Bu kitap ilk olarak Koridor yayınlarından çıkmıştı.
O zaman da çok merak etmiştim ama asıl merakım bir Youtube videosu izledikten sonra oldu.
Genç adam bu kitaptan en sevdiğim kitap diye bahsediyordu.
Biri bir kitaptan en sevdiğim kitap diye bahsettiğinde hep çok merak ederim.
Sonra baktım Arkadya'dan çıkmış kitap.
Ooo dedim daha da okumayacaksam artık...
Kitapta bize olayları anlatan Julia'nın babası ortadan kaybolmuştur ve kızı ancak yıllar sonra peşine düşer babasının. Tek ilginçlik bu olsa diyeceğim ama gerçekçi bir gözle baktığımda çok uzak gelen başka şeyler de vardı. Gerçekçi tarafımı köşeye bıraktığımda ise güzel farklı bir hikayeydi diyebilirim.
Babasının izlerini takip edip Burma'ya vardığında ise babasına değilse de hikayesine ulaşacaktı.
buraya kadar anlattığım kısım girişi kitabın. Asıl olay tabii ki Julia'nın babasının hikayesi ve ona zerre değinmedim :)
Kitabın türü sizin ilgi alanınızsa bu kitabı da kesin seversiniz, birazcık bile bahsedip tat kaçırmak istemiyorum.
sizi seviyorum arkadya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
sizi seviyorum arkadya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
20 Ocak 2020 Pazartesi
7 Ekim 2019 Pazartesi
Dostluk Ekmeği
Ya kitap o kadar uzun süredir ama o kadar süredir bende okunmayı bekliyor ki..
Yani bu okunmayan kitaplar beni nasıl rahatsız etmesin?
Bir süredir sırf senelerdir raflarımdan okunmayı bekleyen gariban kitaplarımı okuyor ve yeni kitap almıyorum.
Yeni bir kitap okuyacağım zaman ruh halime göre birini seçiveriyorum.
Genelde yorgunken, bir şey izlemek/düşünmek istemediğim zamanlarda hemen kitaplara sığınıyorum.
Bu kitabı, ben bu kitabı ne güzel okurum, diyerek sonunda çıkartıp okudum.
Tahmin ettiğim gibi ben yormadı, sıkmadı, beni başka bir ülkede yabancı birilerine önce komşu sonra arkadaş etti sonrasında da sıcaklıkla bu dünyaya gönderdi.
Amiş dostluk ekmeği diye bir şey varmış gerçekten, çok lezzetliymiş evet ama yaptığın zaman o kadar fazla hamur elde ediyormuşsun ki başkalarına da vermen gerekiyormuş.
Oğlunu kaybettikten sonra, ailesinden ve arkadaşlarından kendini soyutlayan Julia'nın, bir gün evin kapısında amiş dostluk ekmeği ve mayası bulmasıyla değişen hayatını anlatan sıcacık bu romanı okumanızı tavsiye ederim.
Yani bu okunmayan kitaplar beni nasıl rahatsız etmesin?
Bir süredir sırf senelerdir raflarımdan okunmayı bekleyen gariban kitaplarımı okuyor ve yeni kitap almıyorum.
Yeni bir kitap okuyacağım zaman ruh halime göre birini seçiveriyorum.
Genelde yorgunken, bir şey izlemek/düşünmek istemediğim zamanlarda hemen kitaplara sığınıyorum.
Bu kitabı, ben bu kitabı ne güzel okurum, diyerek sonunda çıkartıp okudum.
Tahmin ettiğim gibi ben yormadı, sıkmadı, beni başka bir ülkede yabancı birilerine önce komşu sonra arkadaş etti sonrasında da sıcaklıkla bu dünyaya gönderdi.
Amiş dostluk ekmeği diye bir şey varmış gerçekten, çok lezzetliymiş evet ama yaptığın zaman o kadar fazla hamur elde ediyormuşsun ki başkalarına da vermen gerekiyormuş.
Oğlunu kaybettikten sonra, ailesinden ve arkadaşlarından kendini soyutlayan Julia'nın, bir gün evin kapısında amiş dostluk ekmeği ve mayası bulmasıyla değişen hayatını anlatan sıcacık bu romanı okumanızı tavsiye ederim.
28 Nisan 2019 Pazar
Gülümse Anılara
Geçenlerde Sakarya'ya gittim.
Elimde okuduğum birkaç kitap olmasına rağmen yol için başka bir kitap seçmek istedim.
Yolda kapılıp gideceğim, dikkatimi toplamak için zorlanmayacağım bir kitap olsun, diye düşündüm.
Çünkü yolda artık midem bulanmasa da, dikkatim çabuk dağılıyor.
Bir Arkadya kitabı seçeceğim belliydi ama hangisini seçmeliydi?
Instagramda takip ediyor musunuz bilmem ama son zamanlar yaptığım kitap temizliğinden sonra eski kitaplarım da görebileceğim şekilde ortaya çıktı. Ben de yıllardır rafımda okunmayı bekleyen bu kitabı seçmiş oldum.
İyi ki seçmişim. Nasıl sevdim tarif edemem. Yol için doğru kitap, benim için doğru kitap.
Çok sevdim ya okudukça daha da sevdim.
Bir dergide editörlük yapan Marisa'nın ağzından dinliyoruz olayları. Marisa kah geçmişe gidiyor kah günümüzden bahsediyor. Aslında daha kitabın ilk başlarında çok şaşırtıcı bir olay oluyor bundan bahsetmek kesinlikle spoiler olmaz ama ben gene de okuyacak kişiler için de sürpriz olsun isterim.
Arkadaşlık ve aile ilişkileri üzerine empati duygunuzu arttıracak, makalelerde değindiği kısımlardan birçok şey öğrenebileceğiniz bir kitap.
Çerezlik denebilen kitaplardan bile neler neler öğreniyor insan.
Ah iyi ki okumuşum.
Arkadya kitap seni seviyorum ♥
Elimde okuduğum birkaç kitap olmasına rağmen yol için başka bir kitap seçmek istedim.
Yolda kapılıp gideceğim, dikkatimi toplamak için zorlanmayacağım bir kitap olsun, diye düşündüm.
Çünkü yolda artık midem bulanmasa da, dikkatim çabuk dağılıyor.
Bir Arkadya kitabı seçeceğim belliydi ama hangisini seçmeliydi?
Instagramda takip ediyor musunuz bilmem ama son zamanlar yaptığım kitap temizliğinden sonra eski kitaplarım da görebileceğim şekilde ortaya çıktı. Ben de yıllardır rafımda okunmayı bekleyen bu kitabı seçmiş oldum.
İyi ki seçmişim. Nasıl sevdim tarif edemem. Yol için doğru kitap, benim için doğru kitap.
Çok sevdim ya okudukça daha da sevdim.
Bir dergide editörlük yapan Marisa'nın ağzından dinliyoruz olayları. Marisa kah geçmişe gidiyor kah günümüzden bahsediyor. Aslında daha kitabın ilk başlarında çok şaşırtıcı bir olay oluyor bundan bahsetmek kesinlikle spoiler olmaz ama ben gene de okuyacak kişiler için de sürpriz olsun isterim.
Arkadaşlık ve aile ilişkileri üzerine empati duygunuzu arttıracak, makalelerde değindiği kısımlardan birçok şey öğrenebileceğiniz bir kitap.
Çerezlik denebilen kitaplardan bile neler neler öğreniyor insan.
Ah iyi ki okumuşum.
Arkadya kitap seni seviyorum ♥
Etiketler:
2019 okumaları
,
arkadya kitap
,
gülümse anılara
,
kitaplar
,
sizi seviyorum arkadya
,
the royal book club
12 Şubat 2019 Salı
Beyaz Kasımpatı
Hep İkinci Dünya Savaşı ve Nazi zulmünü okuyacak değiliz ya.
Bu kitapta ikinci dünya savaşı sıralarında Kore'de yaşanan insanlık dramını okuyoruz.
Açıkçası dayanılır gibi değil ve gene benim tezimi kanıtlar nitelikte.
Her ne kadar cepheye erkekler gitse de, tüm bu savaşlarda olan kadınlar ve çocuklara oluyor.
Tarihler 1943'ü gösterdiğinde Hana henüz 16 yaşında annesiyle denizin derinliklerine dalarak geçimini sağlayan bir kızdır. Küçük bir de kardeşi olan Hana'nın hayatı hem annesiyle dalıp hem de kıyıdaki kardeşine göz kulak olduğu bir gün tamamen değişir. Kıyıda bir Japon askerini gördüğünde onun kardeşini fark edip kardeşini götüreceği düşüncesiyle tüm gücüyle kıyıya yüzer kardeşini saklar ancak kendisi kurtulamaz. İşte kardeşi saklandığı yerden çıkmasın diye çığlık bile atmayan Hana için karanlık günler bu şekilde başlar.
Çok üzüldüm, çok kırıldım, çok sinirlendim.
Gerçek hayat hikayelerinden yola çıkılarak hazırlanmış bir roman bu.
Okumak lazım. Empati yapmak lazım. Ders almak ve güçlü olmak lazım.
"Ne kadar çok kelime bilirsen o kadar güçlü olursun."
Bu kitapta ikinci dünya savaşı sıralarında Kore'de yaşanan insanlık dramını okuyoruz.
Açıkçası dayanılır gibi değil ve gene benim tezimi kanıtlar nitelikte.
Her ne kadar cepheye erkekler gitse de, tüm bu savaşlarda olan kadınlar ve çocuklara oluyor.
Tarihler 1943'ü gösterdiğinde Hana henüz 16 yaşında annesiyle denizin derinliklerine dalarak geçimini sağlayan bir kızdır. Küçük bir de kardeşi olan Hana'nın hayatı hem annesiyle dalıp hem de kıyıdaki kardeşine göz kulak olduğu bir gün tamamen değişir. Kıyıda bir Japon askerini gördüğünde onun kardeşini fark edip kardeşini götüreceği düşüncesiyle tüm gücüyle kıyıya yüzer kardeşini saklar ancak kendisi kurtulamaz. İşte kardeşi saklandığı yerden çıkmasın diye çığlık bile atmayan Hana için karanlık günler bu şekilde başlar.
Çok üzüldüm, çok kırıldım, çok sinirlendim.
Gerçek hayat hikayelerinden yola çıkılarak hazırlanmış bir roman bu.
Okumak lazım. Empati yapmak lazım. Ders almak ve güçlü olmak lazım.
"Ne kadar çok kelime bilirsen o kadar güçlü olursun."
Etiketler:
2019 okumaları
,
arkadya kitap
,
arkadya yayınları
,
beyaz kasımpatı
,
kitaplar
,
mary lynn bracht
,
sizi seviyorum arkadya
25 Ağustos 2018 Cumartesi
Masallar Gerçek Olsa
Ayy, yaşasın kitap yorumu yazıyorum.
İşte kendimi blogger hissettiğim tek konu. E diyeceksiniz düğün?
Onda kendimi modacı gibi hissediyorum 😂
Kitaplar başka..
En sonunda yaza uygun, bana uygun, film gibi merakla elimden bırakmadığım bir kitaba denk geldim.
Sanki yüz yıllardır böyle kitap okumamıştım. İlaç gibi geldi diyebilirim. Yazar da benim yeni gözdem olabilir.
Teşekkürler Arkadya.. Sen de olmasan...
Kitap iki kardeşin ağzından anlatılıyor, bir Rachel'ın hikayesini bir Jenny'nin hikayesini okuyoruz.
Jenny kocasından ayrılmış ama hala arkadaş kalabilmiş, düzenli olarak görüşen ama bundan memnun mu değil mi net olmayan bir gelinlik tasarımcısı. Ah o gelinlikleri öyle merak ettim ki, Jenny'nin dükkanına gitmek istedim.
Büyüdüğü kasabada bir dükkan açıp artık orada çalışmaya başlıyor; böylece mutlu bir evlilik sürmekte olan kız kardeşi Rachel'a ve üçüz yeğenlerine de yakın oluyor. Bir de tabii karamsar annesine..
Rachel ise mükemmel anne ve mükemmel eş olayım derken kendinden vazgeçtiğini ancak yaşayacağı bir şokla fark ediyor.
Bu kadar yeter.
Leo'ya değinmek isterdim ama ona girersek bütün her şeyi buraya dökmekten korkuyorum :))
Çok sevdim kitabı.
Elimden bırakmadan okudum 528 sayfayı.
Güzel bir romantik komedi. Aile dram biraz da belki.
Hani hala tatile çıkmayan varsa havuz kenarı kitabı arıyorsa bu kitabı hemen alsın derim.
İşte kendimi blogger hissettiğim tek konu. E diyeceksiniz düğün?
Onda kendimi modacı gibi hissediyorum 😂
Kitaplar başka..
En sonunda yaza uygun, bana uygun, film gibi merakla elimden bırakmadığım bir kitaba denk geldim.
Sanki yüz yıllardır böyle kitap okumamıştım. İlaç gibi geldi diyebilirim. Yazar da benim yeni gözdem olabilir.
Teşekkürler Arkadya.. Sen de olmasan...
Kitap iki kardeşin ağzından anlatılıyor, bir Rachel'ın hikayesini bir Jenny'nin hikayesini okuyoruz.
Jenny kocasından ayrılmış ama hala arkadaş kalabilmiş, düzenli olarak görüşen ama bundan memnun mu değil mi net olmayan bir gelinlik tasarımcısı. Ah o gelinlikleri öyle merak ettim ki, Jenny'nin dükkanına gitmek istedim.
Büyüdüğü kasabada bir dükkan açıp artık orada çalışmaya başlıyor; böylece mutlu bir evlilik sürmekte olan kız kardeşi Rachel'a ve üçüz yeğenlerine de yakın oluyor. Bir de tabii karamsar annesine..
Rachel ise mükemmel anne ve mükemmel eş olayım derken kendinden vazgeçtiğini ancak yaşayacağı bir şokla fark ediyor.
Bu kadar yeter.
Leo'ya değinmek isterdim ama ona girersek bütün her şeyi buraya dökmekten korkuyorum :))
Çok sevdim kitabı.
Elimden bırakmadan okudum 528 sayfayı.
Güzel bir romantik komedi. Aile dram biraz da belki.
Hani hala tatile çıkmayan varsa havuz kenarı kitabı arıyorsa bu kitabı hemen alsın derim.
8 Kasım 2017 Çarşamba
Kırmızı Şemsiyeli Kız
Size de oluyor mu söyleyin lütfen. Okumak, okumak ve okumak istiyorum.
Okuduğum şeyleri unutmayayım, yeni şeyler öğreneyim istiyorum.
Bu yazarın ilk kitabını okumamışım mesela. Aranızda muhakkak okuyanlar çıkacaktır; Kadife Çiçekleri Düşerken..
Yazar Susan Meissener, belli ki benim sevdiğim tarzda yazıyormuş ancak benim haberim bile yokmuş.
Bu kitap 2. dünya harbinde birbirinden ayrı düşen Londralı iki kardeşin hikayesi.
Günümüzde açılan bir hikaye. Tarih öğrencisi Kendra'nın ikinci dünya savaşını yaşamış biriyle röportaj yapması gerekmektedir. Isabel 93. yaş gününde Kendra'yı ağırlar ve ona hayat hikayesini anlatır.
Savaş arka planda kalıyor desek doğrudur. Savaşın tek etkisi iki kardeşin ayrı düşmesi de diyebiliriz.
Savaş devam ederken ancak henüz İngiltere bombalanmamışken, Emmy ve ailesini tanıyoruz. Emmy'nin kız kardeşine annelik yapmasını, annesindeki eksiklikleri okuyor, babası hakkındaki gerçekleri merak ediyoruz. Çok fazla bilgi vermiş gibi olmazsam Charlotte gibi bir koruyucu aileye verilmesindeki şansı nasıl teptiğini ve bunun sonuçlarını öğrenip üzülüyoruz.
Daha neler neler..
Başarılı bir kitap.
Sadece bu iki zamanlı hikayelerde ben şeyi seviyorum.. iki hikaye olmasını. Hani günümüzde açılıp geçmişe gitmesi değil de.. bir bölüm günümüz hikayesinde bir bölüm geçmiş hikayede geçip sonunda birleşmesini seviyorum.
Bunu en güzel yapan da tabii.. Sarah Jio diyeceğim sanıyorsunuz ama Kimberley Freeman.
Sarah Jio'nun yeri de başka tabii. O da başka yönlerden iyi.
Neyse fazla uzattım, farkındayım. Güle güle okuyunuz.
Okuduğum şeyleri unutmayayım, yeni şeyler öğreneyim istiyorum.
Bu yazarın ilk kitabını okumamışım mesela. Aranızda muhakkak okuyanlar çıkacaktır; Kadife Çiçekleri Düşerken..
Yazar Susan Meissener, belli ki benim sevdiğim tarzda yazıyormuş ancak benim haberim bile yokmuş.
Bu kitap 2. dünya harbinde birbirinden ayrı düşen Londralı iki kardeşin hikayesi.
Günümüzde açılan bir hikaye. Tarih öğrencisi Kendra'nın ikinci dünya savaşını yaşamış biriyle röportaj yapması gerekmektedir. Isabel 93. yaş gününde Kendra'yı ağırlar ve ona hayat hikayesini anlatır.
Savaş arka planda kalıyor desek doğrudur. Savaşın tek etkisi iki kardeşin ayrı düşmesi de diyebiliriz.
Savaş devam ederken ancak henüz İngiltere bombalanmamışken, Emmy ve ailesini tanıyoruz. Emmy'nin kız kardeşine annelik yapmasını, annesindeki eksiklikleri okuyor, babası hakkındaki gerçekleri merak ediyoruz. Çok fazla bilgi vermiş gibi olmazsam Charlotte gibi bir koruyucu aileye verilmesindeki şansı nasıl teptiğini ve bunun sonuçlarını öğrenip üzülüyoruz.
Daha neler neler..
Başarılı bir kitap.
Sadece bu iki zamanlı hikayelerde ben şeyi seviyorum.. iki hikaye olmasını. Hani günümüzde açılıp geçmişe gitmesi değil de.. bir bölüm günümüz hikayesinde bir bölüm geçmiş hikayede geçip sonunda birleşmesini seviyorum.
Bunu en güzel yapan da tabii.. Sarah Jio diyeceğim sanıyorsunuz ama Kimberley Freeman.
Sarah Jio'nun yeri de başka tabii. O da başka yönlerden iyi.
Neyse fazla uzattım, farkındayım. Güle güle okuyunuz.
Etiketler:
2017 okumaları
,
arkadya kitap
,
arkadya yayınları
,
kırmızı şemsiyeli kız
,
roman
,
sizi seviyorum arkadya
,
susan meissener
,
the royal book club
22 Mart 2017 Çarşamba
İpeği İşleyen Kız
Arkadya'nın güzel kapaklı güzel kitaplarından biri olan İpeği İşleyen Kız Hayalperver kitap kulübümüzün ikinci kitabı oldu.
Biri geçmişte biri günümüzde anlatılan iki farklı olay ve tabii o iki hikayenin kesiştiği kitaplardandı, Ve ben böyle kitapları seviyordum. Zaten biliyorsunuz bunu.
Keli Elles ilk defa okuduğum bir yazar.
Çok başarılı buldum ama.
Konu da çok güzeldi. Acıklıydı ve gerçek hayat hikayelerinden esinlenerek yazılmış bir kitap olduğu için çok etkileyici.
Bu kitapta daha önce bahsedilmeyen bir konu var. Amerikalıların Çinlilere yaptıkları zulüm.
19. yüzyılda Çinliler Amerika'ya çalışmak için gelirmiş, ve Amerikalılar kendilerinden ucuza çalıştıkları için ve gittikçe çoğaldıkları için bu ufak tefek çekik gözlü insanlardan pek hazzetmemiş. Her yerde değilse de bazı kesimlerde ciddi zararlar verilmiş bu insanlara.
Hell On Wheels isimli bir dizi vardı hatırlar mısınız bilmem. Onun son sezonunda da Çinliler demiryolu inşası için gelmişlerdi ve gene beyazlar çinlilere zulüm etmeseler de iş gücünü aldıklarını için kızıyorlardı. O dizi için hep yazı yazmak istemiş bir türlü yazamamıştım bu arada :)
Neyse konudan uzaklaşmayayım.
Böyle ikili hikayeleri okumayı sevenlere özellikle önerimdir. Zaten Arkadya'nın kitaplarını seviyorsanız o çizgide sizi memnun edecek bir kitap olduğunu da söylemeden edemeyeceğim. Gerçek hayat hikayelerinin olması da kitabın artılarından.
Biri geçmişte biri günümüzde anlatılan iki farklı olay ve tabii o iki hikayenin kesiştiği kitaplardandı, Ve ben böyle kitapları seviyordum. Zaten biliyorsunuz bunu.
Keli Elles ilk defa okuduğum bir yazar.
Çok başarılı buldum ama.
Konu da çok güzeldi. Acıklıydı ve gerçek hayat hikayelerinden esinlenerek yazılmış bir kitap olduğu için çok etkileyici.
Bu kitapta daha önce bahsedilmeyen bir konu var. Amerikalıların Çinlilere yaptıkları zulüm.
19. yüzyılda Çinliler Amerika'ya çalışmak için gelirmiş, ve Amerikalılar kendilerinden ucuza çalıştıkları için ve gittikçe çoğaldıkları için bu ufak tefek çekik gözlü insanlardan pek hazzetmemiş. Her yerde değilse de bazı kesimlerde ciddi zararlar verilmiş bu insanlara.
Hell On Wheels isimli bir dizi vardı hatırlar mısınız bilmem. Onun son sezonunda da Çinliler demiryolu inşası için gelmişlerdi ve gene beyazlar çinlilere zulüm etmeseler de iş gücünü aldıklarını için kızıyorlardı. O dizi için hep yazı yazmak istemiş bir türlü yazamamıştım bu arada :)
Neyse konudan uzaklaşmayayım.
Böyle ikili hikayeleri okumayı sevenlere özellikle önerimdir. Zaten Arkadya'nın kitaplarını seviyorsanız o çizgide sizi memnun edecek bir kitap olduğunu da söylemeden edemeyeceğim. Gerçek hayat hikayelerinin olması da kitabın artılarından.
30 Ocak 2017 Pazartesi
Heidi Büyüyor
Arkadya Kitabın Büyüklere masallar dizisinin ilki Heidi, ikincisi Heidi büyüyor idi.
Heidi yazıma linkten ulaşabilirsiniz.
Heidi Büyüyor'un yazarı, Heidi'nin çevirmeni.
Hikayeyi devam ettirmiş ve Heidi'nin genç kız oluşunu bize göstermek istemiş.
Sayfa sayısı oldukça az ve karakterlere sadık kalınmış.
Heidi bu kez yatılı okulda, Alp dağlarının özlemini çekiyor.
Hayali ise kendi köyünde öğretmen olmak..
Çok şirin.
Güzel bir devam kitabı olmuş. Hepinizin Heidi için dileyeceği şeyler ayrıca, üzücü bir şey yok, hadi mutlu olun..😊
Kapaklar harika ama ya..
Büyüklere Masallar dizisinin sıradaki kitabı ne ve nasıl olacak acaba...
Heidi yazıma linkten ulaşabilirsiniz.
Heidi Büyüyor'un yazarı, Heidi'nin çevirmeni.
Hikayeyi devam ettirmiş ve Heidi'nin genç kız oluşunu bize göstermek istemiş.
Sayfa sayısı oldukça az ve karakterlere sadık kalınmış.
Heidi bu kez yatılı okulda, Alp dağlarının özlemini çekiyor.
Hayali ise kendi köyünde öğretmen olmak..
Çok şirin.
Güzel bir devam kitabı olmuş. Hepinizin Heidi için dileyeceği şeyler ayrıca, üzücü bir şey yok, hadi mutlu olun..😊
Kapaklar harika ama ya..
Büyüklere Masallar dizisinin sıradaki kitabı ne ve nasıl olacak acaba...
Etiketler:
2017 okumaları
,
arkadya yayınları
,
büyüklere masallar
,
heidi
,
heidi büyüyor
,
kitaplar
,
sizi seviyorum arkadya
13 Ocak 2017 Cuma
Heidi
Arkadya Kitap geçtiğimiz senenin sonlarında "büyüklere masallar" dizisi çıkarmaya -Heidi ve Heidi büyüyor ile - başladı.
Bana da hediye olarak gönderilmişti.
Size bu yazımda ne kadar güzel olduğundan, ciltli bez kapaklarının harikalığından bahsetmiştim.
Şimdi de kitap yorumuna gelelim.
2016 bitti ancak 2016'da okuğum kitaplardan vaktinde bahsetmediğim için kitap yazılarım bitmedi.
Heidi, izlediğimiz Heidi aslında.
Heidi'nin yaşlı ve huysuz amcaya teslim edilişinden sonra tekrar geri alınıp Clara'ya götürülüşü, Heidi'nin yaşadığı sıkıntılar ve alışma süreci, kendini sevdirmesi, geri dönmesi..
Çoban Peter, Peter'ın büyükannesi..
Hepsi anlatılıyordu.
Hiç yabancılık çekmeden okuyabilirsiniz.
Büyüklere masallar dizisi dedik ama bu kitap için söyleyebilirim ki, çocuklar için daha uygun. Sadece sayfa sayısı fazla olabilir çocuklar için o da zaten on yaş ve üzeri için sıkıntı olmayacaktır.
Bana da hediye olarak gönderilmişti.
Size bu yazımda ne kadar güzel olduğundan, ciltli bez kapaklarının harikalığından bahsetmiştim.
Şimdi de kitap yorumuna gelelim.
2016 bitti ancak 2016'da okuğum kitaplardan vaktinde bahsetmediğim için kitap yazılarım bitmedi.
Heidi, izlediğimiz Heidi aslında.
Heidi'nin yaşlı ve huysuz amcaya teslim edilişinden sonra tekrar geri alınıp Clara'ya götürülüşü, Heidi'nin yaşadığı sıkıntılar ve alışma süreci, kendini sevdirmesi, geri dönmesi..
Çoban Peter, Peter'ın büyükannesi..
Hepsi anlatılıyordu.
Hiç yabancılık çekmeden okuyabilirsiniz.
Büyüklere masallar dizisi dedik ama bu kitap için söyleyebilirim ki, çocuklar için daha uygun. Sadece sayfa sayısı fazla olabilir çocuklar için o da zaten on yaş ve üzeri için sıkıntı olmayacaktır.
Etiketler:
2016 okumaları
,
arkadya yayınları
,
büyüklere masallar
,
heidi
,
heidi büyüyor
,
kitaplar
,
sizi seviyorum arkadya
12 Kasım 2016 Cumartesi
Merhaba Tüyap Kitap Fuarı ve Hayır Diyemeyeceğimiz Kitaplar
An itibariyle İstanbul(!) Tüyap Kitap Fuarı okuyucusuyla buluşmuş durumda.
Yine de gidenler; uzaktı, trafik vardı, izdiham vardı, stand görevlileri çok ilgisizdi, stand görevlileri çok tatlıydı, indirim yoktu gibi yorumlarla bize fuar izlenimlerini anlatacak biz gidemeyenler ise onları, yeri geldi mi aaa ben de gitseydim ya da aa iyiki gitmemişim diyerek dinyeleceğiz, takip edeceğiz :)
Geçenlerde beni acayip eden bir kargo aldım.
Geleceğinden haberim yoktu, çok güzel bir sürpriz oldu.
Arada bir bana böyle hediyeler gelir ama ben hediyeyi paylaşmayı çoğunlukla okuduktan sonraya bırakırım, bazen de böyle hayran kalıp hemen paylaşmak isterim.
Arkadya Kitap'ın, masalların orijinal çevirilerini hazırladığını biliyordum ve açıkçası merakla bekliyordum. Çünkü;
1- Ben bu bizde sadeleşe sadeleşe kuş kadar kalan metinlerin orijinal hallerini hep merak etmişimdir.
2- Ben masalları çok severim ♥
Paketi açmamla gözlerim kocaman oldu. Arkadya Kitap çocukluğumu kargolamış resmen bana. Doksanlarda çocuk olan kim olsa çıldırasıya sevinirdi buna.
Cino ♥ ki benim favorim hala, bir büfede falan denk gelsem muhakkak alırım, leblebi tozu ^.^, poşette renkli kolonyalar (pakette patlamıştı o yüzden fotoğrafta yok), patlayan şeker veee... muhteşem tetris...
Bilemiyorum bir tetris bağımlısına tetris oyuncağı göndermek ne derece doğru ama o bağımlının sevinçten tetris dansı yaptığı kayıtlarımızda mevcut :))
Kitaplara geri dönersek ki dönelim, kitaplar bez ciltli!!!!!
Elime alınca, hayran hayran, Tüyap'ta bu kitabı eline alan bırakamayacak, dedim.
Hep online alış veriş diyoruz ya hani online alışverişte görüp belki de ay ne güzel kapağı var dersiniz ama kitapçı görüp bir de dokunduğunuzda o güzel kapağa bir de hayran kalırsınız.
Heidi'nin tam metin hikayesini okumak için sabırsızlanıyorum. Tetris'ten kafamı kaldırırım da hemen okur size yorumlarımı yaparım umarım.
Ay nasıl sevgi doluyum var ya şu an bunları yazarken bile.
Yine de gidenler; uzaktı, trafik vardı, izdiham vardı, stand görevlileri çok ilgisizdi, stand görevlileri çok tatlıydı, indirim yoktu gibi yorumlarla bize fuar izlenimlerini anlatacak biz gidemeyenler ise onları, yeri geldi mi aaa ben de gitseydim ya da aa iyiki gitmemişim diyerek dinyeleceğiz, takip edeceğiz :)
Geçenlerde beni acayip eden bir kargo aldım.
Geleceğinden haberim yoktu, çok güzel bir sürpriz oldu.
Arada bir bana böyle hediyeler gelir ama ben hediyeyi paylaşmayı çoğunlukla okuduktan sonraya bırakırım, bazen de böyle hayran kalıp hemen paylaşmak isterim.
Arkadya Kitap'ın, masalların orijinal çevirilerini hazırladığını biliyordum ve açıkçası merakla bekliyordum. Çünkü;
1- Ben bu bizde sadeleşe sadeleşe kuş kadar kalan metinlerin orijinal hallerini hep merak etmişimdir.
2- Ben masalları çok severim ♥
Paketi açmamla gözlerim kocaman oldu. Arkadya Kitap çocukluğumu kargolamış resmen bana. Doksanlarda çocuk olan kim olsa çıldırasıya sevinirdi buna.
Cino ♥ ki benim favorim hala, bir büfede falan denk gelsem muhakkak alırım, leblebi tozu ^.^, poşette renkli kolonyalar (pakette patlamıştı o yüzden fotoğrafta yok), patlayan şeker veee... muhteşem tetris...
Bilemiyorum bir tetris bağımlısına tetris oyuncağı göndermek ne derece doğru ama o bağımlının sevinçten tetris dansı yaptığı kayıtlarımızda mevcut :))
Kitaplara geri dönersek ki dönelim, kitaplar bez ciltli!!!!!
Elime alınca, hayran hayran, Tüyap'ta bu kitabı eline alan bırakamayacak, dedim.
Hep online alış veriş diyoruz ya hani online alışverişte görüp belki de ay ne güzel kapağı var dersiniz ama kitapçı görüp bir de dokunduğunuzda o güzel kapağa bir de hayran kalırsınız.
Heidi'nin tam metin hikayesini okumak için sabırsızlanıyorum. Tetris'ten kafamı kaldırırım da hemen okur size yorumlarımı yaparım umarım.
Ay nasıl sevgi doluyum var ya şu an bunları yazarken bile.
♥♥♥
Etiketler:
alp dağları
,
arkadya yayınları
,
büyüklere masallar
,
heidi
,
heidi büyüyor
,
kitap fuarı
,
sizi seviyorum arkadya
,
tüyap
,
tüyap 2016
Kaydol:
Kayıtlar
(
Atom
)