Geçen yıl mı önceki yılmı ne, Martı yayınlarından bana hediye gelen kitaplardan biriydi Kader Kitabı.
Ne anlattığını bilmiyordum ama kapağı ilgi çekiciydi benim için.
Sürekli gözümün önünde dursun istedim, gözümün önünde dursun ki okuyayım.
Maalesef benim kitaplar raflarda önlü arkalı dizili vaziyette son aldıklarım ise önceki alınanların önünü kapatıyor.
Neyse işte.
Annemle rafları düzenlerken gene göz önüne çıkardım bu kitabı ve neredeyse evime gelip kitaplığa kurulduktan 2 yıl sonra kitabı okumak nasip oldu.
Kitap başlarda neredeyse yarım bırakmama neden olacak bir anlatıma sahip.
Konuyu merak ettim ama anlatıma tahammül edemiyordum, şimdi ki zamanla anlatılıyor.
Sadece şimdiki zaman olsa iyi (aslında değil) arada zamanlar da karışıyor, falan.
37. sayfada, bırakacağım, dedim ama, neyse 50. sayfaya geleyim öyle karar vereyim, dedim.
50. sayfaya geldiğimde konuyu çok merak ettiğimi fark ettim.
geçmiş ve günümüz şeklinde ikili bir anlatıma sahip olan kitapta geçmiş anlatım neyse ki günümüz anlatımı çok iyiydi. Yazar onda da aynı anlatım taktiğini uygulasaydı mümkün değil devam etmezdim.
Kütüphanede çalına Simon' a bir gün ailesiyle bağlantısı olduğunu düşündüğü bir kitap gelir. Kitap bir karnaval sahibinin notlarıdır ve içinde büyük annesinin de ismi geçmektedir. Birkaç yüzyıllık olan bu kitap sayesinde ailesindeki kadınlara ilişkin bir sırrı keşfeder ve kardeşi için endişelenir.
Keşfettiği sır, aynı kaderi yaşamasın diye kardeşi için uğraşması, Simon'ın karakteri, ailesine ilişkin diğer sırlar.. hepsi çok ilgi çekici ve hoştu.
Harika ve ilgi çekici bir konu, ortalamanın altında kötü bir anlatım (kitabın yarısı).
Gerçekten şu anlatım karmaşası olmasaydı süper derdim bu kitap için.
Sizinle yakın olmayı isterdim ödünç kitap almak için :) Kitaplarımı paylaşmıyorum derseniz de şaşırmam tabi :)
YanıtlaSil