21 Ocak 2019 Pazartesi

Beni Onlara Verme

Şu kitap yazılarımı bir güncel tutamıyorum ya, ne diyeyim kendime.
Biraz da Youtube etkisi var. Aslında Youtube'ta da güncel değil ama ayda bi kere bahsedince yeterli geliyor tekrar tekrar söz söylemeye gerek yokmuş gibi algılıyorum.
Halbuki.. mesela bu kitap..
Bu kitap bağımsız bir videoyu da blog yazısını da hak ediyor ama ikisi de yok.


Şanzelize Düğün Salonundan sonra okuduğum ikinci Tarık Tufan kitabıydı. (Bundan sonra bir de Düşerken adlı son romanını okudum, hatta ikisini bir yazayım dedim ama şimdi arkadaşıma ödünç olarak verdim ve fotoğrafını çekmediğim için bekleteceğim bakalım :) )

Bu kitap hikayelerden oluşuyor. Roman olmadığı için hayal kırıklığı yaşadığım doğrudur. Sonra Düşerken roman olduğunu öğrenince çifte mutluluk yaşadığım da.
Tarık Tufan bu, çok sıradan bir şeyi bile anlatması çok naif, çok kırılgan. Kalemindeki sadeliği de duygusallığı da çok seviyorum.
Bazı hikayelerinde bunu neden anlattı ki şimdi dediğim oldu. Doğruya doğru. Bunu dedirtmesine rağmen sevdirmesi de nasıl bir başarı bilemiyorum artık.

Birkaç gün sonra yolculuğa çıkıyorum. Keşke yanımda götüreceğim Tarık Tufan kitabı olsaydı bak. Bunu iki üç gün önce öngörebilseydim sepetimdeki kitapları alırdım.
Daha ne diyeyim size!

6 yorum:

  1. Hikayeler birbirine bağlı ise okuyucu olarak rahatsızlık duymam.
    Tanıtım için tesekurler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. hikayeler birbirine bağlı denemez ama bazı karakterler başka hikayede de çıkabiliyor

      Sil
  2. Yazılarını seviyorum Tarık Tufan'ın. Kitaplarını da severim gibi geliyor ama hiç okumadım henüz. İyi yolculuklar Seyhan :)

    YanıtlaSil
  3. Sabırsızlıkla kargomu bekliyorum.asiri aşırı meraktayim bu kitabı.
    Sevgilerimle
    Asel

    YanıtlaSil

söz sizin...