Yine çıktığı ilk günden itibaren okumak istediğim bir Can Dündar kitabı.
Kitabın mektuplardan oluştuğunu sanıyordum. Neden böyle sanıyordum bilmiyorum ama kitabın sadece ufak bir kısmı karşılıklı mektuplaşmalarla geçiyor. Onun dışında ise ancak ara ara mektuplara yer verilmiş.
Lüsyen de neyin nesi, diye benim gibi merak edenlere hemen söyliyeyim, Lucienne..
Lucienne 19unda, Şair-i Azam lakaplı 60 yaşındaki Abdulhak Hamid'e olan aşkıyla yollara düşmesi, gel-gitleri, o gelgitler arasında şekillenen tarihi de anlatan çok yönlü bir kitap aslında.
Can Dündar'ın bir özelliği de, size ne kadar uçuk ve enterasan, hatta aykırı gelirse gelsin, onun çok normal bir şekilde anlatması.
Empoze etmesi demek istemiyorum zira bunu saygıdan yaptığını düşünmek istiyorum.
Bunu o kadar güzel yapıyor ki, siz asla eleştiremiyorsunuz.
Aşkta herşeyin mübah olduğunu düşünüyor olmalı. Aksi takdirde siz de öyle düşünmezdiniz.
Bu arada kitabın kalınlığı sizi korkutmasın. Bir kere font boyutu çok büyük. Kapağını açıp kocaman puntolarla karşılaşınca kendimi biran ilkokul çocuğu gibi hissettim.
İkincisi, geçtiği dönemi düşünürsek daha ağır bir dil bekliyordum ki aksine akıcı bir dille karşılaşınca sevindim.
Zamanınız varsa sıkılmadan ve hızla okuyacağınıza eminim.
25 Mart 2013 Pazartesi
Lüsyen
Etiketler:
abdulhak hamid
,
belgesel kitaplar
,
can dundar
,
can yayınları
,
kitaplar
,
lüsyen
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(
Atom
)
ben başlamış ama okuyamadan yarım bırakmıştım
YanıtlaSilSeyhan 11-14 nisan tarihleri arasında fotoğraf fuarı var haberin var mı?
Bir çok albüm firması, baskı konusunda ki son gelişmeler bu fuarda yer alacak bence kaçırma.
yok haberim ay harikaymış seninle daha fazla bilgi için irtibata geçebilirim ;)
Silgeçelim canım:)
SilAbdulhak hamidin mensup olduğu akımlardan da bahsediyor mu?
YanıtlaSilyani onun kişisel tarihinden bahsediyor mu?
bende can dündar diye başımızın etini yiyince kırmızı bisikleti aldım :)
bir çok konuda öncü olduğu yazıyor ve yer yer şiirlerinine de yer veriliyor da öyle akımlardan bahsetmemiş zaten bahsetse muhtemelen pek aldıırış etmeden gecerdim o kısımları :)
Silkırmızı bisiklet enn sevdiğim!!!
Hoşuma gitti...
YanıtlaSilHemen okunacaklar listeme kaydediyorum.
begenirsin umarım ;)
Silo gün abdulhak hamit tarhanla ilgili belgeseli izleyince öğrendim lüsyeni..mezar taşınıda can dündar yaptırmış lüsyenin...
YanıtlaSilyaaa..
Silbak kitabın sonunda araştırmalarının nasıl oldugunu mezarını nasıl bulduğu yazıyor da bu yazmıyor. aferin..
Çok merak ediyorum bu kitabııı..
YanıtlaSilTeşekkürler
ben de uzun süre merak ettim :)
SilKitap tamam,çay olmasada olur ama o diğerinden istiyorum.Çok çoookkkk sevmeme rağmen bir türlü adını doğru söyleyemem.İstiyorum ya.Valla,ciddi ciddi...
YanıtlaSilGidip bir yerlerden bulmalıyım.:))
profiterol mu? okundugu gibi yazılır :D
Silama o yalancı profiterol, elmalı :D
kitap çay ve yanındaki sanırım profiterol
YanıtlaSilsüper üçlü olmuş :)
kitap da keyifli duruyor
okumak isterim ben de
sevgiler
yalancı profiterol, elmalı toplar aslında :D
Silbence sen seversin bu ktiabı ;)
Hımmm hemencik bakıyorum kitap yurduna :) çay ,tatlı kitap fena bir üçlü olmuş ama söylemeden edemeyeceğim...öptüm seni şeker
YanıtlaSilarada, çok nadir yapılan keyiflerden :D
SilEl işlerinden sonra farklı bir şeyler yapmak isteyince takip edilecek bir blog :)) Çok güzel:) Tavsiyelerin denenecek:) Sevgilerimle...
YanıtlaSilben teşekkür ederim ;)
Silben de çok okumak istiyordum aslında bu kitabı, kesin süperdir dedim kendi kendime. fekat gel gör ki :)
YanıtlaSilfekat barış doğdu işin başından aşkın ;)
Silpek sevmiyorsun... öyle demiştin...
YanıtlaSilçok severdim, sonra çok kırıldım, kızdım o yuzden sevmiyorum artık. yine de güzel yazıyor. onu sevdiğim zamanları özlüyorum.
Silhımmm!! Sol Ayağım'dan sonra kitap alamadım elime Seyhancım:( dediğin gibi beni hasta etti!
YanıtlaSilbeni de etmişti :)
Sildaha yumuşak şeyler okuyup okuma aşkını güçlendirmelisin. debbie yi okumuş muysun ^_^
can dündarın bir kitabını okumuştum, genelde şiirlerini takip ediyorum.. Yazılar oldukça net..:) iyi okumalar..
YanıtlaSilnesini okumuştun?
Sileski kitapları sert gelirdi bana gittikçe yumuşak ve naif yazmaya başladı sanki..
İsmail Cem'le olan nehir söyleşisini tavsiye ederim Can Dündar'ın
SilCan Dündar'ı severim ben, daha doğrusu yazdıklarını duyarlılığını severim.
YanıtlaSilHani bazen olurya Seyhan kitapçıya gidersin almak istediklerin vardır alırsın. Sonra bir kitaba elini uzatır ve vazgeçer almazsın. Bu kitapta öyle oldu, elime aldım sonra dedimki bırak şimdi daha sonra alırsın :) alıcam ama...
ya bu kitap bize geldi bir şekilde yani kitaplığımızda ama hala okuyamadım du bakalım belki diyelim : )
YanıtlaSil