Şöyle bir geriye bakıyorum da hayatımdaki kitap kulübüm olmadan durabildiğim dönem çok az. Eski okuyucular ya da beni tanıyanlar varsa içimizde mutlaka bilirler bu huyumu; gerek iki kişilik gerek çok kişilik, gerek sanal gerek gerçek, gerek arkadaşlarımla gerek öğrencilerimle denemişimdir bu kulüp işini.
En son okuldaki hoca arkadaşlarla kurduk kulübümüzü. Kitabımızı belirledik ve bir ay süre verdik.
Ve nihayet ilk buluşmamız bugün gerçekleşti o kadar güzeldi ki hiç bekletmeden hemen bahsetmek istedim.
Bir İngilizceci, bir matematikçi, bir tarihçi, iki edebiyatçı ve üç dinciden oluşuyor bu kulüp.
Edebiyatçıların açık ara fark attığı, vay be, ben ne okumuşum dedirttiği bir kitap tahlili yaptık.
Şunu üzülerek belirteceğim; öncekiler kitap kulübü değilmiş. Okuyup beğenmediğim nice kült kitaptan ise şimdi utanıyorum. Kim bilir hangi göndermeleri anlamadan yüzeysel okumalar yaptım..
Ben bu eksiklik duygusundan kurtulamam artık sanırım.
Biraz kitaptan bahsedeyim sonra gene edebiyatçıları öveceğim.
Cengiz Aytmatov “gün olur asra bedel” kitabında -ki önce, gün uzar yüzyıl olur, şeklindeymiş ismi- dün, bugün ve gelecek anlatılıyor.
Bir tren istasyonunda çalışan ana karakterimiz Yedigey’in yaşadıkları üzerinden geçmiş bugün ve geleceğin anlatıldığı bu kitapta beni en etkileyen kısımlardan biri olan Nayman ananın hikayesi ile dünya literatürüne mankurt kavramını sokmuş Aytmatov.
Her zaman Cengiz Aytmatov kitabı okumak aklımdaydı ama ilk defa okudum. Bana biraz ağır, biraz yavaş hatta biraz sıkıcı geldi diyebilirdim.. Bugünkü kitap tahlili olmasaydı. Dedim ya iki tane edebiyatçımız var diye. Allah razı olsun bizi çok güzel alıntılarla, okuduğu makalelerle acayip bilgiler verdi, biz böyle şaşkınlıkla dinledik Tuba hocayı ya.
Romandaki simgeleri göndermeleri anlamadıktan sonra okumanın ne anlamı varmış, bilemiyorum.
Vay canına, dedim, demek o yüzden benim ayıla bayıla okuduğum kitapları okuyorsunuz ve basit bulup bu da neydi şimdi böyle diye beğenmiyorsunuz.. E tabii gönderme yok, bir simge yok, beyin yakan bir mevzu yok.. öyle kitapları okuyup bunu ben de yazarım diye düşünüyorlardır bu edebiyatçılar ya.
Son olarak, bir matematikçimiz var dedim ya, kızcağızın işleri var kitap okuduğum zaman diğer işlerimi halledemiyorum vakit kalmıyor belki ben çıkarım kulüpten demişti ama bugünkü tahlilden sonra dedi ki sırada hangi kitap var ne okuyoruz? ☺️
Umarım çooooooooooook uzun soluklu olur bu kulüp.
Not: Biraz yazım yanlışları biraz anlatım bozukluğu çokça imla kurulu ihlali görebilirsiniz son postlarımda -özellikle bunda - benim de düzenlemeye halim ve zamanım yok affola.