1 Eylül 2023 Cuma

Dünyanın En Yalnız Beyni

 

Serkan Karaismailoğlu sevdiğim bir yazar o kesin. Görüşlerini ve görüşlerini/bilgilerini anlatırken kullandığı üslubu seviyorum. Seriyi de okudum kadın beyni erkek beynini de.  Blogda yorumuna rastlayabilirsiniz. (Bilgisayarı açtığım vakit link koyarım -inşallah )

Bı kitapta ise yazarın muhatabı ergenler olsa da kendisinin de dediği gibi yetişkinler de. Bana kalırsa yazar muhatabını her zamankinden daha fazla önemsemiş. Büyük bir ciddiyetle, anlayabileceği kadar basitleştirerek anlatmış. Sağ olsun. Yalnız ergenler ziyade benim gibi kemik okuyucusunu tatmin edecek bir kitap diye düşünmeden edemiyorum. Keşke daha kısa ve daha rahat yazsaydı. Daha fazla maviye ulaşabilmek için. Mantıklı maviler de kitabı sevecekler arasında tabii, ben limbik sistemin en son nöronuna kadar kullanan tüm mavilere ulaşabilmesi açısından böyle diyorum. Kitabı çok sevdim yoksa. 


Ha bir de şu var. Eğitimle ilgili kısım. Evet çok doğru ama bunu okuyan bir ergen ne yapabilir? Farkındalık bazen zehir gibidir. Artık uyanmışsın farkındasındır ama elinden bir şey gelmemesi insanı yiyip bitirir. Kendi ile ilgili şeyler konusunda farkındalık sahibi olması iyidir insanın çünkü en iyi ona müdahale edebilir. Bir de farkındalığı oluşup sonra eğitim sistemine sövüp hiçbir şey yapmayacak insanlara başka birilerinin eklenmesi meselesi var. Bence eğitim meselesinin muhatabı değildi ergenler. Onlarla çok yakın çalıştığım için onlardaki yansımasını yazardan daha iyi tahayyül edebiliyorum ama yazarın niyetinin çok iyi olduğunun da farkındayım.


Sevgili lise çağındakiler, anne babalar, anne baba olacaklar, bunu hiç düşünmeyenler.. herkes okumalı bu kitabı bence. Çünkü ya yolumuz oralardan geçti. Ya da geçecek. Ne mutlu geçmeden okuyanlara. 

22 Temmuz 2023 Cumartesi

Çizgi Pijamalı Çocuk Ve Auschwitz Toplama Kampı


 Krakowdan henüz döndüm. Polonya Krakow’a gitmeden evvel gezilecek görülecek yerleri araştırmıştık. Toplama kampları da görülmesi gereken yerlerden biriydi. Okuduğum yazılardan birinde Schindler’in Listesini ve çizgi pijamalı çocuk gitmeden izlenmeli demişti. Schindler’in Listesini izlemiştim. Ama artık yahudi soykırımı temalı bir şey izlemediğimden çizgi pijamalı çocuğu izlememiştim. Ankara’ya yht ile giderken filmi izledim. O kadar üzüldüm o kadar kendimi kötü hissettim ki.. film izlerken (ya da kitap okurken) zaten empati yaparız. Ama bu filmde empatinin zirvesini yaşıyoruz. Bir değil iki çocuğa, ikinci çocuğa tamamen farklı duygularla, ama aslında birinci çocuğun da aynı konumda olduğu gerçeğiyle yüzleşe yüzleşe, bizi tokatlıya tokatlıya bunu gösterdiği için empatinin zirvesini yaşıyor ve kahroluyoruz. 

Sonra burada günümüz insanının, modernitenin iki yüzlülüğü zihnimde dalgalanıyor. 

Şimdi ben toplama kampında tüylerim diken diken gezeceğim. Vah diyeceğim milyonlarca masum!.. Sonra da ülkemde göçmen/mülteci istemeyeceğim. Bana ne ülkesinde ölsünler, diyeceğim öyle mi?

Kıyıya bir çocuk cesedi vuracak ve ‘onlar da o kadar doğurmasalardı’ diyeceğim. 

Soykırımı anlatan filmleri izleyip ağlayacağım “vay!” diyeceğim “20. Yüzyılın ortasında bu nasıl olur?!” ama aynı yüzyılın sonlarında 1995’te gerçekleşen Srebrenitsa katliamını bilmeyeceğim. Veya Hocalı katliamı için “ya o kadar kişi öldürülmedi ki” diyeceğim. 

Ses etmeyeceğim Filistinde olanlara. 

Kamboçya’da yaşananlardan zaten bihaberim. Çin’in de müslümanlara yaptığı eziyetleri duyacak gibi olduğumda kulaklarımı kapatacağım. 

Böylesi bir iki yüzlülüğü kabul etmediğimden izlemiyordum artık katliam filmlerini.

Kendimi tam yahudi katliamına kapatmıştım (ki sadece yahudiler değil çingeneler, engelliler, hatta aralarında Türklerin de olduğu söylenen başka ırklar da varmış). 

İşte insan görmeyince, okumayınca, izlemeyince, gözlerini kapatınca.. hissizleşiyor. Gel gör ki ben bir şeye işte ancak bu kadar kayıtsız kalabiliyorum: Toplama kampının tam ortasında, benimle hiç alakalı olmayan bir konuda utanç, üzüntü hatta usanç hissettim. 

Şunu yapmayın; kimsenin hayatı ötekinden daha değersiz değil. Kimsenin çektiği acı ötekinden hafif değil. 60-70 yıllık mevzuyu devamlı anıp, bugün bir şeyler yapılabilecek konu hakkında üç maymunu oynamayın. 


Vesselam. 

14 Temmuz 2023 Cuma

Zürih’te Ulaşım

 


Gördüğüm kadarıyla Zürih’te ulaşım on numara beş yıldız. Otobüsler trenler inanılmaz dakik, programa sağdık. Mesela ben Almanya’dan da bunu beklerdim ama deutcshe ban’ın öyle olmadığını ansızın sefer iptali yaptığını falan bizzat yaşadık, gene mağdur etmediler bizi tabii ama benim beklediğim Almanya ulaşımı tam olarak İsviçre’deki gibi olmalıydı. Neyse konumuz o değil. Zürih’te ulaşım konumuz.

Gitmeden önce tereddüt ettiğim şeydi ulaşım ne olacak? Araştırma yaparken ulaşımın çooook pahalı olduğu söyleniyordu. Kiralık araba öneriliyordu ama kiralık arabalar da gerek kirası, benzini, otopark ücreti… neyse gene de biz kiralamayı çok istedik ama çok sona bıraktığımızdan kiralama yapamadık.

Bir bilet var hava alanından otele giderken aldık 24 saat geçerli Zürih’te diyor istediğin gibi istediğin şeye istediğin kadar bin.. Oo dedik harika, ertesi sabah bu biletle gideriz gara diğer şehir için bilet alırız döndüğümüzde gene bundan alırız. 

Ama bi istasyonda bilet kontrolü yaparlarken bileti gösterdim bu geçerli değil diyor. Eyvah dedim ya. Trene kaçak binmenin cezası 100 CHF. Meğerse Zürih bölge bölgeymiş, bölge biletlerin üstünde yazıyor. Mesela top of Zürich diye anılan bir yer var uetliberg (mutlaka gidin bu arada) e burası Zürih’te ama o aldığını biletle gidemiyorsunuz neden çünkü bölge farklı evet bildiniz. Lafı uzatmıyım aklımdayken yazmak istedim. Gezeceğiniz bölgeleri dahil ediyorsunuz bilet alırken. Otomatlardan alırken mutlaka görevlilere danışın. Bir bilet var saat 09.00 - 17.00 arası kullanabiliyorsun 40 CHF onda işte bütün bölgeler geçerli. Şehirler arası geçerli. Ama süre çok kısıtlı, uyanıklar!

Half card var, ilk onu alıp sonraki bütün biletlerinizi yarı fiyata alabiliyorsunuz. Bunu hesabını önceden yapmak iyi olur karlı olup olmadığını görmek için. Çok kalmayacağımız için almadık ama öncesinde bi hesap kitap yapabilirdim. Ama İsviçre’de yaşayan bilgi almayı düşündüğüm kimse bana bunları söylemedi ben de ısrarla sormayı beceremem zaten teşekkür edip tavsiyelere elimden geldiğince uydum. Birde sanırım 240 chf ye bir aylık kullanabileceğiniz bir bilet var. Ben bunu gitmeden araştırmıştım o zaman bölgeleri bilmiyordum belki de istisnaları vardır. Ama açıkçası şehirler arası bilebiliyorsanız. Her bölge dahilse, köylere falan giden trenlere bu biletle biniliyorsa, açık konuşayım gitmeden önce fiyatı bana fazla gelen bu bilet çok iyi. Ama dediğim yerlerde geçerliyse. Bazı müzelerde bu kartla ücretsiz oluyor. Mesela ben bir daha gidecek olsam önce half card alırım 120chf sonra swiss card alırım onu alınca yarı fiyatı ödeyeceğim ve half cardsız swiss card fiyatına denk gelecek. Sonra gene bir şey almam gerekirse en azından yarı fiyatı ödeyeceğim. Ve 3 veya daha fazla kişiyseniz kesinlikle araba kiralama! 

Keşke daha önce bilseydim dediğim şeyleri yazdım. Birilerinin işine yarayacağını biliyorum.

4 Temmuz 2023 Salı

Elma Suyu

 


Artık pek hazır meyve suyu tüketmesem de, elma suyunu çok severim. 

Meyve suyu tercihimle çevremdeki insanları önce Şaşırtırmış sonra onları da alıştırmışlığım çoktur 😎 

Almanya’ya her gittiğimde babam -şayet beni almaya babam geldiyse- beni elma suyu ile karşılardı. 

Hatta son seferde annemle beraber gelmişlerdi. Son dakika mı akıllarına gelmiş nedir büyük litrelik meyve suyu ve bardak getirmişlerdi 🤭

Şimdi istisnasız her yolcuğumda biri beni elma suyuyla karşılasın istiyorum. Oysa ben artık paketli meyve suyu bile içmiyorum. Zaten kimse de almaya gelmiyor metroyla dönüyorum :) 

5 Haziran 2023 Pazartesi

Mavi Kapak

 Rüyamda çöpe atışmış plastik şişeleri çıkarıp kapaklarını alıyordum. 


Bunları Hatay’dan getirdim ben. Dişlerimi hatta yüzümüzü tıkarken bile kapalı su kullanıyorduk. Haliyle inanılmaz bir plastik atık oluşuyordu. İçim sızlıyordu fakat bunlar mutlaka geri dönüşüme gider diğer çöplerle karışmıyordur bile, diye düşünüyordum. Gene de bi yerden sonra bari kapakları toplayayım, dedim ve gördüğüm kimselere ki bunlar öğretmendi; “Kantine bi poşet bıraktık hocam kapaklar var, siz de kapaklarınızı atarsınız” ya da “hocam kapakları atmayın en azından onları biriktirelim” dedim. Sonuç bireysel toplayanlar olduğuna inanmak istiyorum ama kantindeki poşet bıraktığım gibi kaldı. Kendi çöpünü kaldırmaktan aciz kimselerin ki bunlar öğrenciler değildi, kapağı şişeden ayırıp belirlenmiş poşete koymalarını beklemek yüce gönüllülük olurdu. 

Neyse ya belki de, ya da belli ki hassas bir dönem olduğu için böyle şeylere takıldım kaldım. Aradan haftalar hatta aylar geçmiş rüyamda çöpten plastik kapak topluyordum. 

Çünkü ben bunu gerçekten yaptım. Yığınla plastik şişe atılmış çöpü görünce içim sızlıyor, en azından kapakları toplamalıyım diye çöpten şişe kapağı ayıkladım.

Ahh.. ne olur şu plastik şişelere cam şişelere depozito gelse. Ah şu geri dönüşümün önemini anlasak.. ahh.. 

10 Mayıs 2023 Çarşamba

İlişkinisi Yöneten Hayatını Yönetir

 


İtiraf ediyorum, hayatımızda bir Esra Ezmeci gerçeği var. Eril enerji - dişil enerji de neymiş derken bir baktık bu konular her yerde konuşulur olmuş. Birbirinden bağımsız arkadaş gruplarımda konuşulması beni konunun bir parçası yaptı. Zaten maskülen tavrımın farkındaydım, demek arkadaşlarım da farkındaymış ki bu konuları benim yanımda konuşma gereği hissetmişler. Mesaj alındı efenim. 

Esra Ezmeci’yi öyle konularla tanımış olsak da, bu öyle bir tarz değil. Adından da belli ilişkiler üzerine. Instagramda paylaştığımda pek senlik değil diye yorumlar gelmişti. Doğruymuş :) kötü diye demiyorum. Karşı cinsle ilgili bilgiler/ taktikler verse de ben insan ilişkileri içinde dersler çıkardım. Ancak tabii çoğunluk karşı cinsle ilişkiden başka bir yere varmayınca ben bunu niye okuyorum ki dediğim çok oldu. Neyse dedim ortamlarda satarım bu bilgileri 😄😄 akıl vermeye bayılırım 😜

Evliler, flörtözler, ilişkisi olanlar okusun bence. Ben de kütüphanede görünce okuyamama döngümü kırsın diye aldım okudum. Bakalım kırmış mı? Bundan sonra buralarda bol bol kitap yorumu görürseniz kırmış demektir. 

29 Nisan 2023 Cumartesi

Mehmet Emin Tokadi Hazretleri



Mehmet emin tokadı hazretlerinin şöyle bir duası var: “Benim kabrimi gelip bir fatiha okuyanın vücudu cehennemde yanmasın.” Bu istek karşısında hocası şöyle söylemiş: “Vasiyet et ki kabrini kolay bulunan bir yere yapmasınlar. Virane bir yere defnetsinler, sadece nasibi olanlar gelip bulsun, dua etsin.” 

Efendim bu mübarek zatın türbesi İstanbul unkapanında bulunmakta. Eminim nasibi olanlar bu yazıyı okuyacak, ve ziyaret edecek.

24 Mart 2023 Cuma

A Man Called Otto



Hangi akla hizmet "hayata rövaşata çeken adam" olarak ismi Türkçeye çevrilmiş bilmem; A man called Otto Tom Hanks'in başrolünü üstlendiği orijinali 'A man called ove' olan İsveç yapımı filmin yeniden çekimi. Bunu önceden bilseydim orijinalini izlerdim ama benim film hakkında hiç fikrim yoktu, Tom Hanks'i görüp izlemek istedim. 
Neyse ki orijinali kadar iyi diyorlar.  O zaman bu filmi bir daha izleyesim geldiğinde İsveç versiyonunu izleyebilirim. Ama şimdilik bununla yetineceğim.
Huphuysuz bir ihtiyar olarak Otto, ve ona karşı çok sabırlı komşularının etrafında, geriye dönüşlerle anlamlandıracağımız bir film.
Dram-komedi türünde, izlemeye pişman olmayacağınız bir film.

22 Mart 2023 Çarşamba

Shotgun Wedding

 Peş peşe film yazıları geliyor farkındayım. Bir gün oturdum yazmaya başladım ve bunların yayınlanması otomatik olarak gerçekleşecek muhtemelen takip edemeyeceğim yayınlanmalarını ama bunu Ramazan ayından evvel yazmak ve yayınlamak istedim.
Neden oturmuşken kitapları da yazmadım bilmiyorum. He tamam kitapları yazması uzun sürer ve kendi fotoğraflarımı kullanmak istediğimden bu da beni kısıtlardı. Hem Ramazan ayında fırsat bulursam da filmlerden değil kitaplardan bahsederim. Daha uygun olur.
Allahımmmm... O kadar konudan uzak giriş yaptım ki :))


Film aramakla çok vakit kaybetmek istemiyorum. En sıkıcı kısmı bu bence.
Jennifer Lopez ve Josh Duhamel mi, dedim fazla kafa yormadan başladım izlemeye.
Çok keyifli ve komikti. Evet tabii yer yer saçmalıklar doluydu. Gereksiz absürtlükler, hatta zorlamalar da yok değildi. Hani olur ya söylenmeyecek şeyi söyleyelim diyen zorlamalar. 

Onlara takılmayacaksanız beklentinizi de düşük tutacaksanız benim gibi eğlenebileceğiniz bir film. 
Josh Duhamel'i de ne zamandır görmüyordum iyi geldi, yalan yok :)

21 Mart 2023 Salı

Ticket to Paradise

 Bu film gösterime girdiğinde İpek bana haber vermişti. Pandemiden beri sinemaya gitmemiştim ve bu filmi sinemada izlemek için can atıyordum. Derken annem düştü ve kollarını kırdı. Sonra tabii dışarı çıktığım günler oldu ama mümkün olduğu kadar evde onun yanında olmak istedim. İş güç de bitmiyordu haliyle sinemaya falan gitmedim. 
Derken online düştü ve yakın zaman evvel izledim bu filmi ben.

Filmin imdb puanı 6,2. 
Öyle çok sevdiğim filmler var ki benim puanı altılarda olan. Üstelik George Clooney ve Julia Roberts yani puanı bir olsa bile izlerdim. Nitekim beğendim. Çok keyifliydi. Bu kadar olur. Hoşça vakit geçireceğiniz bir laylaylom film izlemek isteyenlere.
George hayranı olanlara ise görsel şölen mahiyetinde ♥ 

20 Mart 2023 Pazartesi

In The Bruges

 3 ay yaza yazma sonra patlat peş peşe. Ama bir itiraf önceki yazımı sırf bu yazıyı yazabilmek için yazdım. zaten ne kadar iştahsız bir yazı olduğunu okuyanlarınız varsa anlamıştır. 

Yıl 2019, Brugge' a gittiğimizde rehberimiz bu filmden bahsediyor. Benim o zamandan beri aklımda izlemek. 
Yıl olmuş 2023.. Allah biliyor ya tekrar gitmeyi istiyordum ve nasip ediyor Rabbim. Şükürler olsun. 
Brugge'da gezerken bu sefer bari izliyim diyorum şu filmi. 
Filmde Colin Farrell oynuyor. Hiç sevmem. Filmlerini hiç merak etmem. Neden ünlü olmuş anlamadığım isimlerden.
Ama film çok ilginç. Farklı. Aslına bakarsanız benim de tarzım değil. Yani ben öyle sanırdım. Oysa çok beğendim. 

Konusunu anlat derseniz spoilersız anlatamam ama oyunculuklar çok iyi, işlenen duygular, replikler çok iyi. Brugge hakkındaki yorumlar çok cesur! :)
Hem heyecanlı, hem rahatsız edici, hem de beklenmedik. 

Bu filmin postu bu kadar esasında ama sonra ne mi oldu. Instagramda bi posta denk geldim. İlk fotoda In The Bruges filmden bir sahne yıl 2008 ikinci fotoda gene Colin Farell ve Bredan Gleeson bu kez 2022. 
Filmin başrol oyuncularını tekrar bir araya getirmişler. Film hakkında hiç bilgim yok hatta bırakın konusunu adını bile söyleyemiyorum buraya yazarken bakarak yazacağım ama sırf bu ikili için oturdum izledim:

The Banshees of Inisherin



Çok umudum yoktu ama çok beğendim. Çok yaşlanmışlar tabii ki bu bir gerçek. İrlanda aksanı aman Allah'ım ne kadar ağır. Konusu ne kadar ilginç. 
Küçük bir yerde iki samimi arkadaştan biri artık diğeriyle konuşmayı kesiyor. Sebebi arkadaşın sıkıcı olması. İki film de öyle laylaylom değil de farklı konu sevenler için. Laylaylom isterseniz filmler etiketinde bin tane bulabilirsiniz. 

19 Mart 2023 Pazar

Belçika'da Bir Hafta

Blogda yazarım deyip instagramda bile üzerinde durmadığım, blogda yazmayı ise habire ertelediğim gezilerim, kitaplarım, filmlerim..
Hadi bir kez daha zorlayayım. 
Bu gezi de çok özel çünkü. 

Ucuza uçak bileti buldum. (Bunun için instagramda güzel hesaplar var.) 
Çok şükür gidelim mi diyince tamam diyen arkadaşlar var ki tek gitmek zorunda kalmadım :)

E benim bildiğiniz Belçikalı bir arkadaşım da var, evlenip Belçika'ya giden arkadaşım da var. Belçika'ya gitmemek hata olacaktı yani. 

2019'da Brüksel ve Brugge gitmiş çok da beğenmiştim, daha fazla zaman geçirmek istediğimi bugün bile hatırlıyorum. 
Görüyorsunuz ya tereddüt edecek durumum yoktu. 
Bir gün Brugge, bir gün Dinant, bir gün Gent yaptık.


Brüksel'den en uzun yol Dinant  idi. 2. dk da bir duruyordu tren. Öyle sıktı yani duraklar. Küçük bir yer ama Belçika'nın en büyük kalelerinden biri buradaymış. Ve çok sakindi. Yol üzerinde aklımızın kaldığı evler gördük. Zengin mühitiydi zaar. 
 

Gent ise en kısa mesafeli olandı. 
Gotik bir havası vardı. Ya da hava çok griydi de bana ondan mı öyle geldi. 
En çok o gün üşüdüm ve en çok o gün yoruldum.  

 

Brugge'a gittiğimiz gün Allah'tan gökyüzünü görebiliyorduk. Bıraktığım gibiydi:) Oldtown Türk istilasındaydı adeta. Sadece Türkler vardı. 

Hafta sonu biletleri %50 indirimli oluyor. Gezi planlarken hem bunu hem de pazar günleri her yerin kapalı olduğunu hesaba katmalı. Ben öyle ıncık cıncık gezmesem de olur denirse bir günde birkaç yer görülebilir. Onu da hesaba katacaksınız. Hatta hazır hesaba katılmış yazılar bulabilirsiniz. Üzgünüm ama bu yazı öyle bir yazı değil. Normalde her birini ayrı ayrı yazıp nerede ne gezilir haritası çıkarmam gerekirken biliyorum ki yazamayacağım. Onun sözünü hiç vermiyim.

Belçika küçük bir ülke ve konumu itibariyle birçok komşu ülke gezme imkanı sunuyor. Paris'e, Köln'e, Amsterdam'a ya da sınıra yakın ülke şehirlerine geçebilirsiniz.
Nitekim biz bir de Amsterdam yaptık ki, bak onun yazısını ayrı yazmak isterim ama nasip :)