koridor yayınları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
koridor yayınları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

17 Temmuz 2020 Cuma

Sevgi Dilini Biliyor Musun?

Sevgi dili kişiden kişiye değişen bir dildir.
Partnerinizle sevgi diliniz farklı ise ve bu konuda bilinçsizseniz birlikteliğiniz günden güne sevgi deposunu tüketir.

İşte bunun hakkında bir kitap.
Bu da benim biraz daha açıklayıcı kitap yorumum.



Çok isterim herkesin okumasını. O yüzden de tüm sosyal mecralarımda paylaştım.

20 Şubat 2019 Çarşamba

Algernon'a Çiçekler

Bu kitabı Youtube videolarımdan birinin altına yazılan yorum sayesinde aldım ve okudum.
Yorum sahibi okuduğum kitabınları niteliksiz bulmuştu kısaca. Ama önerileri güzeldi ben de bilindik önerilerinden ziyade bilmediğim bu kitabı hespiburada alışverişimde kargoyu bedava getirmek için aldım :)
Hepsiburadayı seviyorum :)

Kitap da korktuğum gibi değil de sevdiğim tarzda çıkınca çok memnun oldum.
Korktuğum gibi derken?
Okuduğum kitaplara kitap mı buedebiyat mı bu dendiği için edebiyat nasıl bir şeymiş diye korkmuştum işte.
Açıkçası tam da okuduklarım ayarındaydı bana göre.


Konusuna gelelim konusuna.
Zeka geriliği olan, mutlu ama öğrenmeye aç karakterimiz Charlie bir deney için gönüllü olur. O da akıllı olmak istemektedir ve bu uğurda beyin ameliyatı geçirir.
Tüm kitabı Charlie'nin durum raporları ve günlüklerinden takip ediyoruz.
Başlardaki yanlış kelimeler, düşük cümleler tabii sıfır imla ile tuttuğu raporların yerini özenle yazılmış günlüklere bırakmasını takip ediyoruz.
Algernon ise Charlie'den evvel bu ameliyatı başarıyla geçirmiş bir fare.

Bu kadar işte. Çok güzeldi bence, tavsiye ederim.

23 Mart 2018 Cuma

Satranç

Olağanüstü Bir Gece yazımda bahsetmiştim sonra zamanlarda Satranç'ı tekrar okuduğumdan.
Ne oldu birden bire Stefan Zweig hayranlığı mı türedi, diyebilirsiniz, ama bence onu okuyacağım üçüncü kitaba saklayın :)


Daha önce de okumuştum Satranç'ı aslında ve hiç sevmemiştim, yalan yok.
Neden bir kere daha okudum peki?
Öncelikli nedenim Olağanüstü Bir Gece'yi okuduğumu gören öğrencimin bana hediye almasıdır.
İkinci nedenim ise, herkes sevmiş bayılanlar çok fazla, bir şeyleri kaçırmışım hissi de var hazır bir daha okumakla ne kaybederim diye düşünmem.
Kesinlikle ikinci okuyuşumun çok faydalı olduğunu söyleyebilirim.
Yine aşırı etkilenmedim ancak sıkılmadım da bu sefer, okurken saç baş yolmadım.
Ben anladım ama Stefan Zweig'in yaşamı beni asıl etkileyen, hayatını sonlandırışı.

Yine uzun upuzun cümleler var kitapta. Ve altı çizilesi birçok cümle.
İyi ki tekrar okumuşum.

21 Kasım 2016 Pazartesi

Kurt Gölü

Hiç okumadığım bir yazar olan John Verdon ile tanışmamız, kendisinin son kitabına nasip oldu.
Pek polisiye okumuyorum artık nedense.
Gerilim ve polisiye çok okurdum, bundan on yıl kadar önce falan. Ancak şimdiler de.. Belli oluyor zaten ne okuduğum.

Neyse kitabımıza dönelim.
John Verdon kitapları Koridor yayınlarından çıkıyor ve dikkat ederseniz kapakları hep aynı tip. Yazarı sevip tüm kitaplarını okuyanlar/okumak isteyenler için harika bir şey bu. Kitaplığınıza dizdiğinizde de mutlu edecek bir ayrıntı.
Nedense yayınevleri bunu göz ardı edebiliyor. Etmeyin yayınevleri. Her yazarın bir tarzı olsun bence. 

Kitap 470 sayfa, ancak yazı boyutu çok küçük, sayfayı ilk açtığımda okumaktan biraz korktum biraz da soğudum. Ama ilk tedirginliği atınca konuya girince hemen daldım. Kitap içine aldı.
Ortada 4 intihar vakıası var. İntihar eden 4 kişiden önce aynı psikologa gidip hipnoz terapisi olmuş, dördü de aynı korkunç kabuslardan mustaripmiş.
Haliyle bu ölümlerin intihar değil de bir cinayet olabileceği üzerinde duruluyor ve oklar terapist Richard Hammod'u gösteriyor.
Bitti mi? Bitmedi. Richard ise ne kendini savunuyor ne avukat tutuyor. Ancak kız kardeşi, bu işin peşini bırakmamaya kararlı. Başkası adına - kardeşi bile olsa- avukat tutamacayağını öğreniyor ama olayı araştırması, ortaya çıkarması için dedektif Gurney'i tutuyor. Bu arada Gurney ile karısı arasında da bir tuhaflık, çözülmesi gereken şeyler oluyor.

Yazarın tarzını da bilmediğimden tahmin edemedim, ama dikkat kesildim ve herkesten şüphelendim :) Yine de ben tahmin etmiştim diyemedim sonunda.
Yalnız ben kitabı seri değil diye okumak istedim. 
Ama anladığım kadarıyla kitaptaki karakterler Verdon'un önceki kitaplarında da olan karakterler. Bunu kitapta çok fazla karakter olmasından yola çıkarak düşündüm. Araya bazı karakterler isimler giriyor ama onun hakkında fazla bilgi vermiyor, anlıyorsunuz ama, isim tutamıyorsanız aklınızda bu bir sorun. Diğer kitaplardan aşikar iseniz hiç sorun yok tabii.
Benim için böyle bir sorun oldu sadece, onun dışında merakla ve ilgiyle okuyacağınıza eminim.

17 Mart 2016 Perşembe

Yüreğimin Senden Tarafı

Geldik, uzun süredir drama okumayan kızın dramayla buluşmasına.
Hem de öyle bir drama ki, kızcağızın zaten yaralı olduğu bir konuda.
Filistin hakkında.


"Yüreğimin Senden Tarafı"nda Filistin var, Filistinliler var.
Vatanından sürülen, parçalanan, asimile olan, hakarete uğrayan, kendini bir yere ait hissetmeyen, çilekeş, güçlü, çeşit çeşit karakterler var. Bir aile hikayesi altında Filistin gerçeği.
Ya da Filistin gerçeği altında bir aile hikayesi.
Özellikle de bir kadın hikayesi.

Kitapta ajitasyon yok. Konu oldukça müsait olmasına rağmen yok. Tabii bu içiniz parçalanmayacak anlamına gelmez. Parçalanıyor! Hem de nasıl?!
Okurken tarihi bu kadar acılarla geçmiş bir milletin bir başka millete bu kadar işkence etmesini, geri kalan herkesin de buna seyirci kalmasını bir kez daha sorgulayacak, belki benim gibi çok da sinirleneceksiniz.

Dediğim gibi Filistin benim zaten hassas olduğum bir konu. Dolayısıyla çok etkilendim. Dram kaldıran bünyelere tavsiye ederim. Bir de umursamazlara.
Böyle bir konu hakkında nasıl bu kadar hissiz kalabiliyorlar diye düşündüğüm insanlara..

6 Şubat 2016 Cumartesi

Yüreğimin Senden Tarafı {Kitap Tanıtım}


GÖKYÜZÜ ILE DENIZ ARASINDAKI MAVI

Nur her gece kız kardeşim Rhet Shel’i yatağa yatırdığında, anneannem Nazmiye gökyüzünü yerine birleştirir, annem de oraya yıldızları ve ayı nakşederdi. Ve sabahları Rhet Shel uyandığında, güneşi     sererdi oraya. Nur geri geldiğinde işte her şey böyleydi.  

Bunlar benim hayatımdaki kadınlar, ruhumun içindeki şarkılardı. Benim dışımdaki tüm sevdikleri 
erkekler bir şekilde kaybolup gitmişlerdi. Ben, o yüzden mümkün olduğu kadar onların yanında kaldım.
Kaderin paramparça ettiği ancak birbirine sıkı sıkıya tutunan bir aile... Onlar Ortadoğu'nun en kanlı 
işgallerinden birinde acının gölgesinde kaldılar, ama o küçük Meryem hiç görmemesi gereken bir şey gördü ve son nefesini vermeden önce ablasından bir dilekte bulundu. 
Bu dilek ki altmış yıl sonra 
savrulmuş köklerini arayan ama konuşamayan bir çocuğa, 
Halit’e ses oldu, yüreğindeki nefes oldu.

23 Şubat 2013 Cumartesi

Psiko Analist

Artık okuyup da yorumlamadığım kitap varsa bilemiyorum.
Taze taze yazmayınca böyle.
Uzun süre oldu bu kitabı okuyalı.
Hoş yorumlamasam ne olacak, ama işte benim için de iyi oluyor.

Hem sonra siz de bana çok gaz veriyorsunuz.
Sen oku dersen okurum, demeler, sadece senin önerdiğin kitapları okuyorum, demeler falan.
Yapmayın böyle, çok umursuyorum sonra kendimi :)


Kim önerirse önersin öncelikle tarzınız mı değil mi ona bakmalısınız.
Benim gibi her önerilen kitaba atlamayın, ama işte ben de hep aynı tarz olmasın diye her telden çalmaya çalışıyorum. Huyum bu.

Bu kitap türünü sevenlerin hoşuna gidebilecek bir kitap.
Türü için ben psiko-gerilim yakıştırmasını uygun gördüm.
Kitabın en güzel yanı, tam bitti dediğiniz yerde tekrar başlayıp sizi şaşırtıyor olması.

Tek düze bir hayatı olan psikoanalist Dr. Starks'ın doğum gününde aldığı bir notla hayatının alt üst olması ve bu durumla başa çıkmak için verdiği savaşı konu alan, beni şaşırtmayı başaran bir kitap.