İlk defa bir AsuDe kitabı okudum.
Bakalım nasılmış?!
Sosyal medyadan takip edebildiğim kadarıyla gördüğüm Asude'nin çılgınlık derecesinde hayranları olduğu. Ben biraz temkinliydim birkaç da olumsuza yakın yorum okudum. Açıkçası beni okumaya iten olumlu yorumlardan ziyade eleştirel yorumlar oldu.
Asude'nin basılmış olan kitaplarının geneline baktığımızda kapaklar çok yerinde.
Kapaklarda, konuyu daha evvelinden bilen Asude okuyucularının fikrinin sorulması ya da şöyle diyeyim, Asude'nin okuyucusunun fikrine önem vermesinin etkisi büyük.
Kapaktan geçer not aldı mı? Aldı.
Gelelim sayfa sayısına. Kapak ne kadar "oku beni" diyorsa kitabın kalınlığı ve puntonun küçüklüğü beni korkutuyordu.
Okumaya başlayınca her ne kadar Asude'nin dili akıcı olsa da sayfa sayısının fazlalığı görüşüm değişmedi. Tekrar edegelen espriler, göndermeler çıkartılabilirdi ki kitap hakkında en büyük eleştirim bu olacak.
Yoksa yazarın dili başarılı. Esprili, sivri, nükteli. Bu kadarını beklemiyordum. Asude'nin ciddi bir popüler kültürü olduğu aşikar.
Kitabın konusuna gelirsek, iş aramaktan bıkmış 'biz sizi ararız' cevaplarından yılmış Deniz, Üstüner Holding'e okkalı özgeçmişini (okkalı derken atmış tutmuş sallamış da sallamış, maksat okuyacak olan İk'nın canını yakmak, bu sırada da eğlenmek, gururunu kurtarmak) illa ki bir Ahmet vardır düşüncesiyle, Ahmet Bey torpilli olduğunu, söyleyerek bırakır.
İş bu ki Ahmet Bey gerçekten vardır ve Tuna Üstüner kendisine uyuz olmakla beraber torpillisini işe almak zorunda hisseder. İşte Deniz bu şekilde hiç beklemediği anda iş sahibi olup, Üstüner Holding'e girer ama patron okumadan o özgeçmişi nasıl geri alacaktır? Dahası o işte nasıl tutunacaktır? Peki Ahmet Bey gelince ne olacaktır? Deniz bir de Tuna Üstüner'e aşık olmasa mıdır?
Daha neler neler..
Çok uzun yazdım hala beni okuyan var mı bilmiyorum ama bu kalın bir kitap yorumu. Yorumum da azıcık uzun olsun. Hem inanın bana benim yazmam sizin okumanızdan daha uzun sürüyor :)
Son olarak:
Sonu o şekilde bitmemeliydi. Devam kitabı var sonuçta, A aa! dedirtmeliydi. Hay Allah şimdi ne olacak derhal ikinci kitabı okumalıyım, dedirtmeliydi.
Bir de dediğim gibi, o espriler göndermeler tekrar edilmemeliydi. Onu yapmasaydı var ya tam puan olacaktı. Neyse canım biraz kusur olsun :)
Eğlenceli kitapları sevenlere, kalın kitaplardan korkmayanlara, Türk yazarlara önyargılı olmayanlara ve hatta yazma konusunda kendini geliştirmek isteyenlere,özgünlük arayanlara naçizane önerimdir.
11 Mart 2015 Çarşamba
Pabucumun Ajanı (1)
Etiketler:
2015 okumaları
,
asude
,
asude hikayeler
,
asude okumanın zamanı geldi
,
ephesus
,
ephesus yayınevi
,
kitaplar
,
pabucumun ajanı
,
roman
,
tuna üstüner
,
türk yazarlar
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(
Atom
)
Dün gördüm ig de elinde.Dedim Seyhan yeni bir yazar ile karşı karşıya.Bakalım nasıl buluyor.Ben çok duydum bu kitabı ama ne bileyim ön yargı,zaman kaybı gibi geliyor.Evet kafa dağıtmak için güzeller ama ne bileyim biz de çok eğreti duruyor bu hikayeler sanki.Çok mu zalım oldum:)
YanıtlaSilben bu türün eğretilerini de okudum ama bu öyle değil.
Silbelki de beklentim düşüktü bak o kadarını bilemiycem.
kelime oyunları espriler falan çok güzeldi. hele bir yerde yaşar ustaya gönderme yapmış bayıldım. bunu da bizim yazarlarımızdan başkası yapamaz mesela.
ama bu kadar uzatmasaydı. tamam bir espri komik çok yaratıcı ama onu ikinci defa kullanmamalıydı hatta üçüncü defa. roman da kısalırdı bıraz :D
sıkıntı orda. yoksa sen de seversin bence :D
Tüyapa gelinlikle gidecek kadar fanlari var asudenin :)
YanıtlaSilyaa di mi sorrma :D
SilKardeşim ilk kitabı okumuş bayılmış. Başımın etini yedi Asude de Asude diye :D Madem sen de beğendin o zaman alayım ben bunları :D
YanıtlaSilsıfır önyargıyla kendim keşfedip okumayı isterdim ben de. kardeşin gibi.
Sileleştirdiğim noktaları olmasına rağmen çok başarılı buldum.
tavsiye üzerine hemen bulmak gerek elimdeki kitap btince boşta kalacağım
YanıtlaSilkeyifli okumalar öyleyse ^^
Sil