yeşil limon etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
yeşil limon etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

11 Ağustos 2014 Pazartesi

Uzun Hikaye

Okuyalı uzun zaman oldu bu kitabı.
Kitaplarını elden çıkaran Nergisim'den istemiştim.
Bana göndermişti. O kalem de ondan.
Ne güzel zamanlardı değil mi Nero'm ya..


Mustafa Kutlu kulaktan kulağa yayılarak popülerleşen bir yazar bence.
Herkes birbirine Mustafa Kutlu kitaplarını gönül rahatlığıyla öneriyor.
İnce kitaplar ruhunuza işliyor.
Bizden hikayeler. Bizi bize anlatan hikayeler.
Sıcacık.
Bir dostla muhabbet eder gibi. Bir dostun hikayesinin onun ağzından dinler gibi okuyacağınız kitaplar.

Şimdi hatırladım, filmini de izleyip öyle yazmak istemiştim yazısını. Ancak bir türlü izleyemedim filmini o yüzden yazısı bu kadar gecikti.

Kitap zaten çok ince, konusuna değinmeye gerek yok, kaldı ki araştırmayın konusunu, alın okuyun.
Ben çok doğru bir zamanda okumuşum herhalde, aradan zaman geçmesine rağmen beni çok etkileyen yerler olduğunu hatırlıyorum.
Hele daha önce Nergis okurken altını çizmemiş olsa okuyup geçeceğim yerlerde takıldım.
Bu kitap benim için önemli bir kitap.
Sadece, kitap kapağı filmden sonra değiştirilmeseydi daha iyiydi, diye düşünüyorum. Çünkü önceki kapak çok daha güzelmiş.

28 Temmuz 2014 Pazartesi

Güzel Bayram

Bir bayrama daha beraber giriyoruz.
Büyüklerin ellerinden küçüklerin gözlerinden öperken, tüm inananlara mutluluk ve huzur getirmesini temenni ediyorum.

Bu yazı bir çok yazım gibi zaman ayarlı bir yazıdır.
Bayramda blog gezmesi yapmayacak kadar yoğunluk yaşamayanlar içindir.
Ancak bayram tebriğinin kısası ama kopyala yapıştır ya da toplu mesaj olmayanı makbuldür.
Mesajım yerine ulaştıysa en fazla bu kadar uzatabilirim bu yazıyı yani :)


Görsel kaynak fototerapistim yesillimon'dan özenle çalınmıştır ^.^

25 Mayıs 2014 Pazar

Miraç Kandili


Kandilimiz mübarek olsun.
Dualarınızda yer almak duasıyla...

Görsel kaynak: Tabii ki Foto terapistim Yeşil Limon

9 Temmuz 2013 Salı

1 Ramazan 1434

Hiç unutmuyorum ben ilk defa, orta okulda ramazan orucu tutmaya başladım.
Ondan öncesinde bir kaç denemem olmuştu.
Mesela bir öğlen vakti yolda hiç tanımadığım birine "kuş lokumu yemek orucu bozar mı?" diye sormuştum.
Evet küçüktüm.
Ama yine de, orijinal bir soru olduğunu kabul edin.
Sakız çiğnemek, kolonya koklamak gibi kalıplaşmış, oruç bozar mı, sorusu değildi.
Tabii bu saçma olmadığı anlamına gelmez :)

Ramazan bayramının mart ayına denk geldiği zamanlar.
Gün geçtikçe kısalıyor o zaman günler. Seneye şu tarihe, ondan sonraki sene bu tarihte, diye ne zaman ramazan yaza gelecek diye hesap yapmıştım.
Bu zamanın kaygısını, o zaman yaşamıştım yani.
Ama, "O hoo, o zaman ben büyümüş kaç yaşında olmuş oluyorum rahat rahat tutarım" demiştim.
Demiştim bunu yaa.. Bunu da gayet net hatırlıyorum.

Ne çabuk geçti zaman?! Bu kadar net hatırladığıma göre o kadar uzun süre geçmiş olamaz değil mi?

Hadi şimdi neyse. Korkutmuyor beni. Tutarız inşallah.
Ben şimdi de bir otuz yıl sonrasını düşünüyorum.
Ah çok yaşlı olacağım!!
Allah sıhhat sağlık versin. Ne diyelim.
Ramazanımız hayırlı olsun.


Görsel kaynak: Yesil Limon

11 Şubat 2013 Pazartesi

Onlar Bana Hediye

Aslında yazacak çok şeyim var. Ama nicedir ertelediğim bir yazıyı yazmalıyım.
Geçmiş mutluluklarıma ortak olun siz de ;)

Bu şekilde bir kaç link alış-verişinde de bulunmuş olacağız.


Bu fotoğraftakiler tek tek paketlenmiş, benim en sevdiğim çikolatalar. Almanya'dan bayıldığım Yeşil Limon blogunun şahane sahibesi Nergis tarafından bana gönderildi.
Daha geçen gün ondan yeni bir paket daha aldım! Bu yazı ne kadar gecikmiş bir yazı tahmin edin...
Daha önce demiştim, bugün blog yazıyorsam "Nergisce" sayesinde!


Bu yaka sadece benim için işlendi!
İşte böyle hediyeler paha biçilemez. Ayşe eski bloggerlardan. Bir ara kapatmıştı ancak şimdi yeni bloguyla aramızda. Bak ne zamandır da yazmamış, onu sevip saralım, gitmesin bir daha ;)


Postlarına bayıldığım Naki'min hediyesi. Soyadı değiştiği için ve kargo beklemediğim için anlık bir şok yaşadığımı hatırlıyorum. Bluz kardeşi olduğumuz, Diyarbakır'da öğretmenlik yapan prensesim o benim..


Ancak ben böyle deli olabilirim!
Ama daha beterleri varmış. Bu sene aşure için çıldırdığımı duymayan kalmadı. Bakın şu şahane kız kalkmış bana kargoyla aşure göndermiş!!!
Bir delilik de ben yapayım, kavanoza bir şey koyup geri yollayayım dedim ama kavanozu beğendik, annemle kullanıyoz :))


Bu hediyem ise benim ne kadar şanslı biri olduğumun tescili.
Demet'le ne kadar yakın olduğumuzu farketmemize, bir öğle arasını beraber geçirmemize neden olan, beni mest eden hediye paketim ve hediyelerim. Kullanmaya kıyamıyorum ki! Ruj kalemim her daim yanımda olduğu için bu kare çıkmamış - merak edenler Instagram'da beni bulsun, baksın :)
Çikolatalarımı ise aynı gün tükettim :)
Demet'in işlerini, blogunu, fotoğraflarını takip etmeyi ihmal etmeyin!


Ya buna ne demeli?
"İsteyenin bir yüzü vermeyenin iki yüzü kara" ata sözünden yola çıkarak istediğim ben bu kitabı Reyhane'den.
Reyhan da, madem yüzün karardı iyice kararsın dercesine kutuyu doldurmuş yollamış. Instagram'da kullandığım kolaj çok hoşuma gidince onu kullanmak istedim.

Hediyelerimiz bol olsun ;)

31 Ağustos 2011 Çarşamba

Düşünme Yap. Tamam Mı Canım?

Adresimi istediğinde, İnşallah kapağı yollar, n'olur kapağı yollasın, diyerek ama ona böyle demeyerek verdim adresimi.
Çünkü bu kapak, benim olsun istemiştim. Bunu O'na o zaman söylemiştim.
Unutmamış!


Bana sadece kapak yetecekken, Nergis'e yetmemiş birde kitap koymuş içine.
İlham aldığım kişi kimlerden ilham alıyor göreyim istemiş. Mahcup etmiş beni.


Rastgele bir sayfa açıp okuyorum.
Mutlu oluyorum.


Ve bilekliğim. Görenin, ay ne şeker, dediği.
Hepsi benim! Hepsi Nergis'ten!

Not: Kapak kapak dedim kapağın fotografını koymadım değil mi?
Gözümün önünde olsun diye ofiste bırakmıştım. Onun görselini eklemek için bu yazıyı bekletecek olsam bir daha yazmaya fırsat bulamam diye kapaksız bir yazı yazmaya karar verdim.
Ayrıca o benim! :)