Kararlıyım okuduğum kitapları bloga koyacağım.
Eskiden her hafta bir kitap postu girerdim de gene de yetiştiremezdim.
Şimdi yazmadığımdan ötürü bayağı birikmiş kitap yorumlarım ama sene sonu geldiğinde hedefimi yakalar mıyım bilemiyorum?
Göl Evi, Pegasus yayınlarından çıkan bir roman.
Pegasus, benim herhalde en az okuduğum ya da şöyle diyeyim en az tercih ettiğim bir yayın evi.
Çok fazla reklam çok fazla pohpohlama ile en fazla hayal kırıklığına uğradığım da yine aynı yayın evi.
Bıkmadan her pegasus okuduğumda bunu da dile getiriyorum biliyorum!
Gene de bana hediye gelecekse en risksiz alınacak kitaplar bu yayın evinden çıkan oluyor haliyle.
Evet hediye geldi bu kitap bana birkaç yıl önce. Anca okuyorum Baharcım ya görüyor musun?
Kitap kapağı sizde neyi çağrıştırıyor bilmiyorum ama bana hiç polisiye çağrıştırmıyordu.
Daha romantik, kavuşulamayan aşklar gibi gibi bir şeyler beklerken bir aile dramı ve polisiyenin içine girdim.
İkili bir hikaye, geçmiş ve günümüz. Günümüzdeki hikayede dedektif yürüyüş yaparken rastladığı eski evin ve sırrının peşine düşüyor. Evet doğru bildiniz geçmiş hikayede de evin görkemli zamanlarını okuyor bu ev nasıl oldu da o hale geldi diye düşünüyoruz.
Her polisiyede olduğu gibi dikkatimizi dağıtmak için oldukça gereksiz detaylar okuyoruz.
Benim okumaktan hoşlandığım bir tarz değil.
Yine de kötü diyemem. Sıkılmadan 534 sayfayı okudum.
Tarzınıza uygunsa severek okuyacağınızı düşünüyorum aslında.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
söz sizin...