Eğer Kürk Mantolu Madonna'nın okunan tüm kopyalarını toplayıp altı çizili kelimelerini toplayabilsek, tüm kitabın baştan sona çizilmiş olduğunu görürdük. Benim çizmeyi bıraktığım yerden itibaren cümleyi çizen başka okuyucu ve o başka okuyucunun çizmediği yerleri çizen başka okuyucular vardır. Muhakkak.
Bunu tespit edemem ama böyle olduğuna inanıyorum.
Kürk Mantolu Madonna'yı ilk okuduğumda bir çırpıda bitirmiş, sindirememiş, neden bu kadar çok seviliyor anlamamıştım. Çok fazla beklentiyle, öncesinde benzer birçok şey okumuş olmakla ilintili olarak büyük bir aşk beslemiyorum açıkçası bu kitaba. Ama Sabahattin Ali'ye besliyorum.
Kürk Mantolu Madonna'ya aşk beslemiyorum dedim ama okuduktan sonra, hatta, ya tamam da sanki biraz fazla mı abartılıyor diye düşünmeme rağmen günlerce kitabın etkisinde, cümlelerinde takılı kaldığımın da farkındaydım. Hüzünün doruğunda anlatımın büyüsündeydim. Ama neden?!
Neden bu sanki rastgele söylenmiş sözler bu kadar acıtmıştı?
Sadeliğinden.
Yaşayan sanki benmiş gibi, o cümleler benden çıkmış gibi, bu kadar tanıdıktı..
Ben dünyadan ziyade kafamın içinde yaşayan bir insanım.
Dünyanın en basit, en zavallı, en ahmak adamı bile insanı hayretten hayrete düşürecek ne müthiş ve karanlık bir ruha maliktir!
Niçin ilk defa gördüğümüz bir peynirin evsafı hakkında söz söylemekten kaçındığımız halde ilk rast geldiğimiz insan hakkında son kararımızı verip gönül rahatlığıyla öteye geçiyoruz?
Bizim mantığımızla hayatın mantığı asla birbirine uymuyor.
... Seni seviyorum. Deli gibi değil, gayet aklı başında olarak seviyorum...
Bir insan bir insana herhalde yeterdi.
Hayatta hiçbir zaman kafamızdaki kadar harikulade şeyler olmayacağını henüz idrak etmemiştim.
Önümüz kış, efkarımızdan başka yakacak bir şeyimiz yok.
Dünyada bana hiçbir şey tabiatta melül bir insanın zorla gülmeye çalışması kadar acı gelmemiştir.
Kürk Mantolu Madonna'dan alıntılar okudunuz. Örnekleri çoğaltabilirsiniz.
Yeniden okumak rldi icimden... Beb de şunlari çizmişim zamaninda :) http://zehrasunay.wordpress.com/2011/07/18/kurk-mantolu-madonna/
YanıtlaSiltam istediğim gibi bir yorum olmuş bu,
Siltezimden daha eminim şimdi.
teşekkür ederim canım ^^
Bu yorum üzerine tekrar okumaya karar verdim. Ben de ilk okuduğumda "bumuymuş yani?" dedim. Tamam güzeldi.Ama abartıldığını düşünmüştüm,düşünüyorum hatta.
YanıtlaSilkonuya değil anlatıma odaklan okursan, ya da bence baştan sona okumana gerek yok rast gele bir sayfasını okuyabilirsin mesela.
Silyazıldığı dönemi düşünmeli bir de.
abartıldığı için bize sönük geliyor aslında. ne bileyim demlendikçe sevdiğim bir kitap.
Aynen BEn,ilk okudugumda pek etkilenmemistim,ikincide cok sevdiklerimden biri oldu,bu cumlelerden sonra yine okuyasim geldi.foto,Şahane ❤️❤️❤️
YanıtlaSilüçüncü de neler olacak acaba :D
Silteşekkür ederim çileğimmmm..
nasıl da doğru tespit! okuduğun her cümle sanki senin içinden çıkıyor.bu benim içimden geçen diyorsun ama asla aynı cümleyi kuramıyorsun. öperim datlum. al bu da benden;
YanıtlaSilBir kitabı okurken geçen iki saatin ömrümün birçok senelerinden daha dolu, daha ehemmiyetli olduğunu fark edince insan hayatının ürkütücü hiçliğini düşünür ve yeis içinde kalırdım.
Merhabalar,
YanıtlaSilSabahattin Ali‘nin 1943 yılında yayımladığı ”Kürk Mantolu Madonna” romanı, günümüzde en çok ilgi gören ve en çok satan kitaplar arasında yer alıyor. Roman; aşk, yalnızlık ve yabancılaşma temaları etrafında şekillenmektedir.
Edebiyatımızın en önemli romanları arasında gösterilen ”Kürk Mantolu Madonna” özellikle son yıllarda sosyal medyada çok popüler olmuştu. Pek çok kitapsever, bu romanı okumasa bile mutlaka romandan bir alıntıyı hatırlamaktadır.
Hem gözlem yeteneğine ve güçlü kalemine hem de başarılı ruh tahlillerine hayran olduğum Sabahattin Ali’nin ”Kürk Mantolu Madonna” romanından hafızamda en çok yer edinen alıntıları okumanız için sizinle de paylaşmayı istedim: http://www.ebrubektasoglu.com/yazi/kurk-mantolu-madonnadan-24-muhtesem-alinti/ Umuyorum ilgiyle okursunuz.
Keyifli okumalar dilerim,
edebiyatla ve sağlıkla kalın.