor ama sonra.. neler yaptığını izleyin.


Şimdi bu adam bir şeyleri değiştirip bir de dönmüyor ya yıllarca kalıyor. Ya nasıl merak etmiyorsun, ben olsam gidiyim bakiyim güzel olmuş mu işler rayına oturmuş mu diye döner bir de her şeyi berbat ederdim.😂

Güzel ya çok güzel.
Stephen okumayalı uzun zaman olmuştu ama sen nasıl bir King'sin?! (esinlendiğim lafın orijinaline de uyuz olurum ama buraya iyi gitti😀)

Diziyi bir günde bitirmemek için kendimi zor tuttum. Neden tuttun derseniz, bilmiyorum zamanı bu kadar hoyratça kullanınca vicdanım sızladı artık hepsini izlemek yerine biraz ara verip başka şeylerle uğraştım.
Siz de bir günde bitirmeyin, iki gün iyidir 😉😉

25 Aralık 2017 Pazartesi

Chicago Typewriter

Dokuzuncu sınıflarda reenkarnasyon konusunu görünce bir öğrencim bana, "chicago typewriter" yazılı bir not kağıdı verdi.
Reenkarnasyonla alakalı çok sevdiği bir diziymiş.
Benim de kore dizisi izlediğimi biliyor.
Sahi ben bu dokuzuncu sınıflara hangi ara kore dizilerini izlediğimi söyledim?

Bu diziyi duymuştum. Vaktim olursa bir gün izlemek istiyordum. Ama öğrencim böyle deyince iyice merak ettim.
Tamamen(!), bakalım bizim gençler ne izliyor?, düşüncesiyle başladım.

1930'lu yıllarda bağımsızlıkları için savaşan 3 arkadaşın günümüzde yollarının tekrar kesişmesinin anlatıldığı bu dizi, sonunda da saçmalamayarak adeta bir ilke imza atıyor.
Komedi ve romantizm de var dizide ama en güzeli, dostluk temasıydı ki yanında diğer konuların hepsi sönük kalıyordu.

Kill me heal me dizisinin senaristi yazmış bu diziyi. Gayet başarılı.


Normalde "ben bu Korelileri karıştırıyorum" dedi mi biri sinir oluyorum ama bunların kılık değiştirmiş hallerini tanıyamıyorum ben de. Han Se Joo 'nun 1930'lu yıllardaki hali günümüz halinden çok daha yakışıklı olmakla beraber, bana "ikisi farklı kişiler" deseniz, gayet rahat yerdim 😂


Pörtlek gözlü  Im Soo Jung ise  "I'm Sorry, I Love You" dizisinden hatırlayanlar olacaktır. Bu konuda da kötüyüm ama ben bile hatırladım.😊


Go Kyung Pyo ise Jealousy Incarnate -ki benim en en en sevdiğim dizilerden- hatırlanabilir.
Burada da çok şeker bir roldeydi.

İzlenecek güzel kore dizisi arayanlar varsa, bu kadarı size yetmiştir bence.
İyi seyirler 😊

4 Ekim 2017 Çarşamba

Anne With an E

Çok tatlı bir dizi tavsiyesiyle buradayım yine.
Yazın izlediğim dizilerden biri. Bitmiş bir mini dizi sanıyordum, meğer devam eden bir diziymiş, heyecanla yeni bölümlerini bekliyorum.

Anne, ismini söylerken "e ile" demeyi unutmuyor. Anna değil Anne.
Çok şeker.
İnanılmaz tutkulu.
Hayattın, bizim kaçırdığımız, tüm güzelliklerini görüyor ve geniş edebi bilgisi sayesinde sadelikten uzak sözlerle bunu ifade etmekten kaçınmıyor.
Bu nedenle biraz garip karşılanıyor.
Bu arada kendisi bir yetim.
Daha önce hiç evlenmemiş kardeşler çiftlik işlerinde yardımcı olması için bir erkek evlat edineceklerken çıkan karışıklık sonunda Anne, Cuthbert kardeşlerin karşısına çıkıyor.
Evet ilk başta istemiyorlar ama..

Yeşilin kızı Anne çizgi filmini izleyen var mı bilmiyorum, benim pek çizgi film kültürüm yoktur ve ben izlememiştim, ama şimdi onu da izlemek istiyorum.

Çilleri ve harika tarçın saçlarıyla kalbinizi fethedecek. Ancak saçları konusunda o benimle aynı fikirde değil tabii..

İlk nerede gördüm bilmiyorum ama siz de tavsiye edenlere denk gelmişsinizdir, ben çok sevdim, etkilendim. Siz de seversiniz bence.