25 Aralık 2015 Cuma

Kim Güldüye Gittim Gelicem

'İki ekmek al' dediğinde kımıldamayan çocuk wi fi bulmak için Bulgaristan sınırına kadar gidebiliyor.
Bu söz Mine Sota'nın Kim Güldüye Gittim Gelicem isimli kitabının arka kapağında yazıyor.
Bu kitabı okumamanın nedeni de yine aynı sözler.
Günümüz vahametini çok güzel anlatmıyor mu?

Kitapta kısa kısa bölümler var.
Her bölümde artık normalleşmiş hayatımızın aslında normal olmadığı gözler önüne serilmiş.
İnsan ilişkilerinden, insanların sosyal medyayla ilişkilerine uzanan, çoğu kısmı diyalogla geçen atarlı giderli bir kitap.
İnstagram paylaşımları da elbette nasibini alıyor bu atarlardan.
Mesela yukarıdaki fotoğrafı çekerken dedim ki, yazar görse yüreğine iner, sevmediği şeyler biri de bu, kahvesi kitabını yerleştirip fotoğrafını çekmeler, paylaşmalar falan. O kısmı okurken bana ilham geldi, ne yapsaydım? :)

Ama atar gider de bir yerden sonra sıkıyor. Siz belki sıkılmazsınız ama bana esprinin dozajının kaçtığını histerik bir hal aldığını hissettim bazı bölümlerde. Hani böyle cidden sinirle yazılmış gibi. Sinirle de yazılmış olabilir ne var bunda diyebilirsiniz, netice sinir olunmayacak şeyler değil, ama vaat ettiği o değil ki, dalga geçip gülüp eğlenicez, diyordu kitap, ne oldu da ben artık gülmüyor kasılıyor oluyorum.

"Hadii hadii instagram paylaşımlarına laf ettiği için eleştiriyon deee mi?" mi diyorsunuz siz bana aşk olsun :)



5 yorum :

  1. Bu sıralarda çok gördüm bu kitabı...
    Evet ismi çok ilginç ve sırf ismi için bile alınabilir :)
    Ama bu atar durumlarının sürekliliği beni de bozar gibi geliyor... En iyisi ben bu kitabı biraz daha erteliyim, belki bir arkadaşımın elinde görür nasiplenirim ucundan ahahaaa :)
    Mutlu hafta sonları...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. aslında benim gibi bir çırpıda okumak yerine ara ara okumak lazım.bu tip kitaplar öyle olmalı, ben duramıyorum ki :)

      Sil
  2. Şu açıdan haklı: Evet bende bazen bir şimdiye, etrafıma bakıyorum, birde geçmişe, kendi çocukluğa bakıyorum : biz insanlar her açıdan iyi yönlendiriliyor ve aslında iyi de uyuşturuluyoruz. Ama şöyle bir gerçek var ki: O beğenmediği sosyal medya olmasa ne benim ne de birçoğu insanın bu kitaptan haberi olmayacaktı..

    YanıtlaSil
  3. Bu ara o kadar çok çıktı ki bu tür kitaplar ve blog vintage duygular'ın dediği gibi sosyal medya sayesinde yayıldılar bu kadar, onun için bana da "yeter canım sen de sosyal medyayı çook iyi kullanıyorsun bari olumsuzluklarından sıkıldık falan diye yorum yap, yapmacık oluyorsunuz" demek geliyor içimden :D
    Tanıtım için teşekkürler yine de yüreğine zamanına sağlık :)
    http://asliliatalay.blogspot.com.tr/

    YanıtlaSil

söz sizin...