11 Ocak 2025 Cumartesi

Bana ne Demeyi Öğrenin!

Giriş mahiyetinde önce bu yazıyı okuyabilirsiniz. Kişisel gelişim furyası ve bilimsel yalanlara yüzeysel olarak değinmiştim. 

Kişisel gelişimlerde Müslüman kimliğimizi bir köşeye bırakırsak başımıza neler gelir? ona değinmek istiyorum.
Konu dallanıp budaklanmasın diye bir konu seçtim. 
"Bana ne demeyi öğrenin!"

Günümüz insanın sığlığı beni çok endişelendiriyor. 
Çok vurgulanan bir şeydir: Bana ne demeyi öğrenin. Ama kime diyorlar bunu biliyor musunuz? Başkalarının sorumluluklarını üstlenenler, değiştiremeyeceği şeyi dert edinenler, elinden geleni yaptığı halde gerisini Allah'a bırakamayanlar. 

Ama kimler üstüne alınıyor biliyor musunuz?
Yaşadığı çevreyi pisletenler (hem maddi hem manevi), çitlediği çekirdeğin çöpünü yere atanlar, yemekten sonra bir bardak bile kaldırmayanlar.. neden? çünkü bir başkası onun yerine yapacak. Devletin malı deniz yemeyen keriz, diyenler mesela.

Bunların bana ne dememesi gerekirken, bana ne diyemeyenler tarafından arkaları toplanıyor.

Mesela seni alakadar etmeyen birinin hayatına bana ne demek gerekir.
Paylaşımlarını didik didik edip acaba eşinden mi boşanmış, hasta mı, mutsuz mu.. Ya da bana şöyle böyle geliyor..
Tecessüs içinde olanlar yani. Siz bana ne demeyi öğreneceksiniz. Yoksa "karım nasılsa her şeyi hallediyor kocası" değildir bana ne demesi gereken.

Diğer bir sıkıntılı mevzu "good vibes only" meselesi ki ayrı bir yazı yazılabilir bununla alakalı. 

Başkalarının dertlerine bana ne der olduk ya, başkaları dediğim de ailemiz arkadaşlarımız. Zor zamanlarında yanında olacağız, dertlerini dinleyeceğiz tabii ki. 

Bana ne diyeceğimiz adam, mesela vergi kaçırıyor ama bir yandan da ne olacak bu ülkenin hali diyen, habire olumsuz konuşup hayat enerjini emen, buluşmuşsunuz mesela kırk yılın başı, başlıyor trafikten kaç saat yolda kalmışmış kırmızı ışıklara denk gelmişmiş.. Ne ararsan var. Şımarıklık yani.
Çok güzel yaşadığını bildiğiniz halde yaşanmaz oldu diye sizi darlayanlar.. bunlardan uzak durmak bence caizdir de :) off hoca fetva verdi kaçın :))

Çevremizde daha yaygın olarak şu şekilde ortaya çıkarlar, dün taktığın eşarp çok yakışıyor bu senin rengin değil. Bu tarz kıyafetler sana gitmiyor basenlisin ya. Ay ben hiç giyemem böyle şeyler sen ne güzel canlı canlı giymişsin. 
(Örnekleri arttırabilirim. Kıyafet konusunda hassasım herhalde- ama merak etmeyin valla kimin ne niyetle neyi söylediğini insan hissediyor.)

Bana ne diyeceğimiz karamsarlıklara örnek vermek istedim.

Birileri çok güzel bana ne diyor. Ben de kendimi bu konuda eğitmeye çalışıyorum. 2025 hedeflerimden biri bu. Ama duam şu yönde Allah'ın rızası ölçüsünde.
Çok zorlanıyorum.
Okulda gördüklerime inanamıyorum mesela..
Bir tanesini örnek olması açısından yazacağım. Ders aldığım bir şey oldu, arkadaşım olan bir hoca aynı zamanda, halihazırda sevmediklerimle olanlara değinmeyeyim de nefsim de biraz kudursun :)
Okul konferansında seminerdeyiz. Her yerden hocalar gelmiş, bir eğitimcimiz var ve bir türlü slaytı yansıtamıyor. Ben de bizim arkadaş halleder biliyorum ama ses etmiyor. Mesaj attım: Yardım etsene insafsız diye :) 
Bana ne dedi biliyor musunuz?
"Adınla çağrılmadan karışmaman gerekiyor" bizim şeytanın oğlu bir başkanımız vardı o böyle söylermiş, ondan öğrenmiş. 

Bu olaydan kim ne ders çıkarır bilmem, 2025 model ben böyle bir durumda mesaj atmayacak.

Kendi görevim olan hiçbir şey için bana ne dememeyi, 
Kendi sorumlulukları hakkında bana ne diyenlere ses etmemeyi (bunu kendim için istiyorum çünkü gerçekten yeter artık )
Başkasının hayatı, yaptıkları, giydikleri, söyledikleri hakkında bana ne demeyi de Allah rızası için istiyorum.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

söz sizin...