20 Mayıs 2014 Salı

Serafina

İlk cümlesi ile beni içine alan, merak dolu, anlatıcının sürekli değiştiği bir roman; Serafina.
Fantastik ögelerle gizem dozu yüksek, nasıl yani, neden ama, diye sorduran bir kitap.

Yazarı bilmesem Türk yazar olacağını tahmin edemeyeceğim ve bu sayede usanç,ürkünç ve aklıma şimdi gelmeyen ama kullanımına alışık olmadığım uydurulmuş gibi gelen kelimeleri çevirmen jesti niteleyebileceğim bir roman.


Basitçe özetleyebileceğim bir konusu yok aslında ama deneyelim.
Henüz bebekken diğer kardeşlerinden memleketinden ayrılan Serafina annesiz de kalır ve babası her ne hikmetse bir dadıyla büyümesinde sakınca görmez, ortadan kaybolur. Dadısının tuhaflıklarıyla büyümüş ve dadısından nefret eden kızımızın gerçeklik algısı ise yaşadıklarından sonra kaçınılmaz olarak 'farklı'.

Gizem dozu yüksek olduğu için, bir çırpıda okunmanız gerekir. Bir kaç gün elinizde kalırsa "aa hadi ama" diye sabırsızlanabilirsiniz. Bu tip kitaplar bende bu duyguyu uyandırır ve çareyi biran önce bitirmekte bulurum ^.^

Yer yer kullanılan zaman tutarsızlıklar gösteriyor. Bir cümlede -di'li geçmiş zaman kullanılmışken hemen akabinde şimdiki zaman geçiliyor ki, pek sevdiğim bir şey değil bu.

İkinci kısmı, yani olayların çözümünü yetersiz bulsam da, bu türü sevenlerin arasında oldukça popüler olacağını düşünüyorum.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

söz sizin...