Vay canına Viyana'dan sonra yazmaya nasıl ara vermişim.
Dedim size Viyana Kalbimde yaradır diye.. sızısı bir süre yazmama engel olduysa demek ki..
Gezi yazılarına bir kitap yorumu sıkıştırayım çünkü burası da instagram hesabım da uzun süredir kitapsız kaldı ki bu beni üzer.
Geziye 3 arkadaş gittik, hepimiz yanına diğerlerimizin de okumadığı bir kitap alması konusunda anlaştık. Ben ortak arkadaşımızdan bir kitap aldım bunu getiriyordum dedim. Sağ olsun onlardan gelen iki kitap da benim okuduğum iki kitaptı.
Bir ara bir hocadan ödünç kitap aldım ama acayip uykumu getirdi. Kitabı yarıladım ama bitirmedim bitirince onu da yazarım.
Bu kitap ise önde oturan yolculukta kitap okuyamayan iki hocadan ödünç aldığım bir kitap.
Bu arada eskiden benim de yollarda okuyamadığımdan ve bunu nasıl aştığımdan bahsederek onları gaza getirdim. Ve biliyor musunuz gezi sonunda en yolda okuyamam diyen hoca bile iki kitap bitirmişti.
Seyhan bize de öğret yolda okuyabilmek için ne yapalım diyenleriniz varsa; yolda kitap okumak ya da okuyamamak isimli yazıma göz atabilir.
Amok Koşucusuna gelirsek, Stefan Zweig'ın aşina olduğumuz türde uzun öykülerinden.
Kitaptaki kahramanımız bir gemide birinden hikayesini dinler, hikayedeki gizemli kişi bir doktordur, kendisinden yardım isteyen bir kadına doğru zamanda uzatamadığı yardım eli için vicdan azabı duymaktadır.
Hikayenin detaylarını doktor anlatırken, Amok Koşucusu kime denirmiş onu da öğreniyoruz.
Stefan Zweig'ı tanıyanlar için kendilerini şarşırtmayacak, tanımayanlar için güzel bir tanışma olacak bir kitap.
Merhaba
YanıtlaSilBloğunuzu takip ettim . Sizi de bloğuma beklerim teşekkürler
-Hayatımda hiç bu kadar güçlü olmamıştım, bir daha da kolay kolay olamam zaten. İnsan her şeyini kaybederse, elindeki son şeyi kaybetmemek için umarsızca mücadele eder.
YanıtlaSilStefan Zweig – Yakıcı Sır: https://www.ebrubektasoglu.com/yazi/kitap-inceleme-stefan-zweig-yakici-sir-amok-kosucusu/