Şu Korona günleri başladı başlayalı bu filmi bekliyordum ya.
Ne zaman gelecek Netflix'e?
Perişan olduk beklemekten..
Sonra..
Sonra geldi.
Beklediğimize değdi.
Ama kabul edelim bir görümce değildi.
Gupse Özay'ın "Görümce" filmini defalarca izleyip gülmüşlüğümüz (bu nasıl kelime) var zira.
Bu filmlerden sonra ne düşünüyor acaba Gupse? Bir kaynana gelin çekişmesi mi, dünür tuhaflıkları mı? Bacanaklardan hikaye çıkmayacağı kesin :)
Ama ben ne isterim biliyor musunuz?
Duygusal bir şey. Ağlatmaya da yatkın bir hali var Gupse'nin bence. Bu filmin sonunda bir cümleyle gözlerimi dolmasını başardı mesela.
Ama orada herkes duygulanmıştır herhalde.
Neyse bende spoiler yok.
komedi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
komedi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
15 Temmuz 2020 Çarşamba
Eltilerin Savaşı
Etiketler:
eltilerin savaşı
,
filmler
,
gupse özay
,
kimin kocası bu
,
komedi
,
türk filmleri
10 Temmuz 2020 Cuma
Cinayet Süsü
Ay o kadar güldüm o kadar güldüm ki..
Muhteşem bir komedi olmuş.
Ve ben bunun hakkında yazdığım yazıyı taslak halinde bırakmışım.
Yalnız şöyle bir şey oldu; arkadaşlara tavsiye ettim izler izlemez.
İzleyen bir arkadaş, "sen sevdin mi o filmi?!" dedi. Yanımda yoktu ama surat ifadesini tahmin edebiliyordum.
Hiç kıvırmadım ama. Öldüm, dedim, gülmekten öldüm.
Ben filmde detayları çok severim.
İnce esprileri çok severim. Hani böyle yanınızda anlamayan olursa açıklayacağınız şeyleri.
İşte onları biri açıklamadan anlamayı severim.
Çok komik bir filmdi.
Bir de sonu da güzel bağlandı.
Hadi dedim güldük ettik ama bağlayamayacaklar dedim. Güzel de bağladılar.
E benden en azından tüm övgüleri kaptılar.
Muhteşem bir komedi olmuş.
Ve ben bunun hakkında yazdığım yazıyı taslak halinde bırakmışım.
İzleyen bir arkadaş, "sen sevdin mi o filmi?!" dedi. Yanımda yoktu ama surat ifadesini tahmin edebiliyordum.
Hiç kıvırmadım ama. Öldüm, dedim, gülmekten öldüm.
Ben filmde detayları çok severim.
İnce esprileri çok severim. Hani böyle yanınızda anlamayan olursa açıklayacağınız şeyleri.
İşte onları biri açıklamadan anlamayı severim.
Çok komik bir filmdi.
Bir de sonu da güzel bağlandı.
Hadi dedim güldük ettik ama bağlayamayacaklar dedim. Güzel de bağladılar.
E benden en azından tüm övgüleri kaptılar.
Etiketler:
ali atay
,
binnur kaya
,
cengiz bozkurt
,
cünayet süsü
,
feyyaz yiğit
,
filmler
,
komedi
,
mehmet özgür
,
türk filmleri
,
türk işi polisiye
,
uğur yücel
24 Ekim 2019 Perşembe
Miss Granny
Mesela bu filmi nereden buldum?
Jennifer Aniston'un imdb'den baktığınızda Miss X-large diye bir filmi var ama onlinede ne hikmetse afişi bile yok :/
Onu aratırken bu film çıktı.
Ay kore filmi, uzun zamandır izlemiyordum bakayım.
2 saat ama güzel bir film. E herhalde yani!
Hele hele şu beden değiştirme, birden gençleşme/yaşlanma hikayelerini seviyorsanız çok seversiniz.
Hani öyle -sonu hariç- çok bayılmadım ben onu da diyeyim. Sonunda gene duygusala bağlamayı başarmışlar bu filmde bile :)
Jennifer Aniston'un imdb'den baktığınızda Miss X-large diye bir filmi var ama onlinede ne hikmetse afişi bile yok :/
Onu aratırken bu film çıktı.
Ay kore filmi, uzun zamandır izlemiyordum bakayım.
Hele hele şu beden değiştirme, birden gençleşme/yaşlanma hikayelerini seviyorsanız çok seversiniz.
Hani öyle -sonu hariç- çok bayılmadım ben onu da diyeyim. Sonunda gene duygusala bağlamayı başarmışlar bu filmde bile :)
Etiketler:
filmler
,
güney kore
,
komedi
,
kore filmleri
,
miss granny
26 Ocak 2017 Perşembe
She-Devil
Ben bir ara çok film izledim.
Bunun nedeni de bir ara hiç film izleyememiş olmam. Ne kısır döndü.
O kadar çok yazmak isteyip de yazamadığım film yorumu var ki.
Tabii bir de işin vicdan boyutu var.
Okumaya özendirmek başka da film izlemeye özendirmek biraz vicdanımı sızlatıyor.
Vicdanımı sızlatması işe yaramıyor ama görüyorsunuz yine kendimi film yorumu yazarken buluyorum.
She-Devil 1989 yapımı. Ne varsa eskilerde var dedirtiyor.
Acaba bu Meryl Streep'in giremeyeceği bir kılık var mı?
Çünkü bu filmde de tutkulu pembe romanlar yazan bir yazarı canlandırıyor. Dahası bir yuva yıkan kadını oynuyor. Ama hey dostum! Bu sefer yanlış kadının kocasını elinden aldın!
İntikam hikayesini komik bir şekilde anlatan bu filmi sıkılmadan izleyeceğinize eminim.
Bunun nedeni de bir ara hiç film izleyememiş olmam. Ne kısır döndü.
O kadar çok yazmak isteyip de yazamadığım film yorumu var ki.
Tabii bir de işin vicdan boyutu var.
Okumaya özendirmek başka da film izlemeye özendirmek biraz vicdanımı sızlatıyor.
Vicdanımı sızlatması işe yaramıyor ama görüyorsunuz yine kendimi film yorumu yazarken buluyorum.
She-Devil 1989 yapımı. Ne varsa eskilerde var dedirtiyor.
Acaba bu Meryl Streep'in giremeyeceği bir kılık var mı?
Çünkü bu filmde de tutkulu pembe romanlar yazan bir yazarı canlandırıyor. Dahası bir yuva yıkan kadını oynuyor. Ama hey dostum! Bu sefer yanlış kadının kocasını elinden aldın!
İntikam hikayesini komik bir şekilde anlatan bu filmi sıkılmadan izleyeceğinize eminim.
Etiketler:
amerikan klasikleri
,
beyaz perde
,
filmler
,
intikam
,
komedi
,
meryl streep
,
seksenler
,
she devil
,
sinema
5 Kasım 2015 Perşembe
Kocan Kadar Konuş
Aslında bu filmi izleyeli oldu biraz.
Daha da yazmazdım ancak baktım tvde gösterilecek hemen yazayım, dedim.
Kitap da çok konuşulmuştu, aşırı övgü okuduğum için beklentimi karşılamayacağını düşünerek uzak durdum. Filmi de haliyle ilgimi çekmedi.
Aslında Murat Yıldırım'a bayılırım. Hem sonra Ezgi Molla'da nerede oynamış da sevimli gelmemiş ki bana?
Kitabı okumadan filmi izlemek bana yakışmayacaktı ama izledim. Evet bunu yaptım.
Otuzunda hala evlenmemiş toplum baskısı üzerinde derinlemesine hisseden bir kitap kurdumuz var baş rolde. Kimler kimler kendini bu rolle özdeşleştirdi acaba :)
Öküz bir sevgilisi var aslında o kadar da umutsuz değil. Hımm ya da lafımı geri aldım o kadar umutsuz.
Aile fertleri duruma el atacak ama ben size filmi anlatmayayım.
Çok esprili ve keyifli bir film.
O kız nasıl o hale geldi orayı hazmedemiyorum ama görmezden gelebilirim. Çünkü karşı taraf Murat Yıldırım. Daha azı için öyle aptallaşmasına dayanamazdım.
Filmi izledikten sonra evli-bekar tüm kadınlara ama yaşı biraz büyük olanlara önerdim.
Yirmilerine yeni girmiş birinin izlemesiyle otuzlarına yeni girmiş birinin izlemesi aynı şey değil.
Bir de bir şey soracağım, insanın Murat Yıldırım gibi lise arkadaşı mı olur ya?!
:))
Kocan Kadar Konuş isimli kitabı kitapçılardan temin edebilir (-ki ben bir de okumak istiyorum) kitabın filmini online olarak izleyebileceğiniz siteler bulabilir ya da perşembe -akşamıydı galiba- tvde izleyebilirsiniz.
Daha da yazmazdım ancak baktım tvde gösterilecek hemen yazayım, dedim.
Kitap da çok konuşulmuştu, aşırı övgü okuduğum için beklentimi karşılamayacağını düşünerek uzak durdum. Filmi de haliyle ilgimi çekmedi.
Aslında Murat Yıldırım'a bayılırım. Hem sonra Ezgi Molla'da nerede oynamış da sevimli gelmemiş ki bana?
Kitabı okumadan filmi izlemek bana yakışmayacaktı ama izledim. Evet bunu yaptım.
Otuzunda hala evlenmemiş toplum baskısı üzerinde derinlemesine hisseden bir kitap kurdumuz var baş rolde. Kimler kimler kendini bu rolle özdeşleştirdi acaba :)
Öküz bir sevgilisi var aslında o kadar da umutsuz değil. Hımm ya da lafımı geri aldım o kadar umutsuz.
Aile fertleri duruma el atacak ama ben size filmi anlatmayayım.
Çok esprili ve keyifli bir film.
O kız nasıl o hale geldi orayı hazmedemiyorum ama görmezden gelebilirim. Çünkü karşı taraf Murat Yıldırım. Daha azı için öyle aptallaşmasına dayanamazdım.
Filmi izledikten sonra evli-bekar tüm kadınlara ama yaşı biraz büyük olanlara önerdim.
Yirmilerine yeni girmiş birinin izlemesiyle otuzlarına yeni girmiş birinin izlemesi aynı şey değil.
Bir de bir şey soracağım, insanın Murat Yıldırım gibi lise arkadaşı mı olur ya?!
:))
Kocan Kadar Konuş isimli kitabı kitapçılardan temin edebilir (-ki ben bir de okumak istiyorum) kitabın filmini online olarak izleyebileceğiniz siteler bulabilir ya da perşembe -akşamıydı galiba- tvde izleyebilirsiniz.
Etiketler:
bkm
,
edebiyat uyarlaması türk filmleri
,
ezgi molla
,
filmler
,
komedi
,
murat yıldırım
,
romantik komedi
,
türk filmleri
6 Şubat 2015 Cuma
PK!
Çok asi olduğum günlerden biriydi.
Bir film izleyecektim. Ve asi tabiatım beni listenin dışına çıkardı.
Ah bazen kimse bana söz geçiremiyor işte, kendim bile :P
Yukarıda anlatmaya çalıştığım gibi listemde olmayan bir filmdi. Bu ara çok denk geldim ve ne izlesem diye düşünüp hiçbir şey izlemek istemediğim bir akşam bir de baktım bu filmi izliyorum.
2014 yapımı bu film iki buçuk saat.
Dolayısıyla bir ara beni kaybetti. Dikkat dağınıklığımın zirvesindeyim bir şeye iki buçuk saat odaklanmam şuan mümkün değil. Aa ben filmi izliyordum değil mi, deyip filme döndüğüm kısımı ise kaçırmadığıma seviniyorum. (Gerçi daha kim bilir ne kadar güzel sahneler kaçırdım)
Dünyaya gelen ve dönüş kumandasını kaybeden bir uzaylımız PK (Peekeey) ki kendisini Aamir Khan canlandırmış ve ona yardımcı olmaya çalışan, Belçika'da aşk acısını bırakıp Delhi'ye dönen haber spikerimiz Jaggu var. Ağlasa bile makyajı bozulmayan güzel gözlü Jaggu rolünde Anushka Sharma'yı izliyoruz. Kendisini daha evvel Rab Ne Bana Di Jodi filminde izlemişiz. Hiç hatırlamıyorum. Daha doğrusu bu kadar güzel olduğunu hatırlamıyorum.
Fizik zaten süper de bu filmdeki kıyafetleri maskülen, fiziğine çok giden ve tam benim zevkime hitap eden cinstendi, bunun da etkisi olmuş olabilir.
Uzun olmasını bir kenara bırakırsak, güzel filmdi.
Spoiler vermeden nasıl etkilendiğim yeri anlatabilirim size?..
Hiç tahmin etmemiştim diyeceğim sadece.
En sevdiğim ve en çok güldüğüm yer bu kıyafetle çıkageldiği sahne ve adamın "tarzına saygı duyması" gerektiğini düşündüğü sahne:)))
Bir film izleyecektim. Ve asi tabiatım beni listenin dışına çıkardı.
Ah bazen kimse bana söz geçiremiyor işte, kendim bile :P
Yukarıda anlatmaya çalıştığım gibi listemde olmayan bir filmdi. Bu ara çok denk geldim ve ne izlesem diye düşünüp hiçbir şey izlemek istemediğim bir akşam bir de baktım bu filmi izliyorum.
2014 yapımı bu film iki buçuk saat.
Dolayısıyla bir ara beni kaybetti. Dikkat dağınıklığımın zirvesindeyim bir şeye iki buçuk saat odaklanmam şuan mümkün değil. Aa ben filmi izliyordum değil mi, deyip filme döndüğüm kısımı ise kaçırmadığıma seviniyorum. (Gerçi daha kim bilir ne kadar güzel sahneler kaçırdım)
Dünyaya gelen ve dönüş kumandasını kaybeden bir uzaylımız PK (Peekeey) ki kendisini Aamir Khan canlandırmış ve ona yardımcı olmaya çalışan, Belçika'da aşk acısını bırakıp Delhi'ye dönen haber spikerimiz Jaggu var. Ağlasa bile makyajı bozulmayan güzel gözlü Jaggu rolünde Anushka Sharma'yı izliyoruz. Kendisini daha evvel Rab Ne Bana Di Jodi filminde izlemişiz. Hiç hatırlamıyorum. Daha doğrusu bu kadar güzel olduğunu hatırlamıyorum.
Fizik zaten süper de bu filmdeki kıyafetleri maskülen, fiziğine çok giden ve tam benim zevkime hitap eden cinstendi, bunun da etkisi olmuş olabilir.
Uzun olmasını bir kenara bırakırsak, güzel filmdi.
Spoiler vermeden nasıl etkilendiğim yeri anlatabilirim size?..
Hiç tahmin etmemiştim diyeceğim sadece.
En sevdiğim ve en çok güldüğüm yer bu kıyafetle çıkageldiği sahne ve adamın "tarzına saygı duyması" gerektiğini düşündüğü sahne:)))
Etiketler:
aamir khan
,
anushka sharma
,
bollywood
,
hint filmleri
,
izleyenler hangi sahneden bahsettiğimi anladı
,
komedi
,
peekeey
,
pk
27 Ağustos 2014 Çarşamba
Kötü Komşu.. Düşmanımın Başına..
Ev alma komşu al demiş atalarımız.
Amerikalının atası değil bizim atalarımız söylemiş. Onlar ise nelerle nasıl komşularla uğraşıyor bir görün!
Bu filmin ismi konusunu özetliyor aslında ama yine de bahsedeyim.
Huzurlu mutlu bir şekilde banliyölerinden yaşan çiftimizin hayatı banliyöye taşınan üniversiteliler sayesinde kararacaktır.
İlk etapta arkadaş olmaya çalıp sonra da her gece partiyi kaldırmayan "yaşlı" çiftimiz, komşularını polise şikayet etmesi aralarında adeta savaşın başlamasına neden olacaktır.
Bu filmin fragmanlarında çok gülmüştüm. Aman izleyeyim aman kaçırmayayım falan derken..
Film çok boş çok yavan çıktı.
Fragmanları izleyin gülün ve o size yetsin bence.
Komiklik olsun diye absürtlüğün edepsizliğin dibine vurulmuş. Komiklikten ziyade iğrençleşmiş geldi bana.
Ama Zac Efron güzel. Adam, çok ilginç yakışıklı değil güzel :)
Ne kadar çirkinleşebilir ki?! diyerek izleyebilirsiniz sadece.
Amerikalının atası değil bizim atalarımız söylemiş. Onlar ise nelerle nasıl komşularla uğraşıyor bir görün!
Bu filmin ismi konusunu özetliyor aslında ama yine de bahsedeyim.
Huzurlu mutlu bir şekilde banliyölerinden yaşan çiftimizin hayatı banliyöye taşınan üniversiteliler sayesinde kararacaktır.
İlk etapta arkadaş olmaya çalıp sonra da her gece partiyi kaldırmayan "yaşlı" çiftimiz, komşularını polise şikayet etmesi aralarında adeta savaşın başlamasına neden olacaktır.
Bu filmin fragmanlarında çok gülmüştüm. Aman izleyeyim aman kaçırmayayım falan derken..
Film çok boş çok yavan çıktı.
Fragmanları izleyin gülün ve o size yetsin bence.
Komiklik olsun diye absürtlüğün edepsizliğin dibine vurulmuş. Komiklikten ziyade iğrençleşmiş geldi bana.
Ama Zac Efron güzel. Adam, çok ilginç yakışıklı değil güzel :)
Ne kadar çirkinleşebilir ki?! diyerek izleyebilirsiniz sadece.
Etiketler:
amerikan sineması
,
bad neighbors
,
filmler
,
komedi
,
kötü komşu
,
set rogen
,
zac efron
Kaydol:
Kayıtlar
(
Atom
)