20 Eylül 2017 Çarşamba

W Two Worlds

Hiç yapmadığım bir şey yapıp başladığım bir diziden bahsedeceğim bugün sizlere.
Hiç yapmadığım şey dizi izlemek değil elbette. Ya da burada dizi yorumlamak. Buna kim inanır?
Hiç yapmadığım şey instagramda bir fotoğraf görüp onun üzerine yorum morum bakmadan diziye izlemeye başlamam.

Çiftin bir fotoğrafı vardı gördüğüm görselde. Altında da, iki dünya arasında gidip gelen çift sizi de unutmadık, yazıyordu.
Ne?! İki dünya arasında gidip gelmek mi? hmmm.. fanstastik. Uzaylılar mı yoksa. Falan derken diziye başladımm.

Bahsedilen iki dünyadan biri tabii ki bizim yaşadığımız, diğeri de bir çizgi roman dünyası. Bölümleri internette yayınlanan ve adına webtoon denilen bir çizgi roman. Senelerdir devam eden ve fanatiklerinin olduğu bir çizgi roman.
Esas kızımız doktor, onun babası ise bu webtoonun yazarı.
Esas oğlan ise webtoon baş kahramanı.
Bir gün doktoru babasının yardımcılarından biri arar ve babasını hiçbir yerde bulamadığını söyler. Bunun üzerine doktor babasını ziyarete gider. Çizim yaptığı ekran bile açıktır. Henüz yayınlanmayan bölümde baş kahraman yerde kanlar içinde yatmaktadır. Ve doktor kendini birden o sahnenin içinde bulur. Çıktığında ise orada neler yaşadığını webtoon serisinde okuyacaktır.

Bu kadar anlatım yeter.
Anlaşıldı mı bilmiyorum.
Dizinin bence ilk on bölümü şahaneydi. Sonraki bölümlerinde artık biraz "fazla" gelmeye başladı. Nasıl toparlayacaklar falan merak ediyordum saçma geliyordu ama salakça gelmiyordu.
İlk bölümlerindeki bayılarak izlemelerim devam etmese de çok severek izlediğimi itiraf etmeliyim.
Bir de dizi bölümleri bir saat ya. Heyecanlı bir şeyler oluyor, Allah'tan daha bitmesine var, diyorum bir bakıyorum dizinin sonu gelmiş. Meğer bir saat geçmiş ben izlerken. O her bölümün bir saati nasıl böyle hızla geçip gidiyordu gram sıkmıyordu hayret ediyordum her bölüm bittiğinde. Haliyle en kısa sürede izlediği dizilerden biri oldu.


Tam bir webtoon karakteri tipiyle Lee Jong Suk esas oğlan, daha önce sanırım hiçbir dizide izlemediğim ancak bayılarak izlediğim Love 911 filminden Han Hyo-joo ise esas kız rolünde.
Normalde Lee Jong Suk kadar estetikli biri insana nasıl hoş gelir bilemiyorum ama tatlı bir çocuk. I Hear Your Voice'ta da tatlıydı. Burada da çok tatlı ve karizmatik. Özellikle saçlarını geriye taradığında. Ama dediğim gibi çok yapay da aynı zamanda. Neyse. Uzatmayayım çıkamam işin içinden.
Uyumlu bir çift olmuşlardı.

Başka yerde rastlamadığım için diziyi kendi keşfimmişçesine anlatasım var. Ama yeter. Bir dizi daha var aklımda, artık bir dizi daha izlersem onu izlerim ama benim yoğun dönemim ve vicdan azabım geri geldi. Siz de fazla izlemeyin.

4 yorum :

  1. aynen canım bende bi taneye başladım ama yoğun dönem ve kitap okuma elişi yapma işleri de geri kalıyor izleyince ona sıkılıyorum
    ama izledikçe de mutlu oluyorum ya bu da vazgeçilmez bir durum :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. evet izlesek bi türlü izlemesek bir türlü..
      sen bi bakarım bitirdim diye yorum yazarsın bilmem mi seni :)

      Sil
  2. Güzel diziydi. Hatta son 2 3 bölümü saymazsak baya güzeldi😄 bu jong sukun o kadar çok fanı var ki bi ben itici buluyomuşum gibi geliyodu yalnız olmadığıma sevindim😀

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. aa yok yanlış anlaşılmış ben itici buluyorum demedim, yani bu kadar estetikli olup bu kadar tatlı gelmesi tuhafıma gidiyor demek istedim. ama o da bazen bazen de çok rahatsız ediyor ama itici bulmuyorum :))

      Sil

söz sizin...