30 Ekim 2017 Pazartesi

Demet Şener'in İmtihanı

Geçen gün Demet Şener'n bir açıklamasına denk geldim.
Okuyunca şaştım kaldım.
İçim söylemek istediklerimle dolup taştı. Twitterda yazsam.. hala 140 karakter yazabiliyorum ben. Story'de paylaşsam.. Özelde bir sürü dedikoduya sürüklenecektik. Ya dedim benim bir blogum var. Orada içimi dökeyim.

Şimdi hanım efendi demiş ki:

”Evliliğimde 2012'den beri bir yalanın içinde yaşamışım. İlişkisi o dönem başlamış. İbrahim keşke oyuncu olsaydı, Oscar'ı ona verirlerdi." ❗️”İhanetten hiç şüphelenmedim. Ben yaparım, ama İbrahim yapmaz diyordum. Her dakika yanımdaydı, bana aşkla bakıyordu. Ne zaman gözümle gördüm, inandım. Kadın bana fotoğraf ve belgeleri şoförüyle gönderdi. ❗️”Gördüklerimden sonra 3 gün tuvalette kustum. Ruhum almadı. Kadın bana mesajlar da attı, hiçbirine cevap vermedim." ❗️”Bu ihaneti ben yapsaydım İbrahim beni Taksim'in ortasında sallandırırdı!"

Allah Allah.. İbrahim mi?!
Hiç İbrahim aldatır mı ya?!

Aranızda İbrahim Kutluay'ın Demet Akalın'ı Demet Şener'le aldattığını hatırlamayacak kadar genç olanlar var mı?
Ya bu kadın, Demet Akalın gelinlik provasına giderken, İbrahim Kutluay'la nikah masasına oturacakken İbrahim Kutluay'la bilerek ve isteyerek beraberdi.
Nikaha beş kala İbrahim terk etti Akalın'ı hemen sonra el ele Şener'le görüntülendi.
Yani tutup da İbrahim yapmaz nasıl diyor, hiç mi yuva yıkanın yuvası olmaz diye bir şey duymamış, kafayı mı yemiş ben çözemedim.
İbrahim yapmazmış!
Ne salağa yatıyon bacım?!
Sen de öteki kadın oldun halden anlaman lazım ne kusuyorsun, başkası yapınca mı mide bulandırıcı geldi?

Ben acayip Demet Akalıncıyımdır bilirsiniz daha önce de onun hakkında yazdım, hatta sevmeme çok şaşıranlar olmuştu. Ama Demet de bir hatadır etmiştir, ona da çok yüklenmemiştim.
Ama bu dediklerini okuyunca hiç utanmıyor mu, kendi ettiği hiç aklına gelmiyor mu, diye şaştım kaldım.
Acaba hiç düşündü mü, yaw Demet de böyle kustu mu bu ihanetin ardından diye..
Gerçi kendisinin içinin çok rahat olduğunun da altını çizelim, onlar evli değilmiş bu evliymiş onlarınki aldatmak sayılmazmış.. yaw he he..
Edvina'ya soralım madem öyle, onun da kendince bahaneleri vardır bence. Sizin için, onlarınki zaten bitmiş bir evlilikti derse ne diyeceksin?

Valla bu kadınlar öyle salak ki, insan en kızması gereken kişiye, adamlara yüklenemiyor bile..

29 Ekim 2017 Pazar

Esra Bilgiç'in Gelinliği

Esra Bilgiç dedik ama o artık Esra Bilgiç Töre.
Diriliş Ertuğrul dizisinin Halime Sultan'ı Esra Bilgiç bildiğiniz üzere Gökhan Töre ile evlendi.

Geçtiğimiz günlerde düğünleri olan çiftin nikah şahitleri Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi oldu. Bu sebepledir ki istediğim görsellere, haberlere ulaşamadım. Hep Cumhurbaşkanlı haberlere ve fotolara ulaştım.
Halbuki instagramdaki videolarda Esra'nın ikinci bir gelinlik daha giydiğini gördüm ve onun da gelinliğine nazaran oldukça sade olduğunu size söylemek yerine burada paylaşmak isterdim.
Buradan tüm yetkilere sesleniyorum.
Beni düğünlere davet edin!

Esra Bilgiç'in ilk gelinlikli fotoğrafını İpek attı. İpek çok iyi biliyor benim neyi yazacağımı ya da hoşlanacağımı. Bu arada içiniz rahat olsun bana çok düğün mesajı geliyor. Bunu yazmalısın notuyla bir fotoğraf. Yollamaktan çekinmeyin.
Çoğunu tanımıyorum, ahhh eskiden bu kadar organize çalışsaydık var ya, şimdi ben de bir yerlerde ahkam kesen bir moda bloggerıydım 😂😂

Neyse diyordum ki, ilk gördüğümde çok hoşuma gitti.
Sadece kirpikleri çok göze batıyor ve rahatsız edici duruyordu. E kadın dizideki kirpiksiz hallerinin acısını çıkartmak istedi sanırım.

Sonra inceleyince gelinliğin kolların ellerinin üstüne düşecek kadar uzun olmasını da sevmedim gibi hissettim. Sonra ya neden olmasın değişik durmuş dedim ama sevdim mi sevmedim mi anlamadım.
Bu konuda siz ne düşündünüz yazarsanız sevinirim. Yorumlarınız sayesinde belki netleşirim.

Boylu poslu bir hanım kız maşallah. Çok ama çok güzel. Zaten futbolcuların çirkin biriyle evlendiği nerede görülmüş?!
Gelinlik de aşırı güzel falan değil ama Esra Bilgiç güzel taşımış. Çok görkemli duruyor.


Allah mesut etsin.

Çok iyi fotoğraflar bulamadım o yüzden telafi olsun diye kına kıyafetini de ekliyorum.

Güncelleme: İpek bana yeni fotoğraflar gönderdi hemen ekliyorum. Kına fotoğrafı gene de kalsın hadi 😉


Ve ikinci gelinlik. Ya da işte sade beyaz bir elbise:

Bu elbise evden çıkarken de giydiği elbiseymis 🤔 Ne desem bilemedim 🙊

Yorum bırakmayı unutmayın.😉

25 Ekim 2017 Çarşamba

İncir Kuşları


İyi ki okumuşum diyorum bu kitabı.
Kitap, 20. yüzyılın sonunda doksanlı yıllarda geçen Bosna savaşının acı gerçeklerini anlatan, yaşanmış gerçek bir hikayeden oluşuyor.
O yüzden iyi ki okumuşum, diyorum. Yoksa ben anladım Sinan Akyüz kalemi bana göre değil. Tüm iyi niyetli çabalarıma rağmen sevemedim kalemini.
Hikayenin kendisi çok etkili ama.
Hep diyorum, belki bana da kızıyorsunuz ama, yabancıların gözünden yahudi soykırımı, ikinci dünya savaşı temalı az mı şey okuduk/okuyoruz?! Neden doksanlarda olan bu kin dolu savaşı biri çıkıp kınamıyor, acımızı paylaşmıyor, bu savaş temalı filmler çekilmiyor, kitaplar yazılmıyor?!
Nedense müslümanların acılarını görmezden gelmek çok kolay.
Bu konuya değinmesi itibariyle çok beğendim, gerçek hayat öyküsü olduğu için de çok etkilendim.
Sinan Akyüz severler ise bayılacaktır eminim.


10 Ekim 2017 Salı

Bir Başka Gökyüzü


Çok merak ettiğim bir kitaptı bu kitap.
Aslında okumaya da korkuyordum konusu itibariyle.
Görme engelli doğan bir çocuk ve onun için her şeyi göğüsleyen bir anne anlatılıyordu.

Twyla ve Dylan'nın çocukları Charlie kör doğuyor. Twyla ilk andan itibaren huzursuz hissetse de en başta bilmiyorlar. Ancak birkaç ay sonra anlaşılıyor.
İlk etapta ne yapacaklarını bilmiyorlar.
Evladının gökyüzünü göremeyecek olmasını bir türlü kabullenemiyor anne. Ona olan sevgisi çok büyük. Görse de görmese de. Ancak yapılacak bir şey varsa da yapmak istiyor.
Tedaviler araştırıyor.
Riskli ve masraflı bir tedavisi mümkün.
Bu noktada ise herkes söz hakkı varmışçasına bu durumu kabullenmesini değiştirmeye çalışmamasını söylüyor. Hatta isimsiz mektuplar alıyor.
Bu kısımlar çok sinir edici.
Size ne ya, size ne?!
Ne demek tedavi imkanı varken tedavi etmesinmiş!
Çok fazla anlatıp tadını kaçırmak istemiyorum ama daha bir sürü olay var kitapta.
Anneleri derinden etkileyecek bir kitap olduğuna şüphem yok.
Empati kuran herkesi derinden etkiler aslında. Twla ise güçlü bir karakter.

Yazar Cath Weeks'in bir de baskıcı anneler ve çocuklarıyla ilgili bir kitabı varmış. Onu da çok merak ettim.Umarım dilimize çevrilir.

4 Ekim 2017 Çarşamba

Anne With an E

Çok tatlı bir dizi tavsiyesiyle buradayım yine.
Yazın izlediğim dizilerden biri. Bitmiş bir mini dizi sanıyordum, meğer devam eden bir diziymiş, heyecanla yeni bölümlerini bekliyorum.

Anne, ismini söylerken "e ile" demeyi unutmuyor. Anna değil Anne.
Çok şeker.
İnanılmaz tutkulu.
Hayattın, bizim kaçırdığımız, tüm güzelliklerini görüyor ve geniş edebi bilgisi sayesinde sadelikten uzak sözlerle bunu ifade etmekten kaçınmıyor.
Bu nedenle biraz garip karşılanıyor.
Bu arada kendisi bir yetim.
Daha önce hiç evlenmemiş kardeşler çiftlik işlerinde yardımcı olması için bir erkek evlat edineceklerken çıkan karışıklık sonunda Anne, Cuthbert kardeşlerin karşısına çıkıyor.
Evet ilk başta istemiyorlar ama..

Yeşilin kızı Anne çizgi filmini izleyen var mı bilmiyorum, benim pek çizgi film kültürüm yoktur ve ben izlememiştim, ama şimdi onu da izlemek istiyorum.

Çilleri ve harika tarçın saçlarıyla kalbinizi fethedecek. Ancak saçları konusunda o benimle aynı fikirde değil tabii..

İlk nerede gördüm bilmiyorum ama siz de tavsiye edenlere denk gelmişsinizdir, ben çok sevdim, etkilendim. Siz de seversiniz bence.




2 Ekim 2017 Pazartesi

Öğretmen

Her pazartesi bir kitap yorumu yazmaya çalışıyorum.
Bir hafta atlarsam ki atladığım oluyor, sene bitiyor ama ben tüm kitapları yorumlamamış oluyorum.
Bu da beni rahatsız ediyor. Çünkü maalesef okuduğum her kitap aklımda kalmıyor, keşke kalsa. Burada bulmak, o kitabı okurken neler hissetmişim bakıp hatırlamak kolayıma geliyor. Üstelik seviyorum.

Öğretmen isimli kitabı da ilk elime geçer geçmez okumak istemiştim. Sonra kızlarla beraber okuruz diye beklettim.
Eylül ayında da artık beraber okumaya niyetlendik ama okudular mı hiç haberim yok, sıkıştırıp durmak da istemediğimden ben yorumu giriyorum.

Bu ürpertici bir kitap.
Bir cinayetle açılıyor. Ne kurbanı ne de cinayeti işleyeni tanıyoruz. İntihar şeklinde olduğu için çok fazla yankı uyandırmıyor ama cinayete kurban giden şahısla bağlantısı olanlar mesajı alıyor. Mesajı alan diğerleri ise her biri öncekinden daha korkunç olmakla beraber cinayete kurban gidiyor.
Ortak bir geçmişe sahip bu kurbanların hangi hatası bu kadar korkunç bir şekilde katledilmelerine neden oluyor peki?
Katil kim?!

Kitabın kapağında 'Zekice. Ürpertici. Sürükleyici.' yazıyor. Cidden öyle.
Yalnız biliyorum yabancı isimlerle arası olmayanlar var aramızda. Bu kitapta da bir kişiden bazen adıyla bazen soyadıyla bahsediyor ya ben de çok sıkıntı çektim o konuda ne yalan söyleyeyim.
Bir de öğretmen, ne alaka? Cani bir öğretmen bekliyordum ben bu kitapta daha çok 😁
Sanırım katilin verdiği dersten ötürü bu isim.

Neyse, pek bu tarz önermiyordum, değil mi?
Polisiye, gerilim, korku.
Kış günleri için güzel bir alternatif oldu.