Eğer beni dinden çıkmakla suçlamayacaksanız Mecid Mecidi'nin Peygamber Efendimizin (s.a.v) çocukluğunu anlattığı filmine gittiğimi söylemek isterim.
Sadece bununla da kalmaz üstüne bir de benim yorumumu okuyun diye biraz film hakkındaki görüşlerimi paylaşırım.
Çok köklü bir İran sineması izleyicisi değilim aslında.
Burada da izlediğim filmleri paylaştığımı ve genel olarak beğendiğimi, daha önce blogda denk gelenler bilir.
Mecid Mecidi de İran sineması denilince akla ilk gelen isim şüphesiz.
Hz. Muhammed'in hayatını anlatan bir film çektiğini duymuştum ve çok uzun süredir bekliyordum. Hatta ilk gün gitmek gibi bir planım vardı.
Ancak o da ne?!
Film vizyona girmeden eleştiriler ayyuka çıktı. Filmi izlemeden insanların eleştirmesinden çok etkilendim. Vay adi Mecidi! dedim, bunu nasıl yapar? dedim, sen kimsin haddini bil?! dedim.. Sonra durdum.. yav acaba ne yapmış, dedim.
Bir yorum okuyorum gitmeye karar veriyorum, bir yorum okuyorum vazgeçiyorum. Öyle bir süre oyalandıktan sonra eleştirebilmek için bile olsa filmi izlemek gerektiğini düşündüm ve ilk gün olmasa da o ilk hafta filmi izledim.
Siz tabii benim ne düşündüğümü merak ediyorsunuz ama ben size tüm samimiyetimle filmden ilk çıktığımdaki hissimi söyleyeyim ayrıntılara sonra devam edeyim.
Filmden çıktığımda, hatta filme ara verildiğinde, evet eleştirilecek yerler var ama, "bu yaygara bu film için mi çıkıyor?", dedim. Bu kadar net.
Filmi beğendiğinizi söylediğinizde, şak, önünüze birinin yazdığı öyleydi de böyleydi de yazısı kopyalanıp yapıştırılıyor. Filmi beğenmenizi eleştirene bakıyorsun filmi izlememiş, onun bunun ağzıyla konuşuyor, bu tip bir eleştiriyi dikkate almam ve zaten bana göndereceğiniz tüm eleştirileri çoktan okudum.
İddia ediyorum malum eleştirileri okumadan giden hiç kimse, şia propagandasıymış yok bilmem neymiş asla öyle bir şey hissetmezdi.
İzleyen ehli sünnet de ne hissederdi ben size söyleyeceğim.
Filmde Ebu Talib müslümanlığı tercih etmiş gibi gösteriliyor, evet ama bana söyler misiniz Peygamber Efendimizin hayatını okuyup da Ebu Talib'in iman etmeden ölmesine içi yanmayan var mı? O ki Peygamber Efendimizi hayattayken koruyup kolladı, daima arkasında durdu, en sevdiği amcasıydı..
Şiiler de zaten Hz. Ali'nin babası olan Ebu Talib'in iman ettiğini inanıyorlarmış, varsın öyle çeksinler, zerre rahatsız olmadım bu durumdan.
Hz. Aişe, Hz. Osman, Hz. Ebubekir yokmuş filmde. Filmde çocukluğu anlatılıyor zaten olmamaları normal. Filmin devamı.. Asıl kıyamet o zaman kopacak bence, yine de devamı içinde bir teorim var. Ama şimdilik bu film için yazmaya devam edeyim.
Diğeri, vay efendim eli gözükmüş ayağı gözükmüş.. Peygamberimizin bir insan olduğunu bilmiyor olabilirler mi bu eleştiriyi yapanlar? Yürürken ayaklar gösteriliyor, konuşurken eli.. Omuz hizasında saçı. Bu gibi detaylar sadece. Sima yok. Ses yok. Hemen konu görüntüye gelmişken, salavat getirince o aktör canlanacak gözünüzde diyenlere de verecek cevabım var:
Vallahi, Hz. Hamza dedikleri zaman benim aklıma Anthony Quinn falan gelmiyordu. Ama şimdiden sonra bu gerizekalılar yüzünden gelirse bilemem ama gelmiyordu yani. Nereye geleceğim şimdi, filmi izlediğim ilk gün bile, ne tesbih çekerken ne dua ederken aklıma filmden kimse gelmedi. Gelmiyor kardeşim film o, niye gelsin.
Geçtik. Sıradaki.
Hz. Ali ile Muaviye arasındaki çekişme Peygamber Efendimizin zamanında başlamış gibi gösteriliyormuş diye bir eleştiri vardı. Yine bu eleştiriyi okumadan gidenlerin anlayacağı sezeceği şeyler değil. Ki ben okuduğum halde sezmedim, sadece zaten kötü olduğunu bildiğimiz kişiler nübüvvet gelmeden evvel de kötüymüş gibi gösteriliyordu. Ebu Leheb'i kötü göstermiş, çirkin bir karakter canlandırmış diye de canımı sıkamayacağım açıkçası.
Neyse ya yazarken sıkıldım, ama şu diyalog eleştirisine değinmeden olmaz.
Yahudilere ve Hristiyanlara da yer veriliyor hatta incilden ve tevrattan kesitler okunuyor evet ama orada verilmek istenen mesaj "siz de biliyorsunuz beklediğiniz Peygamber Hz. Muhammed'dir" mesajı. İncil ve tevrattan, Peygamberimizin müjdelendiği ayetler okunuyor o kısımlarda.
Şöyle bir toparlamaya çalışayım. Film çok uzun. Duygusal. Zamanın atmosferini çok güzel yansıtmış. Fil vakası muhteşem!! Tüylerim diken diken oldu. Sadece Ebrehe hiç hayal ettiğim gibi değildi, pigmeydi resmen :)
Peygamberimizin annesi Amine'nin vefatı daha geç gerçekleşmiş gibi gösteriliyordu; 6 yaşları değil de sanki 10-12 gibi. Çok mistik şeyler oluyordu. En çok da balıkların fışkırdığı sahneye bir anlam veremedim. Bunu senaryoya Mecidi mi eklemiş, Şia kaynaklarında böyle bir olay mı var bilemiyorum ama bir ara neredeyse denizi ikiye yaracak gibi sandım :) Böyle gereksiz mistik şeylerle filmi uzatmasaydı daha iyi olurdu bence.
Son olarak, filmi izlemezseniz hiçbir şey kaybetmezsiniz, hatta bilet paranız da cebinizde durur. Ancak filmi izlerseniz de birden Şia'ya sempati duyacağınızdan, itikadınızın zedeleneceğinden korkmanıza gerek yok. İnstagramda takip ettiğiniz hesaplar, izlediğiniz diziler bu filmin yüzlerce katı zarar veriyor inancımıza, yavaş yavaş, sinsice.. O yüzden gerçekten komik olmayın.
Ayrıca sırf şii bir adam çekti diye filmi izlemeden eleştirmenin de ehli sünnet inancıyla ne kadar bağdaştığı konusunda bir durun düşünün isterim.
5 Kasım 2016 Cumartesi
Mejid Mejidi'nin Olay Filmi
Etiketler:
beyaz perde
,
ehli sünnet
,
filmler
,
Hz Muhammed s.a.v
,
hz. aİşe (r.a.)
,
iran sineması
,
majid majidi
,
mecid mecidi
,
messenger of god
,
şia